AKP Süreci Geri Döndüremez

16 Nisan 2015 Perşembe

Seçim Sonrasına Bakış-3: Ağrı’da ne oldu, tartışıladursun, olan biten açık. Bir de dün Kara Kuvveteri Komutanı ile Başbakan arasındaki görüşme sıkıştırıldı araya, hiçbir açıklama yok. Ne konuştular? Soru şu: Benzer olaylar olur mu?
Bu yanıtı, RTE’nin, sahada süren oy kaybını gördükçe çözüm sürecini askıya almasının ardından, bu yeni gerilimin sandığa nasıl yansıyacağı konusunda gözlemleri belirleyecektir. “Seçim silahlı çatışmaları” olur mu, olursa yoğunluğu ne olur, gözlemler belirleyecek.
Olasılıklar şöyle:
* Çatışma ülke genelinde yaydırılır. İktidarın “milliyetçiliği” tavan yapar. Dahası, bu yaygınlık seçimlerin bile ertelenmesini gündeme getirir.
* Çatışma, kontrollü yapılır, milletin nabzı tutulur, buna göre karar verilir.
* Çatışmaların iktidar aleyhine sonuçlar ürettiğini saptarlar. Aşağı kayışı durduramadıklarını görürler.
İktidar seçim sonuçlarını etkilemek için, “sandık / oy tasarımı” yapmıştır. 2007 seçimlerine damgasını vuran mağduriyet patlamasıydı. 2011 seçimlerine ise MHP’yi baraja takmak amaçlı seks kasetleri operasyonunu devreye soktular. Ve Baykal olayı. MHP giremeseydi Meclis’e ve CHP yüzde 20’den yüzde 26’ya yükselemeseydi (amaç oydu), AKP dünya çapında bir rekor kırar ve 400 milletvekilini rahatça alırdı. Bugün RTE’nin Başkanlığı için seçmene yalvarmalarına gerek kalmazdı!
Fakat 2011 seçmen devşirme tasarımı tamamen geri tepti. MHP Meclis’e girdi ve CHP 6 puan artırdı. AKP-CHP arasındaki fark kapanınca, AKP daha çok oy aldı ama daha az milletvekili (326) çıkardı!
İktidar şimdi PKK ile çatışma politikasıyla oy kaybını geri alabilir mi? Bence hayır! Boşa çaba... Ama bakın, seçimi erteleme gibi bir manevraları varsa, bilemem...

Ağrı’yı PKK mitezgâhladı?
Diyebilirsiniz ki, olayın ardından iktidar politikası olduğuna nereden varıyorsun? Salı günkü yazıma bakın. RTE’nin Kürt Sorunuyoktur demeci ve 10 maddelik deklarasyonu reddi, yeterli neden. AKP’nin yüzeysel “derin siyaseti” devrededir. Türkiye’de başka hiçbir “derin siyaset” yoktur.

Peki “Ağrı Çatışması” PKK tarafından da kotarılmış olamaz mı?
Gördüğümüz kadar, İmralı ve Kandil de barajı aşmaya ve Meclis’e güçlü girmeye odaklandı. Girerlerse, Meclis aritmetiğine göre, ciddi bir iktidarı belirleyici rol de üstlenebilirler. Pazarlık güçleri büyüyecek. Hem Meclis hem de arka planda PKK’nin Türkiye ve politika üzerindeki silahlı vesayeti, tam yağlı börek. AKP’nin onları çatışmaya çekmesine yanıt vereceklerini sanmıyorum.
Belki Kandil kadroları arasında “Meclis’i önemsemeyelim, biz kendi yapılarımızı inşaya önem verelim” diyen bir azınlık görüş vardır ve onlar kışkırtıcı rol oynamış olabilir. Ama bu olasılık çok zayıftır, örgüt içinde ciddi bir bölünme olmadan, PKK buna izin vermez. Azınlık çabalar olsa bile etkisiz kalır.
Meclis dışı kalırlarsa, “silahlı devrim”lerini bölgelerinde gerçekleştirme planlarını zaten dile getiriyorlar. Alt tarafı iki ay bekleyecekler, acelesi ne?

Yeniden silahlı mücadele dönemi gelir mi?
Bir ciddi konu / soru da şu: RTE’nin “Kürt Sorunu çözülmüştür, Kürt vatandaşların sorunları vardır” yeni açılımı iki aylık ömre mi sahip, yoksa seçim sonrasını da kapsıyor mu? Öncelikle seçim öncesi için geliştirilmiş gözüküyor. Fakat seçim sonuçlarına göre, sonrasının da temel bir politikasına dönüşür mü, bilmiyoruz.
Bir saptama: TSK, tamamen siyasetin emrinde hareket ediyor ve inisiyatif kullanmıyor. Doğrudur yaptıkları.

***

Başka bir önemli nokta: PKK’nin silahla hedeflerini gerçekleştirme politikası artık sonuç verir mi? Öcalan da “silahla varabileceğimiz hedeflere vardık, artık siyasi demokratik mücadele” saptaması yaptı. Bu açıdan, hem uluslararası hem ulusal koşullarda, Kürt hareketinin silahla varabileceği bir yer kalmamış olabilir. Her şey geriye doğru sayabilir.
PKK’nin Silahlı Vesayeti’nin çok net olarak Ağrı’da ortaya çıktığını gördük. Pek çok yerde benzer bir durum. PKK silahı terk etmezse, Türkiye’nin seçim sonrası yeniden derin çatışmalı bir duruma sürüklenme olasılığını hiç yabana atmayın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları