Ben de ne güzel umutlanmış ve de tam destek vermiştim. Nihayet bir kulüp haklı bir nedenden ötürü çok ciddi bir tavır almış ve futbol teröristleri yakalanana kadar ‘futbola tatil’ resti çekmişti. Ama olmadı, hemen geri adım atıldı. Ne diyelim? Umarım failler söz verildiği üzere en kısa sürede bulunur.
Sahadaki futbolcular da pek hevesli başlamadılar karşılaşmaya... Gerçi hemen 3. dakikada Beşiktaş’ın golü geldi. Ama gol çizgiden atılan serbest vuruştan oldu. Golde kendisini boşa çıkaran Sivok’un rolü yadsınamaz. Zaten sahada Sivok’un farkı açıkça görülüyordu.
Atılan gol iki takımı da uzun süre etkilememiş gibiydi. Siyah - Beyazlılar 2. gol için hücum ediyor gibi görünmeye, Lacivert - Beyazlılar da önce rakibi durdurup sonra gol arama isteklerine devam etti.

Kanatlarda etkili oldu
Beşiktaş, Veli’nin yokluğunda 4-4-2’ye dönmüştü. Gökhan’ın yerine de kanada Sosa çekilmişti. 2. yarıda ise Mustafa kenara, Sosa ortaya alındı. Kartal ancak topu kanatlara taşıdığında etkili olabildi. Nitekim Beşiktaş’ın 2. golünde kanattan derin bir pas ve Olcay’ın aklı vardı. Kasımpaşa’nın golünde ise Ersan’ın edilgen duruşu düşündürücü. Bu arada Beşiktaş ilk 18’de bile olmayan Atınç’ı ne zaman kullanacak, bilmiyorum.
Evet, ilk yarıda 3 gol vardı ama Beşiktaş’ın kaleyi bulan 2 şutu da gol olmuş, Kasımpaşa’nın ise kaleyi bulan 2 şutundan 1’i gol olmuştu. Bu da oynanan futbol ve pozisyon açısından maçın gerçekleriydi. Sanki ligin sonuna gelinmiş ve iki iddiasız takımın maçını izliyor gibiydik.
Beşiktaş 2. yarıya da golle başladı. Ardından Kasımpaşa, Barış’ın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalınca düşünülen Kartal’ın yaklaşık 40 dakikayı rahat geçireceğiydi. Her ne kadar Kasımpaşa bir süre direnmek istese de skor yine Beşiktaş’ın lehine değişti. Siyah - Beyazlılar böylece pek zorlanmadan 3 puanın sahibi oldu.
Sonuçta Kasımpaşa da Önder Özen’le ilk 3 puanını kaybetti ama daha kötüsü kendi futbolcusu Adem’le taraftar arasında geçen hoş olmayan diyaloglardı.