Atila Sertel...

20 Nisan 2015 Pazartesi

Atila’yla 20’li yaşlardan beri arkadaşız. Gazeteciliğe birlikte başladık. Mesleğin ilk yıllarındaki başlıca ortak hedefimiz, Uğur Mumcu olmaktı.
Atila’nın birlikte mesleğe adım attığımız öteki arkadaşlardan önemli bir farkı, seçimle gelinen mücadele yerlerinde olmak istemesiydi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanlığını daha 20’li yaşların ortasında hayal etti ve başardı.
Hedefi koltuk değil, mücadele, daha etkili mücadeleydi. Bunun da başlıca yolunun Meclis’ten geçtiğini biliyordu. Önseçim macerası 30’lu yaşlarda başladı. Erdal İnönü’nün Genel Başkanlığı’ndaki SHP’nin İzmir adayı olmayı başardı. O dönem tercih sistemi vardı. Tercihlerle 2. sıradan 1. sıraya yükseldi. Ancak parti, bölge barajını aşamadı.
Yılmadı. Zaten yılmak sözlüğünde yoktu. Hangi konumda olursa olsun siyasal çizgisini bozmadan yoluna devam etti.
2009’da İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’nı kazanmasının hemen ardından soluğu Silivri’de aldı. Yapayalnız başladığı, “Silivri’dekilerin sesini dışarı duyurma” girişimini sabırla, inatla yaydı.
2-3 haftada bir cezaevi ziyaret salonundaki sarılmalarımız yaşam boyu belleğimden gitmeyecek.

***

Atila’yla yolumuz bu kez siyasi mücadelede kesişti. Yeni dönem milletvekili adaylığı için en güzel yolun CHP üyelerinin vicdanı olduğunu düşündüm. Atila da aynı görüşteydi.
İzmir 2. bölgede birlikte önseçim yarışına girdik. Sık sık karşılaştık. Her seferinde 20’li yaşlarda başlayan, Silivri’de betona kazınan dostluğun verdiği enerjiyle kucaklaştık. Güzel bir yarış oldu. Atila da seçilebilecek sıradaydı. Artık tam bir yol arkadaşıydık.
Gel gör ki, 18 Nisan Cumartesi sabahı Atila’yı yeni bir viraj bekliyordu.
Sabah önce, bu hafta Çiğli’de birlikte çalışma programı için konuştuk. Ardından YSK’nin kara haberi geldi. Hemen bu konuları çok iyi bilen Bülent Tezcan’ı aradım. Kararın hukuki olmadığını, ama YSK kararlarına da itiraz edilemediğini söyledi. YSK kaynaklarını zorladık. Alttan, üstten... Aldığımız tek yanıt, “karar oybirliğiyle alındı, itiraza kapalı” tümcesi oldu.
Önseçim de tıpkı genel seçim gibi milli iradedir.
Bu karar milli iradeye saygısızlıktır.
Atila, adaylık için hem cemiyet hem federasyon başkanlığından istifa etti. Bu iki görevin sonucu olan Basın İlan Kurumu genel kurul üyeliğinin doğal olarak bitmiş sayılması düşüncesi benimsenebilirdi.

***

Bunca yıldır haksızlığa uğrayanın hakkını savunan, soluğu darda olanın yanında alan, kimsesizlerin kimsesi olmak için çırpınan, kumpasları açığa çıkarmak için ter döken Atila’nın şimdi kendisi büyük bir haksızlıkla karşı karşıya.
Sevgili Atila,
Bil ki sen bizim gönlümüzün milletvekilisin.
Göreceksin, bu durum seni küçültmeyecek, tam tersine büyütecek.
Yolun da boyun kadar uzun...
Senin yolun burada bitmeyecek, bitemez.
Geçen hafta Balkan göçmenlerinden kardeşimiz Kadir’in evinde geçen yılları konuşup, “Bizim kuşağa mücadele düştü” demiştik.
Elbette bıkmadan, usanmadan mücadeleye devam sevgili kardeşim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozgiller! 23 Nisan 2024
İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları