Karamsarlık Lükstür...

19 Haziran 2011 Pazar
\n

Geçen aylarda kızıma yazdığım haftalık mektuplardan birinde serçe öyküsü anlatmıştım.

\n

Şöyleydi:

\n

Pek çok türden canlının yaşadığı bir

\n\n\n

ormanda yangın çıkmış. Bütün canlılar hemen toparlanıp yurdunu terk etmeye başlamış.

\n

Bir minik serçe de ormanın az ötesindeki gölden gagasına su doldurup yanan ağaçlara doğru uçmaktaymış. Bölgeden uzaklaşmaya çalışanlardan bir sormuş:

\n

- Ne yapıyorsun?

\n

Yangını söndürmeye çalışıyorum...

\n

- O gagandaki azıcık suyla yangın mı söner?

\n

Burası benim yurdum. Böyle bir durumda elimden ne geliyorsa onu yapmalıyım. Az ötede bir göl var ve benim bir gagam var...

\n

Serçenin davranışından ders alan canlılar kaçmayı bırakmışlar, birlik olup yurt edindikleri ormandaki yangını söndürmüşler...

\n

***

\n

Bir genel seçimi geride bıraktık.

\n

Seçimden önce de yeri geldikçe vurguladık; iktidara her türlü dopingin serbest olduğu, muhalefete ise prangaların takıldığı bir seçim ortamı oluşturuldu.

\n

Bu yarışın koşulları ileride yeni kuşaklara değişik şekillerde anlatılacak ama içinde demokrasi sözcüğü çok az geçecek.

\n

Bugün sadece bir cümle kurmakla yetinelim:

\n

İktidar halkın yaşam biçimine karışmıyor ama kimse telefonda konuşurken rahat değil!

\n

Ne olursa olsun demokrasilerde halka kızılmaz. Yazılması kolay, oynanması zor olan demokrasi oyununun kurallara uygun olması için mücadele edilir.

\n

Böyle bir dönemdeyiz.

\n

Seçim sonuçları şöyle de okunabilir:

\n

Her şeye karşın bu düzenin böyle gidemeyeceğini; demokrasi içinde mücadele edilmesi gerektiğini düşünen çok insan var.

\n

İnsan sadece kendi kendine kaybettin dediği an kaybetmiştir. Onun dışında kaybetmek diye bir şey yoktur.

\n

Türkiye, bir seçimlik, iki seçimlik, hatta üç seçimlik bir ülke değildir.

\n

Asıl olan ülkenin önünde duran zorluklar değildir; onları aşmak için gerekli mücadele gücüdür. O mücadele gücünü yitirirseniz önünüzdeki engeli yarım metre de olsa aşamazsınız. Mücadele gücünüz varsa; önünüzde dağ olsa aşarsınız.

\n

Ne demiş Anadolu bilgesi?

\n

Dağlar ne kadar yüksek olursa olsun, bir yanı yoldur.

\n

***

\n

Kim ne derse desin, kim kaybettiniz, kabul edin ve teslim olun dayatmalarına girişirse girişsin, Türk toplumu mücadele gücünü yitirmemiştir.

\n

Her şeye rağmen koruduğunu göstermiştir.

\n

1990’, 2000’li yıllarda yeri geldikçe şu yorumu sık vurgulamıştım:

\n

Önce Anadolunun birliği, sonra öteki birlikler... Anadolunun birliği-dirliği bozulursa hiçbir şeyin değeri kalmaz.

\n

Bu değerlendirmenin yine güncel olduğu bir süreçten geçiyoruz.

\n

Demir parmaklıkların arkasında hukuku, özgürlüğü ve milli iradenin kanatlarını beklerken paylaşmak istediğim başlıca değerlendirme şu:

\n

Böyle bir ortamda en büyük lüks, karamsarlıktır.

\n

Hiçbir yurtseverin böyle bir lüksü yoktur.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozgiller! 23 Nisan 2024
İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları