Mümtaz Soysal

Kilit Açmak

06 Ocak 2014 Pazartesi

İLK bakışta iç siyaset kilitlenmiş ve ufuksuzlaşmış görünüyor, ama sistem yerli yerinde ve makamlar sorumlu görevlilerce doldurulmuş durumda, mevzuat uygulanıyor ve kurallar geçerliliklerini sürdürür gibi; sistemin temellerinde büyük çatlaklar ve çöküş belirtileri pek görünmüyor.
“Yıkın, yakın” diyen de yok. Ama, iliklere kadar işlemiş sinsi ve yaygın bir güvensizlik, ufuksuzluk ve umutsuzluk.
Ne var, niçin bu durgunluk ve çözümsüzlük ve çaresizlik.
Yine bir kurtarıcı beklentisi mi?
Bataklıklar derinliğinde bile canlılık belirtileri vardır, su yüzüne çıkan habbecikler, hafif dalgalanmalar olur.
O zaman, bir şeyler yapabilmek için ister istemez işe başlamaya ve sistemi işletmeye yarayacak ipuçları aramaz mısın?
Acaba önümüzdeki yerel seçimler beklenen kıpırdanışı getirir ve küçük çaplı arayışlar büyük hareketliliğe dönüşemez mi? Yoksa, taşralılık, dağınıklık, bilinçsizlik ağır basar ve yerinde sayıp duran yavan bir topluma mı dönüşürüz? Acaba bir çekişte sistemi sarsıp hızla ve köklü biçimde seçenekler sunmayı başlatan bir ipucu yakalamış olmaz mıyız?
Örneğin cumhurbaşkanı seçimi? Hırslı, dinamik, gözü pek ve hevesli adayları harekete geçirip uyuşuk kitleleri uyandıran ve toplumu canlandırıp yeni çözümlere doğru koşturan bir büyük seçim havası estirilemez mi? Şimdiki başbakanın zaten bu hevesi taşıdığı ve seçilmek için her türlü vaadi sıralayıp meydanlara çıkmaya hazır olduğu bilinmiyor mu? Ama bunun karşılığında onun da her şeye tek başına hükmedebileceği bir başkanlık sistemi kurmak isteyeceği belli değil mi?
Yoksa, beklenmedik olasılıklarla karşı karşıya kalmamak için hukuk devleti ilkelerine önem veren, uyumlu, oturaklı, her çözüm için temkinli davranmayı bilen geniş ufuklu bir hukukçuyu cumhurbaşkanlığına getirecek ağırbaşlı bir kampanyayı başlatmak mı?
Öyle gözüküyor ki, halk yığınlarının “sembolik insan” tipine sıcak baktığını düşünüp macera aramayan, ciddiyet timsali bir adayın ortaya çıkmasını kolaylaştırmak mı?
Bu bakımdan, hem bütünün olasılıklar arasında en çok güvenilirlik, sağlamlık ve süreklilik taşıyan böyle bir seçeneğe tutunarak cumhurbaşkanlığı seçimine girmek, hem de bugünkü durgunluğu ve tıkanıklığı yenmek ve kilitlenmiş bir durumu yeni endişelere kapılmadan böylece açmak düşünülemez mi?
Elbet, hukuk devletine musallat olan “cemaatler” curcunasını bir an önce paranteze alıp sistem dışına çıkarmak koşuluyla tabii.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları