Adnan Dinçer

Suç ve Ceza!

23 Temmuz 2011 Cumartesi
\n

Bu başlık Dostoyevskinin roman adından çağrışım yapmadı bana... 40 yıldır; teknik adam kimliğim ve Türk futbolu için çabalayan eğitimci kişiliğimle gidişin hiç de iyi olmadığını; başarıların büyütülüp topluma dayatılmasıyla suçların gerekli cezayı almadığını söylemişimdir. Çok başarılı ve dürüst emeklerle ortaya koyduğum eserlerin üstüne konanlardan çok çektim. Bunun bana göre en son örneğini; Lucescu, hem G. Saray hem de Beşiktaşta şampiyonluk yaşarken gitmek zorunda kaldığında gördük. Futbolun içine giren çıkarcıların, onlara destek veren kötü kişilerin at oynattığı ortamda; toplum, sadece şampiyonluk ve yabancı transferlerle çağdaş futbolun yakalanacağına şartlandı. Hatta Başarı için her yol geçerlifelsefesi öne çıktı. Arkadan gelen şans oyunları ve yayıncı kuruluşların bol getirileri beklentileri tavana çakardı. Herkes futbola koştu ve futbol biraz daha fazla içimize işledi. Yaşamın parçası olan bu sporda etik anlayışı taşıyanlar uzaklaştırıldı ve birtakım gereksiz isimler sözde bu işin bilenleri olarak tepemize çıkarıldı.

\n

Tribünde üretilen, medyaya sızan ve kongrelerde etkili olanları biz yarattık. Yani adeta futbolumuza ihanet ettik. Futbolun var olan saha içi ve dışı yasaları adeta kırpıldı. Sonuçta geçmişte de var olan ve önemsenmeyen kirliliklerin bir bölümü 14 Nisanda çıkan yasadan sonra karşımıza çıktı. Yasayı bizzat destekleyen kulüplerdi! Ancak şimdi yargıya intikal etmiş ve yetkileri kime aitse; disiplin cezasıyla UEFA ve FIFA tarafından netleşecek sonun başına gelmemiz bizleri şoka soktu. Vardır yoktur bunu beklemeli ve sonuçlarına katlanırken futbolumuzu kurtaracak gerçeği yakalamamız şarttır. Masum insanları kirletmeden tavır göstermek gerekirken futbol dünyamızı yıkanların gereksiz konuşma, tepki ve eylemlerine tanık oluyoruz. Yapmayın! Kimse şu anda suçlu ilan edilemez. Bekleyin ama varsa da verilecek yasal cezalara razı olun. 100 yıllık futbolumuzu korumalıyız. Buraya kadar yaptığımız kötülükler yetmez mi?

\n

Kulüp taraftarları çok sabırlı olmalı. Kalem ve mikrofon sahipleri etik olmak ve boyunu aşan yorumlarla toplumu germemek zorunda. Futbolun şampiyonluğu ne kadar güzelse başarısızlığı da o kadar acı vericidir. Ama futbolsuz kalmak ne demek bunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu nedenle en kısa zamanda kendimize gelmeli; her koşulda gurur duyduğumuz kulübümüz ve taraftarları olarak ona daha çok sahip çıkmalı; centilmenliğimizi örnek şekilde ortaya koymalıyız.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024
Bilen yönetsin! 13 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları