Hikmet Çetinkaya

Bir köpek, bir insan, bir polis...

06 Mayıs 2015 Çarşamba

O fotoğraf bir türlü gözlerimin önünden gitmiyor. Taksim’de Komünist Partili genci polis yere yatırıp üzerine çullanmış.
Tam o sırada bir sokak köpeği yaklaşıyor yerde yatan gencin yanına. Başını kokluyor gencin. Bir başka polis, köpeğe tekme atıyor...
Köpek bir daha yaklaşıyor gencin yanına ve kayboluyor...
Sindirilmiş bir toplum nasıl yaratılır 1 Mayıs’ta yaşadık. Taksim’de, Beşiktaş’ta yaşadık...
Bunları ilk kez yaşamıyoruz...
Tüm iktidarlar döneminde, baskıyı, şiddeti, sansürü, korkuyu yaşadık ve hâlâ yaşıyoruz.
Toplum sinmiyor, direniyor yeri geldikçe...
Toplum, temel hak ve özgürlüklerini sahipleniyor, gençler yasal ve anayasal haklarını kullanıyor...
Emekçilere, gençlere saldıranlar salt polisler değil, AK troller de var. Yakaladıkları genci birlikte dövüyorlar.
Hakaret, tehdit, gösteriş...
Bir iktidarın çöküş öncesinin çığlıklarını duyuyor musunuz bilmiyorum...
Ben duyuyorum!
Erdoğan’ın, Davutoğlu’nun televizyonlardan sabah akşam dinlediğimiz konuşmalarında, açılış toplantılarında, mitinglerinde çöküşün çığlığı yükseliyor.
Toplumu sindirerek siyaset yapıldığında mutlaka yenilirsiniz.
Artık 13 yıllık iktidarın sonuna yaklaşıldı...
Tek korkuları, HDP’nin yüzde 10 engelini atlama olasılığının yüksek oluşu...
İşte o zaman tek başına iktidar olamayacaklar.
Ya başkanlık sistemi!
Bir düş olarak kalacak...
Onun için toplumu korkutup insanları yılgınlığa düşürmek istiyorlar. Anketler, açıklamalar ortada.
Kurmaylar ne diyor:
Biz halkımızla küser barışırız... Halkımız biraz notumuzu kırar...”

***

Yüzde 10 seçim barajı ilkelliğin, baskıcı rejimlerin simgesidir” diyeceğim ama Mısır’da ve Suriye’de bile yüzde 5...
Bu barajla tüm siyasi partilerin önüne engel konuluyor.
Beşibiryerde olan Kenan Evren ve arkadaşların zorbalığı bu...
O zorbalığın bugün sürmesi, o ülkenin demokrasiyi içine nasıl sindirdiğini(!) gösterir.
Bu barajdan pay kapanların, ülkemin dağlarını, ovalarını, koylarını satanların tek amacı, vurgun yapıp köşeyi dönmektir.
Eh bunu başardılar!
Masamın üzerinde, o yerde yatan TKP’li gencin fotoğrafı ve merhametli sokak köpeği var...
Bir köpek o!
Köpekler gözleriyle konuşur, yüreğiyle iyilik saçar, duygularıyla yaşama renk katar...
Eğer köpekler kadar vicdan sahibi değilsek, yoğun duyguları yaşamıyor, ayrımcılık yapıyorsak vay halimize...
Haydutluğun, yol kesmenin, engel atlatmanın bir anlamı olmalı...
Ben ayakta kalayım, ötekiler ölsün!
Eğer demokrasiyi, seçme ve seçilme özgürlüğünü savunuyorsan önce yüzde 10 barajı kaldırılmalı, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası değiştirilmelidir.
Mutlaka ama mutlaka 1965 yılında olduğu gibi “milli bakiye” seçim sistemine geçilmeli, tüm partilerin Meclis’e girmelerinin önündeki engel kaldırılmalıdır.

***

Bir genç, beş polis ve bir köpek!
O fotoğraf çok şey anlatıyor vicdan sahibi her insana...
Partisi, ideolojisi, dini, dili, ırkı, mezhebi, rengi ne olursa olsun...
Eğer iki ayağı üzerinde yürüyen bir yaratık değil ise..
İnsansa eğer o kişi, hayatın, sevginin, aşkın, kardeşliğin, birlikteliğin bir ufuk çizgisi, umut olduğunu bilir ve anlar...
Okuyorsa, bilgi birikimi varsa oturup konuşur, tartışır...
Kin, intikam duygularıyla toplumu ayrıştırmaz insan, insanlar...
Gazeteciler, siyasetçiler, herkes ama herkes!
Terörün nereden gelirse gel-sin bir insanlık suçu olduğuna inanır, insan sevgisiyle hayatı kucaklar...
Bakın, Birleşik Haziran Hareketi’nin İstanbul Kocamustafapaşa’da açtığı standa polis, AKP’lilerle birlikte saldırıyor...
Saldırıya uğrayan Birleşik Haziran Hareketi’nin sözcüsü gözaltına alınıyor...
Evet! Suskun, korkak, sindirilmiş bir toplum, iktidarın işine geliyor, işine... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları