Norveç Sa-Kini!

08 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

\n

Avrupanın, hatta dünyanın en huzurlu, hemen her türlü sosyal zenginliğe sahip ülkelerinden Norveçte 22 Temmuz günü yaşanan kıyım, akla ilk anda El Kaide

\n\n\n

tipi, adı İslamla yan yana konulan örgütleri getirdi. Kısa sürede gerçek ortaya çıktı; katil, magazin dergilerine konu olacak görünümde bir Norveçliydi.

\n

Ve bir kez daha terörün hiçbir kalıba sığmayacak, hiçbir coğrafyayla tarif edilmeyecek bir vahşet olduğu görüldü.

\n

Önce Norveçi üç temel başlıkta özetleyelim:

\n

Coğrafi olarak şanslı ülkelerden. Kuzey komşusu buzullar, batı ve güney komşusu balinalar, doğu komşusu adının son hecesini paylaşacak kadar kendinden bir ülke.

\n

Ekonomik olarak insanlarına sosyal refahın bütün unsurlarını sunabilen bir ülke. Çevresindeki denizlerin içinde balık, altında petrol var.

\n

Siyasi yapı olarak kendine güveni tam bir ülke. Öyle ki AB şemsiyesini bile, Hele bir halkıma sorayımdeyip elinin tersiyle itebilecek bir toplam güce sahip. Siyasal ve toplumsal yapıyı tehdit edebilecek hiçbir unsur yok. Kırsal alana gittiğinizde size tek saldırı belki rengeyiklerinden gelebilir!

\n

***

\n

Böyle bir ülkeden gözünü kırpmadan onlarca kişiyi öldürebilen bir genç çıktı.

\n

Yukarıda aktardıklarımız Norveçin görünen yüzüydü. Anders Behring Breivik adlı saldırganın kimliğini kazıyınca altından Norveçin öteki yüzü çıkıyor.

\n

Breivik, Norveç parlamentosunun ikinci büyük gücünü oluşturan ırkçı İlerleme Partisinin üyesi. Bu gerçeği saklayamayan parti yöneticilerinin gazetelere yansıyan demeçleri şöyle:

\n

Evet bu doğru, ama bunu tartışmanın zamanı değil!

\n

Öyle anlaşılıyor ki, Norveç ve ABnin lokomotif ülkeleri ırkçılığı bütün yönleriyle, sorumluluk alarak tartışmaya hazır değil.

\n

Böyle bir teröristin yetişmesine zemin hazırlayan toplumsal ortam nasıl tarif edilebilir?

\n

Sorunun yanıt şıklarını sıralarken aklım işin en geniş boyutuna gitti. Küresel ölçekte terörle mücadele nasıl yapılıyor? Ya bendensin ya teröristsin mantığıyla. Bu düşünceyi derinleştirdiğinizdeşu mantığa varmanız hiç de zor olmayacaktır.

\n

Benim gibi düşünmeyen herkes yok edilmelidir.

\n

Konunun bir boyutu bu. Öteki boyutu ise bütün dünyada dinin siyasal alana müdahalesinin artmakta olması. Din-inanç mutlaktır, sorgulanamaz. Bundan siyaset üretmeye başladığınızda, siyasi alanda da sizin gibi düşünmeyenler, sizin gibi inanmayanlar en azından etkisiz hale getirilmesi gereken kişiler haline gelir.

\n

Avrupada buna benzer düşüncelerin üniversite kürsülerinde bile zemin bulmaya başladığını görüyoruz.

\n

Aylar önce İtalya üniversitelerinde görevli bir profesörün şöyle demeç verdiğini anımsıyorum:

\n

Aydınlanma akımı Hıristiyanlıktan özür dilemelidir. Çünkü onu yüzyıllarca geriye götürmüştür.

\n

Bu açıdan bakınca kimi cemaat hareketlerinin neden küresel ölçekte kabul gördüğü kolayca anlaşılacaktır.

\n

Din, vicdandaki yerinden oynatıldığı an, amaç olmaktan çıkıp pek çok şeyin aracı haline gelebiliyor.

\n

***

\n

Geçen yüzyılın başında vahşi liberalizmle proletarya diktatörlüğühedefli sosyalizm arasındaki dengeyi sosyal demokrasi bulmuştu.

\n

Bu yüzyılın başında da paraya tapanlarla dini her alanın tek hâkimi ilan edenler arasındaki dengeyi bulmaya en yakın aday yine sosyal demokrasi.

\n

Norveç sa-kininin sosyal demokrat gençlik kampını saldırı merkezi olarak seçmesine bu açıdan da bakılabilir.

\n

Türkiyede katıksız AKPcilerin Almanyada sosyal demokratlara oy verdiğini de anımsatalım.

\n

Küresel anlamda sosyal demokratların önünde sadece siyasal hedefler değil, aydınlanma hareketinin güçlendirilmesinden bir arada yaşama zemininin geliştirmesine kadar geniş bir sorumluluk alanı var.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimden sonra! 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları