Suriye'yi Bırak, Ülkene Bak

12 Ağustos 2011 Cuma
\n

\n

\n

\n

Gündem değiştirme mahareti bilinen Erdoğan, güney komşumuzda olanlarla çok yakından ilgileniyor. Bu ilgi, Washingtonun isteği üzerine Dışişleri Bakanı Davutoğlunun altı buçuk saat süren ve önemli bir bölümü Suriye Devlet Başkanı ile baş başa görüşmeyi içeren Şam ziyareti ile dış kamuoyunun da dikkatini çekecek kadar yoğunlaştı. O ziyaret sonunda Esadın Hama ve bazı başka kentlerde protestocuların üstüne sürdüğü tankları geri çekmiş olmasını da Başbakanımız haklı olarak kendi başarı hanesine yazdı.\n

\n

Tüm bunlar olurken Suriyenin kuzeyinde, yani bizim Güneydoğu bölgemizdeki sevimsiz gelişmeler hakkında, acaba Başbakan ne düşünmektedir?\n

\n

Daha üç gün önce 1 numaralı yardımcısı Bülent Arınçın, DTK diye bir şey, iki günde bir çay içip, sohbet edip gidiyorlardiye alaya aldığı oluşumunözerklikpolitikasının yöneticilerinden Aysel Tuğlukun verdiği çay içip sohbet etmediğimizi herkes görecekli yanıtın sözde kalmadığı, terör örgütünün bir hafta içinde iki kez hidroelektrik santralı inşaatlarını basarak, çalışan işçileri kaçırmasıyla da somutlaşmış oldu.\n

\n

***\n

\n

Hükümet yılların ihmali altında bırakılmış bölgeye yatırım yaparak, orada yaşayan yurttaşların gönüllerini kazanmak isterken PKK bu istekleri silah zoruyla engellemeye çalışıyor. Özerk Bölgeolarak egemenliğinde göstermek istediği yörede, vergileri de kendisinin toplayabileceğinin işaretlerini veriyor. Dünkü Zaman gazetesi Şanlıurfada Yönlü Köyü yolundaki akaryakıt istasyonuna gelerek işyeri sahipleri Bilal ve Deyyan Çelik kardeşlerden haraç isteyen teröristlerin, bu isteğe yanaşmayan iki kardeşi üzerlerine kurşun yağdırarak öldürdüğünüyazıyordu.\n

\n

PKKnin egemenlik iddia ederek özerk diye yanıtladığı yerlerde devletin hakkı olan vergileri tahsil etme girişimini ortadan kaldıramayan bir hükümetin otoritesinden söz edilebilir mi? \n

\n

Devletin orada valileri, asker sivil bürokratları, güvenlik güçleri, Başbakanın ünlü açılımoyuncağı ile zaman doldurmak istemesi üzerine ellerini kollarını bağlayarak oturmak durumunda kalmışlardı. Cini şişeden çıkartmayı bir başarı olarak algılayan Erdoğan, kendisini ürküten; istekleri karşılanamaz olduğu anlaşılan o canavarı, yok edemiyor.\n

\n

***\n

\n

Bu durumda parlamentosu çalışmalara başlamak için illa 1 Ekimin gelmesini beklemek yerine, hükümet olarak düğmeye basamaz mı?\n

\n

Öyle anlaşılıyor ki, Meclisin açılmasının denetim mekanizmasının işlemesini de beraberinde getireceğinden ürken Başbakan, gündemi dolduracak başka konular arayarak, onları devreye sokmayı amaçlıyor.\n

\n

Bu nedenle varsa yoksa Suriye sorununa el atarak bir taşla iki kuş vurmak istiyor. Yani hem ABD ve Obamanın isteklerine taşeronluk yapmak. Hem de kendi kamuoyumuzun dikkatlerini bizim asıl sorunlarımızdan uzakta tutmak.\n

\n

Medya bu oyuna araç olabilir.\n

\n

Ama ya CHP ve MHP?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları