Mümtaz Soysal

Hak, Hukuk ve Guguk

10 Ocak 2014 Cuma

İSLAM kültüründe Tanrı’nın adlarından biridir tanrı sözcüğü ve o anlamda ilk harfi büyük yazılır. Dolayısıyla, büyük harfle yazılmadığı durumlarda bile bir tür kutsallık kazanmıştır bu kavram. Çoğu zaman, varlığın, gerçekliğin yerine kullanıldığı durumlar da olur.
Hukuk ise aynı sözcüğün Arapça çoğuludur hem de hakkın ve çeşitlerinin bilimini yapan yani anlatan, inceleyen sorunlarını ortaya koyan bilim dalının adıdır. O bilim üniversitelerin hukuk fakültelerinde öğretilir ve öğrenilir. Elbet bütün öğretiler gibi bunun da iyisi, kötüsü, doğrusu, yanlışı, eğrisi olur. Her şey gibi o da eskir, bayatlar.

Ne var ki yine her şey gibi hukuk da kirlenir, hatta sırası gelir kutsallığı kaçar ve kirlinin kepazeliğin, haksızlığın aracı olmaya bile başlayabilir.
İşte “hukukçu” denen insanın devreye girmesi gereken ve beklenen sıra odur.
Ama gerçek hukukçunun, “has” olanın ve hak edenin.

Hukuk sözünün çok kullanıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Hukukla çok oynanıyor; kurallar, kurumlar değiştirilmekte. Zihinler bunlarla meşgul. Çalkantılar başka şey düşünmeye fırsat vermiyor.
Gerçek ve has hukukçu yetiştirmenin, hukuk eğitimine önem vermenin önemini vurgulamanın tam zamanıdır ama zaman yoktur.
Üstelik, yazarın gözleri de şu anda harfleri göremeyecek kadar bozulmuşsa şimdilik son noktayı koymaktan başka çare yoktur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları