Yalan sokması ile zehirlenme...

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Bu toplum yalan sokması ile zehirlendi.Yalan sokması, yılan sokmasından daha tehlikelidir, çünkü serumu da bulunmamıştır, tedavisi zordur.
Yalan, ortaya bugün çıkmamıştır, insanın dünyada varlığından beri vardır ama küçük ölçeklerde kalmıştır, dozu hafiftir ve yaşamsal durumlarda kullanılmıştır.
Günümüzde ise “yalan”, her alanda işe yarar bir yöntem olarak kalıcı yerini almıştır.
Yalanın politikada kullanılmasını uygun gören İtalyan yazar Nikola Makyavel eğer bugünleri görseydi Prens adını taşıyan kitabını çocukça bulur, yeniden yazmak isterdi.
Bence politika alanındaki en başarılı yalancıya verilmek üzere bir “MakyavelÖdülü’ konmalıdır. Nasıl olsa bu ödüle seçici kurul bulmak çok kolaydır.
Yalan sokması ile zehirlenmiş alanlara gelince.

Hukukun yalanla zehirlenmesi...
Yalan sokularak zehirlenmiş hukuk konusunda ülkemiz en görünür örneklerden birisini vermektedir.
Sahte deliller oluşturmak.
Yalancı tanıklar yaratmak.
Savcıları yönlendirmek.
Yargıçların kararlarını önceden belirlemek.
Gerekirse, davayı zamanaşımına götürmek.
Gereksiz ve haksız tutuklama kararı vererek zulmetmek.
Suçsuzlara suçlu kararı vermek.
Suçlulara suçsuz kararı vermek.
Gerçek suçları aklamak.
Aklanamayan suçları saklamak.
Hukukun yalanla zehirlenmesinin sonuçları bunlardır.
Öyle ki, artık iktidarda olanların içinde bile buna karşı sesler yükselmektedir. Bir toplumda hukukun yalanla zehirlenmesi yaşanıyorsa o toplumda “adalet” yok demektir.
Toplumun en büyük kaybı da “adaletin kaybı”dır.

Medyanın yalanla zehirlenmesi...
Bir toplumda insanların en doğal haklarından birisi “doğru haber alma hakkı”dır. Bu da yazılı basının, sözlü basının özgür olması demektir. Medyayı kimilerini satın alarak, kimilerini ekonomik tehditlerle, güdümlü hukuk eliyle sindirerek baskı altına alan siyasal iktidar “medyayı zehirlemekte”, halkın doğru haber alma hakkını ortadan kaldırmaktadır.
Bu durum her alanı etkileyen bir toplumsal zehirlenmedir.
Bilgi kirliliği, taraflı yayıncılık, toplumsal algıyı etkileyerek “yalanı doğrudoğruyu yalan” olarak göstermek bir ahlak suçudur.
Medyanın yalanla zehirlenmesi toplumsal ahlakın bu derece bozuluşunun hem nedeni hem de sonucudur.

Yaşamın yalanla zehirlenmesi...
Siyasal iktidar kendi yandaşlarına her alanda özel bir durum sağlayarak bir “yandaşlık hukuku ve ekonomisi” yaratmıştır.
Böylece, yetenekli olmanın yerini yandaş olma almıştır.
Hakkı olan değil, yandaş olan kamu görevlerine atanmaktadır.
Konunun uzmanı değil, yandaş olana yer açılmaktadır.
En yandaş olanlar, ailenin içindekilerdir.
Sonra yakın akrabalar gelmektedir.
Sonra da yandaşlar.
Görevler onlarındır, kadrolar onlarındır, maaşlar, primler, zamlar onlarındır.
Okullarda yönetim görevleri onlarındır. Onların olan herkes gözdedir, dokunulmazdır.

***

Yalanla zehirlenmenin serumu ise 7 Haziran sçimlerinde bu “Yalan İktidarı”nın yurttaşın oylarıyla iktidar gücünden uzaklaştırılmasıdır.
Türkiye’nin önündeki “Son Dönemeç” budur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları