Bir Eğitim Savaşımcısı

14 Aralık 2008 Pazar

Mustafa Gazalcıyla 1982 ilkbaharında İstanbul-Maltepe Cezaevinde tanıştık.

Cezaevi dediysem, cephanelikten bozma bir mahzendi burası. Gazalcı, kendisi gibi CHP milletvekilleri olan Nedim Tarhan, İsmail Hakkı Öztorun ve Kemal Anadolla birlikte Barış Derneği Davası tutukluları arasındaydı. Bir ara, kendim de içlerinde olmak üzere bütün tutuklu arkadaşlar için yazdığım şakacı dörtlüklerden ona ilişkin olanı (yine şaka yollu) İngilizceyledir Bunun nedeni, o sırada büyük bir tutkuyla İngilizce çalışıyor olmasıydı. Bu tutkusu sürüyor mu ya da ne sonuç verdi bilmiyorum; fakat bu temiz, dürüst, çalışkan, aydınlık arkadaş, cezaevi öncesinde olduğu gibi cezaevi sonrasında da, gerek bir kez daha TBMM çatısı altında, gerekse TBMM dışında eğitim ağırlıklı çalışmalarını sürdürerek düşüncelerinin ve çalışmalarının ürünlerini ve belgelerini birbiri ardına yayımladığı kitaplarında toplamaktan da geri kalmadı. Bu kitaplardan özellikle eğitim konulu olanların adları uzunca bir liste oluşturuyor: Eğitim Işığı(1993), Çağdaş Eğitim Yolunda(1996), Aydınlanma Sürecinde 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim(1997), Aydınlık İçin Laik Eğitim(1998) Bilimin Işığında Eğitimin Gücü(2001), Pestalozzinin İzinde” (2002) (Dr. Hüseyin Pekinle birlikte), şu anda elimin altındaki Kuşatılan Cumhuriyet Eğitimi(2007) ve henüz okuma fırsatı bulamadığım Eğitime Dinci Çember(2008). Listeden de anlaşılabileceği gibi, laik eğitimin, bu demektir ki aydınlanma savaşımının kararlı, bilinçli, çalışkan, öncü bir eylemcisiyle karşı karşıyayız.

***

Mustafa Gazalcı Kuşatılan Cumhuriyet Eğitimiadlı kitabını bana Sevgili hapishane arkadaşımaithafıyla imzalamış... Çok yıllar sonra bu kitabın kapağını kaldıracak olan biri, bu yazıyı büyük olasılıkla şaşırarak okuyacaktır Bir eğitimci ve milletvekili, bir şaire, Hapishane arkadaşımaithafıyla kitap imzalamışMeraklı biriyse iz sürecek ve kısa sürede de öncesiyle ve sonrasıyla 1980 süreçlerinde yaşanmış olanların bilgisine ulaşabilecektir Sadece bu kadar mı? Ülkemizde aydınlanma savaşımının tarihi 19. yüzyıl ortalarından başlayarak günümüze kadar hapislerle, sürgünlerle, işkenceler ve siyasal cana kıyımlarla sürüp gitmekte Henüz sona erecek, durulacak gibi de görünmüyor Bu savaşımda laik eğitimin başarısı için harcanan çabalar, hiç kuşkusuz en ön sıradadır ve daha uzun bir zaman öyle olarak kalacağı da anlaşılıyor Mustafa Gazalcının sözünü ettiğim kitabının içeriğine göz atmak bile bunun kanıtlanmasına yeterli

***

Kuşatılan Cumhuriyet Eğitiminde CHP milletvekili Gazalcının 2002-2007 yılları arasında Mecliste yaptığı konuşmalar, AKPnin bilim dışı karanlık eğitim anlayışına karşı(başka milletvekili arkadaşlarıyla birlikte) uyarı ve önerileriyer alıyor Kitapta sırasıyla eğitimde özelleştirme”, eğitim bütçesi”, eğitimde kadrolaşmakonularının yanı sıra, Köy Enstitüleri”, “TÜBİTAKve Üniversitekonularına da geniş yer ayrılıyor. Bütünüyle bakıldığında, hâlâ sürmekte olan AKP iktidarı döneminde Cumhuriyet eğitiminin nasıl boğucu bir kuşatma altında olduğu açıklıkla görülüyor. Yazar kitabının giriş yazısında da bu gerçeği özlü biçimde dile getirmekte: AKP yaklaşık 5 yıllık -bugün için 7 yıl- iktidarında her alandan çok Cumhuriyetin laik, bilimsel eğitim anlayışına darbe vurdu. Bunu partizanca kadrolaşarak, genelge çıkararak, yönetmelikleri, Milli Eğitim Temel Kanununu ve Milli Eğitim Teşkilat Kanununu değiştirerek, kaynak ve ders kitaplarının içeriğini çarpıtarak, kuralları, hukuku çiğneyerek yaptı. (…) Özetle, temel bir insan hakkı olan eğitim, AKP döneminde büyük ölçüde kamu hizmeti olmaktan çıkarıldı; bilimsel, laik özelliğinden koparılarak daha çok dinselleştirildi; sözleşmeli öğretmenlikle öğretmenlik mesleği büyük ölçüde saygınlığını yitirdi; eğitim daha paralı duruma getirildi, özelleştirildi; TÜBİTAK, Üniversiteler, Evrim Kuramında olduğu gibi bilim çiğnendi; eğitim ulusal özünden, birliğinden, uzaklaştırılmaya çalışıldı…”

Mustafa Gazalcının yukarıdaki sözleri Mayıs 2007 tarihini taşıyor O günden bu güne geçen iki yılı aşkın sürede de gerici kuşatmanın daha daraldığı, laik Cumhuriyet eğitiminin her aşamada daha çok sıkıştırılıp nefessiz bırakıldığı apaçık bir gerçekNitekim sözünü ettiğimiz kitabın başlığındaki kuşatma sözü, yeni kitapta daha dolaysız bir anlatımla dinci çembere dönüşmüş

***

Sevgili hapishane arkadaşımMustafa Gazalcı, Tonguçların, M. Rauf İnanların, adaşı Mustafa Necatilerin, daha yakın örnekleriyle Baykurtların, Başaranların, Makal, Apaydın, Akçam ya da G. Gazioğlu, T. Öztürklerin soyundan bir eğitim savaşımcısıdır Yapıtlarıyla da, TBMM çatısı altındaki çalışmalarıyla da bu alanda yaptığı hizmetler ve birikimleri çok büyüktür. Cumhuriyet eğitimini kuşatan, gerici, dinci, boğucu çemberi parçalamakta; günümüz Türkiyesinde aydınlanma savaşımının bu en yaşamsal öneme sahip alanında, Mustafa Gazalcı yapıtları ve eylemiyle en büyük ilgi ve saygıyı hak etmektedir

[email protected]

Faks: (0212) 343 72 64



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları