Yurtta Karış, Dünyada Karış!

11 Eylül 2011 Pazar
\n

Sıfır, her şeyden önce stratejik derinliğiolmayan bir rakam!

\n

Bir ülkenin komşularıyla iyi ilişkiler

\n\n\n

içinde olması, onlarla sıfır sorunyaşaması anlamına gelmez. Bir komşuyla ekonomik ilişkileriniz olağanüstü büyür; bakarsınız, vergi sorunu çıkar. Ötekiyle sınır sorunlarınızı bitirirsiniz, güvenlik önlemlerini en aza indirirsiniz; bakarsınız insan kaçakçılığıadı verilen çağın yüzkarası bir sorun ortaya çıkar.

\n

Hükümet pek çok alanda olduğu gibi bu konuda da çıtayı en yükseğe koydu; sürekli altından geçiyor!

\n

Türkiye, tarihsel kökenleri, bugünkü coğrafyası, gücü, sorunları ve uluslararası kurumlardaki ağırlığıyla diplomasi yoğunluğubakımından dünyanın ilk on ülkesi arasında yer alıyor.

\n

Yoğun olmak, başarılı olmak anlamına gelmez. Günlük gelişmeler her şeyi ortaya koyuyor.

\n

***

\n

İsraille ilişkilerimiz, ABDde Yahudi lobisinden ödül almaktan, stratejik ortaklıktan bugünkü noktaya geldi. Doğu Akdenizi de kapsama alanı içine alan gerginlikte göz önünde olanlarla perde gerisinde yaşananlar arasında fark var mı sorusu havada asılı kalsa da, ilişkilerin erozyona uğradığı bir gerçek.

\n

İsraille gerilim Ortadoğuda gücümüzü arttırır tezi de gerçekçi değil. Daha çok, yükümüzü arttırır.

\n

Suriyeyle ortak bakanlar kurulu toplantısından, Şengen olmazsa Şamgen olursıcaklığından bugünkü noktaya geldik. Suriye en uzun sınırımızın olduğu ülke. Aynı zamanada Fırattaşız.

\n

Soğuk Savaş döneminde Şam Moskovaya yakındı, biz Batı blokundaydık. Bu soğukluk, aramıza 510 kilometre uzunluğunda mayın döşetti. Tüm bunlar bitme noktasına gelirken yine küresel çekişmenin en uç noktasına oturduk. Moskova, Şama dokundurtmayız diyor, NATOnun lider ülkeleri, Esad rejimine ömür biçiyor, ömürmetreyide bizim elimize veriyor.

\n

AKP hükümetinin ilk günlerinden beri ilişkilerimizin sürekli iyiye gittiğiYunanistan; Kıbrıs Rum Kesiminin Akdenizde petrol aramasını kabul etmeyen Türkiyeyi ABye şikâyet etti. Doğu Akdeniz geriliminde de İsrailin yanında görünüyor.

\n

AB ile ilişkilerimiz de öylesine sıfıra yakın hale gelmiş ki; Türkiye-AB İlişkileri Haber/Yorum dergisinin eylül ayı kapağında Merkelle Sarkozynin öteki AB liderlerine ekonomik başarısızlık nedeniyle çıkışması işleniyordu. Kapaktaki Zeynel Lülenin yazısının başlığı da bizim açımızdan durumu özetliyordu:

\n

Avrupa içe kapanıyor.

\n

İsraille gerilim füze kalkanıkonusuna kalkanoldu. Yerleştirilmesinin söz konusu olduğu her ülkede yoğun biçimde tartışılan füze kalkanı, Polonya, Çek Cumhuriyeti derken bizim üstümüze kaldı.

\n

Pek çok konuda olduğu gibi füze kalkanına ilişkin haberleri de dış basından ya da yabancı devlet sözcülerinin açıklamalarından öğreniyoruz.

\n

Ekonomik ilişkilerimizin iyi olduğu Rusya, füze kalkanından duyduğu rahatsızlığı hemen dile getirdi. İran da Ankaranın anlayacağı biçimde görüşünü ortaya koydu.

\n

Ermenistandan da Ağrı Dağı tartışması nedeniyle beklediğimiz özür askıda duruyor.

\n

***

\n

Sıfır sorundan sıfır çözüme giden özet böyle.

\n

Başbakan her fırsatta sadece AKP iktidarı döneminde yapılanların önceki 80 yılı katladığını söylüyor. Dış politika açısından baktığımızda AKP, önceki 80 yılda üretilenleri kullanıyor, tüketiyor. Tıpkı ekonomik varlıklarda olduğu gibi.

\n

Bugün NATOdan bölge ülkelerine dek genel ağırlığımızın nedeni; Türkiyenin öteden beri sağduyulu hareket etmesi, dengeleri gözetmesi, çevremizdeki sorumlu bölgelerin her iki kanadıyla görüşebilmesi, öfke ve hırsla değil akılla hareket etmesi idi.

\n

Atatürkün Yurtta barış dünyada barışsözü resmi ziyaretlerde sadece bizim değil muhatap ülke liderinin konuşmasında da yer alırdı.

\n

Artık değişti...

\n

Yurtta karış, dünyada karış...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları