Sanayi Tükendi,Rant Verelim...

12 Eylül 2011 Pazartesi
\n

\n

Arkadaşım Meral Tamer, 9 Eylül tarihli Milliyetteki köşesinde diyor ki, Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD) düzenlediği ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergünün konuşmacı olduğu toplantıda ben, uzun yıllardan sonra sanayinin ve üretimin, yeniden Türkiyedeki ekonomik faaliyetlerin merkezine oturacağına ikna oldum ve de çok memnun oldum....Sayın Bakanın Türkiyede son dönemdeki toplumsal hevesi ve istekliliği yansıtmak amacıyla sıkça telaffuz ettiği Biz yaparız heyecanını paylaşmaya başladım.”

\n

AKPnin gözdelerinden Ergün ve Zafer Çağlayan, bir süredir sanayileşmeyi, hem de ihracata dönük sanayileşmeyi öne çıkaran söylemleri ile medyada öne çıkmayı başarıyorlar başarmasına da sormazlar mı adama: Bu ülke bugün bu reelalanların restorasyonuna acilen muhtaç durumda iken, bu hale kimler getirdi? 2002den 2011e iktidar siz değil miydiniz ve gerçek ihracat, sanayileşme için ne yaptınız?

\n

Ergün, AKPnin 3. iktidar döneminde sanayileşmeyi merkeze alan, ama bunun bilgiyle ve teknolojiyle daha fazla katma değer yaratacak şekilde donatılacağı, çok geniş kapsamlı bir sanayi stratejisinden söz ediyormuş...

\n

Geçmiş ola O tren kaçtı. O trene vaktinde G. Kore, Çin, Hindistan ve öteki Asyalılar çoktan bindi. Artık ihracatın yüzde 52sini yaptığımız Avrupa pazarlarında, coğrafi yakınlık ve aday ülke avantajımıza rağmen, Asyalılar kök söktürüyor, barındırmıyorlar. Neyle mi? Ergünün yeni uyandığı, “sanayileşmeyi merkeze alan, ama bunun bilgiyle ve teknolojiyle daha fazla katma değer yaratacak şekilde donatılacağı, çok geniş kapsamlı sanayi stratejileriyle...

\n

Onlar, o stratejiyi hayata geçirirken AKP iktidarı ancak, yüksek faiz-düşük kurpolitikalarıyla sıcak para çekmeyi, kamu işletmelerini yerli-yabancı sermayeye haraç mezat satmayı ekonomiyi yönetmek sanıyordu.

\n

Türkiyenin dış ticareti sanayi ağırlıklıdır. Oradaki performansı, sanayinin performansı olarak okuyabilirsiniz. Bakın sanayi odaklı dış ticarette AKP iktidarında nereden nereye gelmişiz:

\n

AKPnin iktidar olduğu 2003 yılında, Türkiyenin 47 milyar dolar olan ihracatına karşılık 70 milyar dolara yaklaşan ithalatı vardı ve açığı o yıl sonunda 22 milyar dolardı. Sonra ne mi oldu? AKPnin 8.5 yıllık icraatında 1 trilyon 241 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, ancak 790 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve bu süre sonunda 451 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. AKP iktidarının ilk yılında 22 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2010 sonunda 71 milyar dolara çıktı. Bunun sonucunda da 2003 yılında milli gelirin yüzde 2.5i kadar cari açık veren Türkiyenin 2010daki açığı milli gelirin yüzde 6.6sına çıktı. 2011’in tamamında ise yüzde 10a çıkacağını IMF söylüyor. Bu ölçüde içe göçmenin temelinde sanayinin geliştirilememesi ve iyi yönetilememesi, daha doğrusu kötü yönetilmesi ana etkendir(*).

\n

Haksızlık etmeyelim, kötü idare edilen sadece sanayi değil, ekonominin tümü oldu. Sanayiyi geliştirmek yerine neyin özendirildiği ise ortada. Dünün bütün büyük sanayicileri, bugün GYOcu. Yani gayrimenkul yatırım ortaklığı girişimcisi. Hiç uzağa gitmeyin, Türkiyede sanayiye ebelik yapan, dış kaynakları getirip Koçları, Sabancıları, Eczacıbaşıları sanayici yapan TSKB, bugün ne iş yapıyor, farkında mısınız? O da GYOcu. TSKB Gayrimenkul Değerleme AŞ ile TSKB Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ, kendi ifadeleriyle, yüksek getiri sağlayacak verimli ve likit gayrimenkullerden oluşan, cazip ve dengeli bir yatırım portföyü oluşturmayı iş edinmişler

\n

***

\n

Sanayi Bakanı Ergünün en çarpıcı açıklaması, Almanyada mirasçısı bulunmadığı için kapatılma durumunda olan KOBİleri, oradaki Türk işadamlarının satın alacak olmalarıymış. Yıllar önce karın doyurmak için işçi olarak Almanyaya giden vatandaşlarımız, bugün iş sahibi olarak Alman sanayisinin bel kemiği KOBİlere taliplermiş! Ve Ergün de o KOBİleri Türkiyedeki KOBİlerle entegre etmeyi hedefliyormuş. Cin gibi bakan!.. Siz önce burada düşük kur politikasının altında ezilip iflasın eşiğine gelmiş KOBİleri ayakta tutun da, oradakilerle sonra entegre edersiniz.

\n

Herkes farkında ki, AKPnin cin fikirli bakanları ortalıkta sanayi, teknoloji, ihracat diye top çevirirken, AKP iktidarı gerçekte, umudunu sanayide değil, rantta, özellikle İstanbul kent rantında arıyor. TOKİyi bakanlık haline getirip bir gecede çıkardığı 644 sayılı KHK ile yerel yönetim yetkilerini tepe tepe kullanacağını duyuran ustalık dönemi AKPsi, varsa yoksa rant, özellikle İstanbul rantı üstünden sermaye birikimi sevdasında. Yandaşı birçok sanayici KOBİ de buna uyandı ve sanayiyi terk edip furyadan nasiplenmeye bakıyor. Hem söyler misiniz, dışarının yıkıcı rekabetine karşı korunmayan, düşük kur ile Çin mallarının şamar oğlanına dönen, dünyanın en pahalı elektriğini kullanarak iş yapmaya çalışan sanayici, ortaya iştah kabartan kent rantları dökülmüşken niye sanayici kalsın?

\n

Meral Tamer, Türkiye sanayicilerini en iyi tanıyanların başında gelir. Hangisinin sanayici kaldığını ve son 10 yılda nereye yatırım yaptıklarını yazmayı denese ne güzel olur Tabii neden sanayiyi outettiklerini, Bakan Ergünün onları heyecanlandırıp heyecanlandırmadığını da okumak isteriz

\n

(*) Türkiye sanayisinin halipürmelalini detaylı bir biçimde anlamak isteyenler için, hocam ODTÜ İktisat Bölümü emekli Öğretim Üyesi Prof. Oktar Türelin 1979-2010 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından oluşan Geç Barbarlık Çağı (I-II, Yordam Kitap) kitaplarını hararetle tavsiye ederim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları