"Geleceğimiz Elimizden Alındı!"

15 Aralık 2008 Pazartesi

Pembe bayram günleri bitti. Biz de karlarla kaplı rüya kentleri Petersburg ve Moskovayı geride bırakıp kürkçü dükkânına döndük. Ve bir kez daha kafamıza dank etti, artık dünya çok küçük.

Yirmi yıl önce herhangi bir ülkeye telefon etmek için adınızı ve numaranızı yazdırıp, size sıra gelsin diye en az beş saat beklenen Rusya, cep telefonları sayesinde neredeyse kapı komşumuz kadar yakın olmuş.

Kısaca.. dünyanın neresine giderseniz gidin, anında her şeyden haberiniz oluyor.

Bu kez de öyle oldu, bir başka komşumuzdan yükselen isyan sesleri ve görüntüleri anında bize ulaştı.

Televizyonda izlediğimiz görüntüler korkutucuydu. Polisin neredeyse her ay birilerini öldürdüğü, işkencenin adeta sıradanlaştığı bir ülkenin yurttaşları olduğumuzdan, önce, 15 yaşında polis tarafından öldürülen bir Yunan gencinin ardından yaşananlara pek bir mana veremedik. Oysa Atina, gencecik okullularıyla, beyaz yakalılarıyla, onlara destek çıkan sendikalı işçileriyle sanki epey bir zamandır, bastırılan bir gerçeği tüm dünyaya haykırıyordu:

Geleceğimiz elimizden alındı!”

Avrupa Birliği fonlarıyla dış görünümü cilalanan, turizm geliriyle son yıllara kadar idare eden Yunanistanda işler hiç de göründüğü gibi değilmiş; ayakkabı bağcığı bile yapamayan

Yunan ekonomisi neredeyse durma noktasına gelmiş. Sürekli Türk düşmanlığı pompalamak bile iktidarları ayakta tutmaya yetmiyormuş.. görünen o.

Ve dünya, iyi bir gelecek umudunutümüyle yitirmiş gencecik insanların isyanını izliyor. Bunun Atina ile sınırlı kalmayacağını söylemek müthiş bir psikoloji ya da sosyoloji bilgisi gerektirmiyor. Bu isyan tüm Avrupayı saracak.. çünkü Avrupalılar, bizim gibi, krizlere bağışıklı değiller. Ve bu küreselleşme ve tüketim belası sürerse hep birlikte yok olacaklarını bilecek kadar akıllı ve insan hakları konusunda, özellikle kendileri söz konusu olduklarında, son derece duyarlıdırlar.

Bakalım işler nasıl gelişecek? Sendika geleneği son derece kuvvetli olan Avrupayı neler bekliyor? İtalyan sendikaları ilk uyarı grevlerine başladılar bile.

Pembe bayram günleri boyunca Rusyada bizi izleyen ikinci haber, özel jetleriyle Washingtona gidip Amerikan Senatosuna kendileriyle ilgili yardım paketinin önemini anlatan ve yardım için adeta yalvaran otomobil devlerinin üst düzey yöneticilerinin bunu başarıp başaramayacaklarıydı. Çoğu, bir dolar karşılığı bütün bir yıl çalışacaklarını söyledilerse de, Washington ikna olmadı ve Ne yaparsanız yapın kardeşimdedi, bizden size para yok!..

Obamanın işi zor. Amerika da isyancıdır. Ve gelelim bize; ne olmuş yani.. Bizde yıllardır işsiz olanlara bir milyon işsiz daha katılmış. Bu işsizlerin büyük çoğunluğu da üniversite mezunu kaliteli işsizlermiş. Kimi taksicilik, kimi garsonluk yapıyor, kimi de çöpçü olarak çalışıyormuş.. kentin zengin semtlerinde köpek gezdirmek epey para getiren bir iş olmuş.

İşsizlikten kimileri eve kapanmış, kimileri kendini uyuşturucuya vermiş; kimileri, evet kimileri intihar etmiş. Olabilir. Burası Türkiye...

Bu arada çok güzel kadınlarına imrenerek baktığımız ve topyekûn hepsine Nataşa adını verdiğimiz Rusyada işler düzelmeye başlamış. Çünkü çok şanslılar.. iyi ya da kötü yanlarıyla komünist bir düzenden geliyorlar, altyapı onlar tarafından çoktan yoluna konmuş; şimdi petrol ve doğalgaz geliriyle, kendilerini süslüyorlar. Şimdi Rusyanın parası ve Putin gibi KGBden gelen milliyetçi bir lideri var. Ve hâlâ romantizmini koruyan muhteşem vefalı bir halkı...

isilozgenturk6gmail.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları