Hem YSK hem de AKP taşeron kullanıyor

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Bunca yıldır seçimleri izlerim. 7 Haziran seçiminde olduğu kadar taşeronlar eliyle yürütülen seçim dönemine rastlamadım.

***

Taşeron kullanımının ağır bastığı ilk kurum Yüksek Seçim Kurulu. SEÇSİS diye anılan elektronik yapılanma, pek çok ülke tarafından “dışarıdan müdahaleye açık olduğu” gerekçesiyle reddedilmişken bizde baş tacı ediliyor.
Aday belirleme konusundaki taşeron İçişleri Bakanlığı’nın genel müdürlüğü. İçişleri bakanı da öteki iki bakan gibi seçim döneminde bağımsızlardan belirleniyor.
Bu seçimin bağımsız İçişleri Bakanı, zorunlu olarak istifa eden AKP’li bakanın müsteşarı. Bizde müsteşarlar, iktidar partisinin siyaset tercihlerini bilen ve yaşama geçirme konusunda yetkili olan üst düzey kamu görevlisidir. Bağımsız, bakanlar, AKP öncesinde gerçek bağımsızlar arasından atanırken birkaç seçimdir istifa eden bakanların müsteşarından oluşuyor. Bu seçimde de üretilen sahte seçmenlerle, seçmen kütüğünden silinen (doğal olarak muhalif olduğu bilinen) seçmenler gündemden düşmüyor.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ikinci taşeronu Adalet Bakanlığı. Seçim sandıklarının oy ayrımı sonuçlarını, ilçe seçim kurullarından il seçim kurullarına, oradan da Yüksek Seçim Kurulu’na Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden aktarılıyor.
Güvencesi de bağımsız adalet bakanı(!).
UYAP’ın kuraldışı kullanıma açık olduğu çok sayıdaki uyduruk dava ile ortaya çıkmışken YSK’nin yönteme güveni sürüyor.
YSK’nin üçüncü taşeronu Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK).
Kurulun, AKP yandaşı üyelerinin çokluğu nedeniyle, hazırladığı raporlarla muhalif yayın organlarının okka altına gittiği, iktidar partisine ayrıcalık tanıyan yayın organlarına ses çıkarılmadığı hemen herkes tarafından izleniyor ve görülüyor.

***

Seçime katılan 20 partiden en çok taşerona sahip tek parti de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP). Kamu görevlilerinin yanı sıra radyoları, televizyonları ile günlük yerel ve yaygın gazetelerden oluşan taşeronların görev yapmakta olduğu bir medya çoğunluğuna sahip.
Hatta işi büsbütün gazetecilikten çıkarıp, iktidarın emrine donattığı otobüsleri veren medya grupları bile var.

***

AKP’nin önceki genel başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “halkı bilgilendirme ve açılış toplantısı” tanımıyla nitelenen etkinliklerde (ki siyasal amaçlı miting içeriğiyle) AKP adına oy istiyor.
AKP’nin en büyük taşeronu olarak seçim sonuçlarını etkilemeye çalışıyor.
AKP’nin bile yarım ağızla, belki de “ayıp olmasın” diye dile getirdiği “Başkanlık Sistemi”ne tüm muhalif partiler karşı çıkmışken “400 milletvekili” dileğini, isteğini “tüm partiler için” istediğini sık sık söylemesi de önümüzdeki seçimin ilginçliklerinden bir başkasını oluşturuyor.

***

Bakalım en çok taşeronun görev üstlendiği ilk milletvekili genel seçimi nasıl sonuçlanacak?
Demokratik bir ülkeye dönüşme umutları mı gerçekleşecek, bekleme odasına sokulan parlamenter sistem mi sona erdirilecek?
Milli iradeden söz ederken tek adamın belirleyeceği kurallara göre devleti şekillendirme niyeti umarım havada kalır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları