Murat Sabuncu

Kılıçdaroğlu: Sosyalistlerin CHP'ye oy verdiğini sanmıyorum

24 Mayıs 2015 Pazar

Yıllardır seçim takip ederim. Farklı liderlerle pek çok yere gittim. Seçim otobüsünün geçtiği sokakların, mahallelerin nabzını nasıl ölçerseniz diye sorulsa bu işi bilen pek çok kişi gibi “balkonlara bakarım” derim. Dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun otobüsündeyken gözüm balkonlardaydı. Güngören, Bağcılar gibi CHP’nin önceki secimlerde zorlandığı yerleri kapsayan, 3. Bölge gezisine katıldım. Yolculuk CHP’nin güçlü olduğu Bakırköy’den başladı. (2011 genel seçimler CHP 57.52, AKP 26.13). Özgürlük Meydanı’nda hareketli bir kitle karşıladı otobüsü. Pencerelerde bayraklar, alkışlar... Otobüsteki yöneticilerin yüzleri gülüyordu.

Halk bırakmıyor

Ardından istikamet Güngören. (2011 genel seçimler AKP 55.6, CHP 24.5)... Otobüsteki en heyecanlı isimlerden biri Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu. Güngören’de Rizeliler Derneği var. Kalabalığın toplandığı yerin hemen arkası. Bekaroğlu kalabalığı görünce mutlu oluyor, otobüsün üstüne doğru hareketlenen Kılıçdaroğlu’ndan derneğe de bir selam vermesini istiyor. Konuşma kısa kalabalık bırakmak istemiyor. Otobüs zorla hareket ediyor, Kılıçdaroğlu aşağı inip el sallamaya giderken Bekaroğlu’na takılıyor: Alan iyiydi ama sizin derneğin önü pek kalabalık değildi.

Pencereler.. Burada da fena değil. Bir de..”Alkışlıyoruz” sloganı tutmuş. Otobüste sadece o sloganın parçası çalıyor. Yolda Kılıçdaroğlu’nu görenler önce el sallıyor ama hemen herkes mutlaka alkışlıyor.

Alan kalabalık

İstikamet Bağcılar. AKP’nin kalesi. Otobüsteki tüm kurmaylar ayakta. Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak... (2011 genel seçimler AKP 60.4, CHP 17.9). Ancak o seçimlerde de şimdi de Kürt siyasi hareketinin etkili olduğu, bu seçimlerde HDP’nin yoğun çalıştığı bölge. Pencereler... El sallayan, alkışlayan sayısı azalıyor. Ancak trafiğin durduğu kimi yerlerde pencerenin yanına eşiyle, çocuğuyla gelip el sıkan, selfie çektiren çok. Bağcılar’daki alan. Otobüsteki bir partilinin deyimiyle “geçmişe nazaran kalabalık ve heyecanlı.” Dün Selahattin Demirtaş’ın da aynı ilçede konuşması var. HDP bayraklı araçlar geçiyor, karşılıklı el sallanıyor, bir taşkınlık yok.

Örgüt heyecanlı

Otobüsün içi. En önde Kılıçdaroğlu ve eşi el sallıyor. Hemen arkasında CHP İl Başkanı Murat Karayalçın. Otobüste hakimiyetini kurmuş. Hangi ilçeye giriliyorsa o ilçenin başkanı otobüsün önünde. Herkesin elinde ilçelerle ilgili bilgiler. Örgüt heyecanlı gözüküyor. Karşılamalar “yasak savma kabilinden” değil. Bir parti yöneticisi kulağıma “27-28’lerdeyiz, 30’u belki buluruz. Ama örgüt mutlaka en azından iktidar ortaklığı bekliyor. Yoksa sıkıntı yaşarız” diyor.

Bitirirken gelelim sabaha. Yani yazar ve yöneticilerimizle CHP yönetiminin yaptığı kahvaltıya. Sorduğum sorulardan birini ve Kılıçdaroğlu’nun yanıtını aynen aktarıyorum:

CHP seçmeni içinde barajı geçsin diye HDP’ye gidecek bir kitle var. Bunun ne kadar olduğunu tahmin ediyorsunuz?

Kılıçdaroğlu: HDP barajı geçsin diye oy veren sol sosyalistler olabilir. Ama bunlar zaten CHP’ye çok sempati ile bakmıyorlar. Geçmişte CHP’ye oy verdiklerini sanmıyorum. Sonuçta insanların gidip A partisine ya da B partisine oy vermelerini saygıyla karşılamak gerekir.

En önemli başarı

“Sosyalistlerin CHP’ye sempati ile bakmadıkları, oy vermedikleri” cümlesi tartışılacaktır. Ama dün hem kahvaltıda hem otobüs turunda “başka parti ve liderlerle uğraşmayan, kendi gündemini yaratıp, siyaseti bu gündem etrafında oluşturan” belki de en önemlisi örgütünü motive etmeyi başarmış bir lider gördüm.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları