İlhan Selçuk

Küreselleşme'nin Has Bahçesi...

23 Mart 2002 Cumartesi

PENCERE

İLHAN SELÇUK

Küreselleşme’nin Has Bahçesi...

Yıl 1961...

Uzaya ilk çıkan insan, Sovyet astronotu Gagarin, yerkürenin çevresinde turladıktan sonra toprağa ayak basınca:

“Dünya’’ demişti, “mavi bir portakal gibi...’’

Ortalık birbirine girmişti..

Amerika “şok’’ geçiriyordu..

Yoksa komünistler, “Batı” yı geride mi bırakıyorlardı?.. Kapitalizmin sonu mu gelmişti?..

O zamanki dünya ile bugünkü arasında çok fark var; Gagarin sizlere ömür, Sovyetler’in toprağı bol olsun, ABD’nin tartışılmaz üstünlüğü “mavi portakal’’ı küreselleştiriyor...

Ancak bu kürenin her yeri bir değil...

*

Kimi yeri yoksul mu yoksul..

Kimi zengin mi zengin..

‘Mavi portakal’a uzaydan bakan bir aklı evvel şaşacaktır; “İnsanlar deli mi ki gezegenin doğasını eşitlikle paylaşıp mutlulukla yaşayacaklarına birbirlerini yiyorlar’’ diye düşünecektir; neden bir bölük insan ötekilere hükmediyor?.. Niçin doğal kaynaklara bir azınlık el koyuyor?.. Gözlerini hırs bürümüş uygarlar doymak bilmez bir iştihayla yerküreyi tüketiyorlar, çoğunluğun açlık ve sefaleti onlara vız geliyor...

Tarih böyle bir dönemi şimdiye dek yaşamadı; insanlığın en ilkel dönemi bile bugünküyle kıyaslanamaz...

Çünkü eskiden açlık ve yoksulluk üretim yetersizliğinden kaynaklanırdı...

Bugün öyle değil...

21’inci yüzyılda, “Küreselleşme’’ sürecinde, tüm insanlığa yetip de artacak üretim var, üretim fazlası var, istenirse üretimi katlayacak olanaklar var, tüketimi sınırsızlaştıracak araçlar egemenlerin ellerinde bulunuyor...

Ancak ‘paylaşım’ kavramı yok edildi; sosyal adalet kavramı ise sanki geçmişin bir güzel anısıdır...

*

Tekelleşme!..

Çağımızı biçimlendiren, insanlığı çekip çeviren, ‘Küreselleşme’ sürecinin itici gücünü yaratan, ‘ulus devlet’ gerçeğini gölgeleyerek sınırları eriten, dünyanın tüm kaynaklarına el koyacak sürecin politikasını yaratan işte bu tek sözcüktür:

Tekelleşme!..

Sermayenin dorukta birleşmesiyle ortaya çıkan olağanüstü güç, Avrupa’daki paylaşım savaşlarını da bitirdi!.. 20’nci yüzyılda dünya kaynaklarını paylaşmak yolunda birbirlerine girerek Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nı çıkaran kapitalist devletleri dorukta birleştiren fikir ne?.. “Soğuk Savaş” sürecindeki yazgı birliğinde birbirlerine yakınlaşanlar şimdi diyorlar ki:

- Neden birbirimizle savaşalım?.. Birleşip dünyayı elbirliğiyle çekip çevireceğimize, sömürüp tüketeceğimize niçin birbirimizi gırtlaklayalım?..

Kim söylüyor bunu?..

Sen söyleyene değil, söyletene bak!.. Dünya kapitalizminin doruğundaki olağanüstü tekelleşmenin iletişim ve teknoloji devrimiyle dışavurumudur Küreselleşme!..

*

Avrupa Küreselleşme’nin has bahçesi!..

Bir taşla kaç kuş vuruyor?..

Hem kendi içindeki savaşları bitiriyor..

Hem ekonomik güçlerini birleştiriyor..

Hem Amerika’ya karşı rekabet gücünü koruyup arttırıyor..

Hem siyasada demokratlaşma sürecini derinleştiriyor..

Hem gezegenimizdeki açlara ve yoksullara karşı surlarını yükseltiyor..

Hem tekelleşmeyi meşrulaştırıp ekonominin içeriğine dönüştürüyor..

Hem de bunu ‘serbest piyasa’ ya da ‘neoliberal ekonomi’ görüntüsü altında gerçekleştiriyor...

İş bilenin, kılıç kuşananın...

Avrupa gerçekten Küreselleşme’nin buram buram koktuğu zengin has bahçesidir...

(23 Mart 2002 tarihli yazısı)


 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları