Celal Üster

Hiper-kapitalist kültür

28 Mayıs 2015 Perşembe

Son on yılın çılgın piyasasında fiyatları 100 milyon doların yukarısına fırlayan sanat yapıtları rekor üstüne rekor kırıyor. Uzmanlar bu inanılmaz yükselişin nedenlerini tartışıyor.

Son günlerde sanat piyasasında akıllara durgunluk veren satışlar yaşandı. New York’ta düzenlenen müzayedelerde birbiri ardına rekorlar kırıldı.
Christie’s’in New York’taki açık artırmasında, 20. yüzyılın en etkili sanatçılarından Picasso’nun 1954-55 tarihli “Cezayirli Kadınlar – O Versiyonu” tablosunun 179.4 milyon dolara (yaklaşık 477 milyon TL) alıcı bularak “bir müzayedede satılan en pahalı resim” unvanını elde etmesinden mi söz edelim.
Yoksa, aynı müzayedede, yine geçen yüzyılın en önemli heykeltıraşlarından Alberto Giacometti’nin gerçek boyutlardaki “İşaret Eden Adam”ının (1947) 141.3 milyon dolara (367 milyon TL) satılarak “dünyanın en pahalı heykeli” olmasından mı...
Sotheby’s’in New York’taki Empresyonist ve Modern Sanat Müzayedesi’nde, Hollanda’nın Rembrandt’tan sonra yetiştirdiği en büyük ressam Van Gogh’un 1888 tarihli “Alyscamps’da Ağaçlıklı Yol” adlı yapıtının, Asyalı bir sanat koleksiyoncusu tarafından 66.3 milyon dolara (172 milyon TL) alınarak, sanatçının manzara resimlerinde rekora ulaşmasından mı...

Monet ve Freud
Yoksa, Sotheby’s’in aynı müzayedesinde, empresyonizmin kurucusu Monet’nin 1905 tarihli “Nymphalar”ının, ABD’li bir sanat koleksiyoncusu tarafından 54 milyon dolara (141 milyon TL) satın alınmasından; bunun, sanatçının müzayedeye çıkarılan tablolarına ödenen en yüksek üçüncü fiyat olmasından mı...
Christie’s’in bir başka New York müzayedesinde, Britanyalı sanatçı Lucian Freud’un “Sosyal Yardım Görevlisi Uyuyor” adlı 1995 tarihli tablosunun, sanatçının rekorunu kırarak 56.2 milyon dolara (146 milyon TL) satılmasını küçümsemek ne mümkün.
Yine Christie’s’in yine New York’taki bir başka müzayedesinde Hollandalı ressam Piet Mondrian’ın 1929 tarihli “Kırmızı, Mavi, Sarı ve Siyahlı Kompozisyon No. III” adlı yapıtının, 50.6 milyon dolara (132 milyon TL) alıcı bularak sanatçının müzayede rekorunu kırması ise hiç de azımsanacak gibi değil.
Son 15-20 gün içinde rekor üstüne rekor kıran 6 yapıt.
Peki, sanat koleksiyoncularının empresyonist ve modern sanatın başyapıtlarına duydukları sınırsız, ölçüsüz iştah nereden kaynaklanıyor?
Kimilerinin yaptığı gibi “kara para aklama” deyip geçmek, belirli bir gerçeği yansıtsa da, kolaycılığa kaçmak değil mi?
Bazı uzmanlar, bir zamanlar akla hayale gelmeyecek bu fiyatlara, sanat yapıtlarının yatırım değerinin ve en yetkin yapıtların peşine düşen eski ve yeni zengin koleksiyoncuların yön verdiğini söylüyorlar.
Manhattanlı ünlü galeri sahibi Richard Feigen, “Faiz oranlarında keskin bir düşüş olmadıkça, ki yakın gelecekte olacağını sanmıyorum, bu yükseliş durmaz” diyor.

Güvenli kâr payları
Sanat tarihçisi Sarah Lichtman’a bakılırsa, empresyonist ve modern sanat yapıtları güzel, erişilebilir ve değerleri kanıtlanmış oldukları için piyasaya egemen olmayı sürdürüyor:
“Bu dönemlerden yapıtlara ödenen fiyatlar her müzayede döneminde yükseliş gösteriyor ve sanatçıların ünü daha da yüceliyor. Bugün bu yapıtlar tutucu, paralı yerleşik düzeni örnekliyor... Sanırım, önümüzdeki yıllarda da, güvenli kâr payları ödeyen büyük ve güvenilir şirketlerin peşine düştükleri gibi bu yapıtların da peşine düşen yatırımcıları görmeye devam edeceğiz.”
Guardian’a yazan sanat eleştirmeni Andrew Frost ise, “Picasso’nun ‘Cezayirli Kadınlar’ına müzayedede ödenen rekor para daha iyi bir yere harcanabilirdi, ama bu tür satışların yakın bir zamanda son bulmasını beklemeyin” diyor.

Milyarderler ve oligarklar
Frost’a göre, milyarderler ve oligarkların saygın bir yapıt için 100 milyon doları aşan fiyatları gözden çıkardıkları sanat piyasasının karmaşık doruklarında rakamlar anlamını yitiriyor. Sanat yapıtının değeri, birinin ona ne kadar ödemeye hazır olduğuyla ölçülüyor.
Şimdi, örneğin “Cezayirli Kadınlar”ın uzun süre bir özel koleksiyonda kalacak olması, modern dünyanın talihsiz gerçeklerinden biri. Picasso’nun tablosunu bizim görebilmemiz için ya düzenin tümden değişmesi ya da cömert bir vergi teşviği gerekli.
Bu düzeyde sanat yapıtlarının satışı ve değeri, küresel, hiper-kapitalist kültürün değerlerine göbekten bağlı.
Frost, bugünlerde bir sanat yapıtına 250 milyon dolar, hatta on yıla kadar 500 milyon dolar ödenmesini son derece olası görüyor. “Böyle giderse” diyor, “bir gün tek bir sanat yapıtı “The Avengers: Age of Ultron” (Yenilmezler: Ultron Çağı) filminin gişe gelirine eşit bir fiyata satılabilir.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları