Seçimlerde ne mi yapacağım? Her partiye eşit mesafedeyim. Bakarsın Toplumsal Uzlaşma, Reform ve Kalkınma Partisi’ni, belki de Yurt Partisi’ni seçerim.
Neden mi? Hepsi bir şeyler söylüyor:
Kılıçdaroğlu: “Ayakkabı kutularının içine dolarları yerleştirirken kaynak sormuyor, biz emekliye iki maaş ikramiye deyince mi aklına geliyor?”
Bahçeli: “Biri diktatörlük heveslisidir. Saray, şaşaa, israf, Lale Devri peşindedir. Hafız Esad neyse saraydaki odur. Saddam neyse saraydaki aynısıdır.”
Demirtaş: “Cumhurbaşkanı HDP’yi terör örgütü ilan ediyor, IŞİD’e laf edemiyor. Tecavüz ve barbarlık çetesinin işbirlikçisi bize demokrasi dersi veremez!”
Bu seçimde Cumhurbaşkanı ve kalbindeki parti hakkında söylenenlere inanılırsa onlara asla oy vermemek gerekir. Ancak sorunu Görecelik Kuramı’na göre irdeleyince iş değişiyor.
Einstein’ın Görecelik Kuramı’na göre zamanın akıp gitmesi diye bir şey yoktur. Zaman, aslında, etrafımıza baktığımızda gördüğümüz üçer boyutlu nesnelerin dördüncü boyutudur.
Dünya’dan binlerce ışık yılı uzaklıkla bulunan ve varlığı yıllar önce saptanmış bir yıldızı gelişmiş teleskoplarla izlediğimizde onun patlayıp supernovaya dönüştüğünü görebiliyoruz. Ancak, bu yıldızın patlamadan önceki durumu da, patlaması da aslında çok uzun zaman önce gerçekleşmiş olaylardır ama görüntüleri aramızdaki korkunç uzaklık nedeniyle bize binlerce yıl sonra varmıştır.
Bu mısır gibi patlamış yıldıza bizden daha da uzakta bulunan başka bir gezegende var olabilen insanımsı yaratıklar, -patlama görüntüleri henüz oralara varmadığından- hâlâ onun sağlam durumunu gözlemekte olabilirler.
Öyleyse, Dünyamızda biri, bu yıldıza bizden daha yakında dolanan bir gezegende yaşayanlara sorsaydı, “Başın sağ olsun; o çoktan patladı gitti!” cevabını alacaktı. Aynı soruyu Dünya sakinlerine sorsa, ona, “Hiç sorma kardeş; o geçenlerde patlayıverdi!” diyecektik. Peki, bu soruyu, yıldıza bizden uzak bir gezegenin sakinlerine sorsa yanıt ne olacaktı? “Yıldız -maşallah- sağlıklı bir şekilde dolanmaktadır!” diyeceklerdi.
Hangisi doğru söylüyor? Uzaydaki konumumuza göre bir olay olmuş da olabilir, olmamış da! Çoktan olmuş da olabilir, ilerde olacağı da ileri sürülebilir.
Bu evrensel gerçeğin ışığında düşünürsek Cumhurbaşkanı ve kalbindeki parti konusunda sürülen bunca iddia doğru da olabilir, olmayabilir de, belki bir gün olacaktır da...
Bu durumda seçime katılan tüm partilerin adlarını birer kâğıda yazdıktan sonra gözümü bağlayıp birini çekmek en akılcı yol gibi görünüyor.
Hatırlatırım: Benim bu tutumum doğru da olabilir, saçma da!..