'Kötü'yü Oynayanın...

25 Kasım 2011 Cuma
\n

Semih Erden kardeşim! Araştırdım: Özünde iyi bir insanmışsın sen... O halde.. Soruyorum sana: Neden kötü adamı oynuyorsun sürekli? Çevrende oluşan nefret çemberinden pek hoşnutsun anlaşılan ama... İyi de... Sen rapçi misin be birader? Kötü adam imajı onların satış yöntemlerinden biridir. Basketbolcuların değil...

\n

Ulusal takımda çıkarttığın arızaları anlata anlata bitiremiyorlar. Orayı geçtik diyelim. Geçen hafta da üç kuruşluk kira farkı nedeniyle Beşiktaşın havasını bozmuşsun. Neymiş? Deron Williams 4 bin TLlik evde oturuyormuş da sen 2 bin 500 TLlik evdeymişsin. Verin aradaki farkı deyip antrenmanlara çıkmamışsın... Birincisi sen Deron Williams değilsin. Adam dünya starı, sen ise dünkü çocuksun... İkincisi, büyük bir olasılıkla, o adamın Amerikada yaşadığı yer bir malikânedir. En azından 10 milyon dolarlık bir villadır... Onun bankada en az 50 milyon doları, cebinde ise 30 milyon dolarlık garanti kontratı vardır. Ya senin? Sahi... Sen Beşiktaşa hangi evden geldin Semih? Yarın başına bir şey gelse, gelecek için kenara koyduğun üç beş kuruşun var mı senin?

\n

Bak kardeşim! D. Williams bu tablo içerisinde bile hiçbir şeyi sorun etmeden çıkıp takır takır top oynarken sen 1500 TL. fark için arıza çıkartıyorsun. Bu mudur senin basketboldan anladığın? Takımın 6 maçta 6 galibiyetle giderken sen boş işlere takılıp sorun yaratıyorsun; D-Willle takışıyorsun. Ve... Çıktığın ilk maçta (Erdemir) fıslıyor, ikincisinde ise sakatlanıyorsun. Yani... Bir anlamda... Çevrende yarattığın kötü enerjinin bedelini ödüyorsun: Kötü oynuyor, sakatlanıyorsun...

\n

Evet! Biliyorum. Sakatlıkların büyük çoğunluğu şanssızlıktır ama bazıları bunlara konsantrasyon eksikliği de der. Olabilir: Kafan bozukken dikkatini maça veremeyip parmağını kollayamamış olabilirsin... Diğer bazıları daha derinlere gidip sakatlıkların nedenini kuantum teorileri ile açıklamaya çalışabilirler: Kötü düşünme başına kötülükler gelebilir filan gibi yeni moda secret, sır, giz, gibi yorumlar getirebilirler sana... Kimisi ise kısaca Oh oldu, etme bulma dünyasıdır bu deyip çıkar işin içerisinden ama sakatlık kötü şeydir. Bence yalnızca geçmiş olsun denir böyle durumlarda ama sen de oturup düşünmelisin Benim böyle bir sorunum olabilir mi?diye...

\n

Bak dostum! Ben senin yerinde olsam kendime bir yaşam koçu bulurdum. Genelde bu işi oyuncu menajerleri yaparlar ama onların çıkarları ile sporcununkiler (bazen) çakışabilir. Örneğin menajer, şirketindeki diğer oyuncuların haklarını korumak için yıldız oyuncuyu kullanabilir. Ya da... Kendi alacaklarını garantiye almak için takım içerisinde bir arızaya çanak tutabilir. Çok doğaldır bu. Çünkü... İş iştir... Ama... Sen de kendi ini kollayacaksın!

\n

Takım koçunun da sana yararı olmaz çünkü o da kendisini düşünmek zorunda kalabilir. Ayrıca... O, takımdaki bütün oyuncularla ayrı ayrı ilgilenemez. Onun derdi ona yeter de artar bile... Bu nedenle... Ben senin yerinde olsam kendime yetkin bir yaşam koçu bulurdum. Seni doğru yola çekecek, pozitif düşünmeni sağlayacak, işine (basketbola) konsantrasyonunu arttıracak; kısacası, basketboldan uzun yıllar para kazanmanı sağlayacak bir profesyonelle anlaşırdım ben. Ya da oturur düşünürdüm: Ben nerede yanlış yapıyorum der, yukarıdan kendime şöyle bir bakardım... 2.13 metre rakımda havalar iyi olabilir dostum ama sen yine de aşağılara bir bak. Belki farklı bir şeyler görürsün...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020
Ergin-Larkin 18 Mayıs 2019

Günün Köşe Yazıları