Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
G.Saray'da Ustalar ve Gençler
\n\n\n
G.Saray lige İstanbul BŞB’ye 2-0 yenilerek başladı. 11 Eylül günü oynanan bu maçtan sonra TSYD’nin aracıyla dönüyorduk. Her zamanki maç sonu tartışmaları yoğun ve hararetli bir şekilde sürüyordu. Çoğu, G.Saray’ı izlemek ve yazmakla görevli arkadaşlarımızın karamsarlığı neredeyse beni bile etkilemek üzereydi. Arada bir tartışmaya katılıp “Şu dakikalarda oynanan futbolu gördünüz mü?” diyecek olsam da “Bu G.Saray geçen yıldan faklı değil” görüşü ağırlık kazanmıştı.
\nBir gün sonra bu sütunlarda şöyle yazmışım: “Büyükşehir Belediye maçının ilk yarısında G.Saray’ın oynadığı futbol ülkemiz için yeniliktir. Hem takım bütünlüğü hem de görsel bir tat vardı oynanan oyunda. Elmander’in takıma katılması ile G.Saray’ın santrfor sorunu çözülecek, takımın oynadığı çağcıl futbol da ürününü verecektir. Terim oynattığı sistemden ödün vermemeli. Belediye maçının ilk yarısında bölüm bölüm oynanan futbol 60-70 dakikaya çıkartılabilirse çok değişik ve yepyeni bir G.Saray izleyebiliriz.”
\nCumhuriyet’te yazmaya başladığım yıllarda insanların kendi yazdıkları yazılardan söz etmesi, kendini övmesi ayıp karşılanırdı. O yıllarda büyük maçlardan önce teknik analiz yapardım. Rahmetli İslam Çupi benim sıkı bir okurumdu. İnönü’de bir Beşiktaş-F.Bahçe derbisi öncesiydi. Beni görünce basın tribününde okuduğu Cumhuriyet gazetesinden gözlerini ayırıp “Yine bize maçta görebileceğimiz her şeyi önceden yazmışsın” dediğinde genç bir spor yazarı adayı olarak yüzümün kızardığını duyumsamıştım.
\nArtık zaman değişti. Genç meslektaşlarımız kendilerinden söz etmekte rekabet ediyorlar neredeyse. Reklamını yapmayana da “Satışı yok” deniliyor. Ben bu işlere başladığımda biri kendinden söz ederse en iyi yaklaşımla “Yaşlanıyor” denilirdi. Ben de kendi yazımdan alıntı yaptığıma göre, “Yaşlanma göstergesi” olarak değerlendirilmesini isterim sevgili okuyucularımdan. Öbürü bana ağır gelir.
\nG.Saray’ın bu sezon yaptığı transferler, son yıllarda hiçbir takımın başaramadığı kadar yararlı oluyorlar takıma. F.Bahçe maçında Elmander’i izlerken biz tribünde yorulduk neredeyse. Melo, Ujfalusi, Muslera ve Eboue’nin her biri yıllardır G.Saray formasını giyiyorlarmış gibi uyumlu oynuyorlar. Ancak bu sezon G.Saray’ın en büyük transferleri Semih Kaya ile Emre Çolak’tır. Bu iki genç G.Saraylının takıma kazandırılmasında ‘usta işi’ bir yaklaşım görmekteyim. Zamanında Emre Belözoğlu da Sabri Sarıoğlu da aynı yöntemle forma giydirilmişti.
\nEmre; Hagi, Popescu ve Taffarel’in ustalığında gelişti. Semih Kaya ve Emre Çolak’ın yanında da yeni ustalar var. Onların sağlıklı bir başarım gücü ortaya koymaları biraz da ustalarıyla ilintili... Fatih Terim’in verdiği güven de onların sağlıklı gelişmeleri için bir itici güç. Yeni G.Saray ustalarla gençlerin kaynaştığı bir takım olma yoluna girmiştir…
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Vali koltuğuna oturan öğrencinin sözleri gündem oldu
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- Emre Belözoğlu'ndan maç sonu tepki
- Benjamin Brand kimdir? Benjamin Brand hangi okul mezunu?
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- Bakanlık, Müge Anlı'daki yayını ihbar kabul etti
- 'Kanal İstanbul projesi' karara rağmen sürüyor