Sola Mahalle Baskısı

25 Aralık 2008 Perşembe

Nuri Bilge Ceylanın dediği gibi yalnız ve güzel bir ülkedir Türkiye. Halkı da öyledir. Yalnızdır, güzeldir, saftır, tertemizdir. O yüzden bu kadar kolay dalga geçebiliyorlar bu halkla.

Şu YÖK’ün Cumhurbaşkanını kurtarma operasyonunu gördü de halkımız şaşıp kaldı. Birinci ikinci sıraya, ikinci birinci sıraya geçirilince, Sayın Güle nasıl da bir güzellik yapmış oldu ama YÖK’ümüz. Halkımız da saftır, tertemizdir, anladı da anlamazlıktan geldi.

Sayaçlar meselesi de öyledir. Üçe alıp beşe satıyorsun, Elde ettiğim parayla yatırım yaptım diye halkın gözünün içine baka baka ne söylüyorsun?

Sen bilirsin ne söylediğini. Ama temiz, saf halkımız da öyle şaşkın şaşkın, aldatılmanın derin hazzıyla bakmıyor mu? Bakıyor. Halkımız temiz, saf, yalnız ve güzeldir.

Solumuz da öyledir bizim.

***

Son otuz yılda ülkeyi sarıp sarmalamış neoliberal tezlerin ekonomide, politikada, düşünce hayatında nasıl bir tahribat yaptığını bilir de, öylece bakar.

Yok aklı başında solcuların hakkını yemeyelim. Bu tahribatın nasıl yapıldığını, kimlerin eliyle gerçekleştirildiğini, kimlerin aydın olmayı nasıl tekellerine aldıklarını, dayattıkları sıradan şablonlarla herkesi nasıl hizaya çektiklerini, söyledikleri incir çekirdeğini doldurmasa da, deryaları anlatmışlar gibi nasıl böbürlendiklerini bilir bizim sol.

Bu yeni entel çetenin ortaya attığı tezlerin sıradan, üflesen yıkılacak, dokunsan dağılacak tezler olduğunu da bilir. Ama nedense, o çetenin demok-ratlık, solculuk iddialarını elinin tersiyle itivermeyi bilmez.

Umudunu kesmez bu çeteden.

Türkiye’nin tasfiye edilme planlarından haberdardır bizim sol. Döne döne anlatır. Tasfiyecilerin kimler olduğu da malumudur. Onların hangi köşede, hangi konuyu sıradanlaştırıp halka yutturmak üzere paketlediğini, hangi tezlerin, teorilerin parlatılıp uzaklardan getirildiğini hem anlar, hem anlatır. Sonra da dönüp onlarla işbirliği yapmanın yollarını aramaya başlar. Saflığından, temizliğinden, bir de bana ne derler korkusundan.

***

Oysa son yirmi otuz yıldır Türkiye’nin başına musallat olmuş bu entel çete, gerçekte fikirsizdir. Eski bilgi kaynaklarını inkâr etmiş, yenilerini ucuz Amerikan pazarından alıp sermaye çevrelerinden edindiği hayat tarzıyla birleştirmiştir. Sonra bir hava bir hava, iş, köşelerden fetva vermeye, memleketi ve elbette solu dizayn etmeye kalmıştır.

Sol da bir yandan bu kumpası anlar, anlatır, bir yandan da kuzu kuzu gider bu üçkâğıt meydanının raconuna teslim olur.

***

Türkiye nasıl tasfiye ediliyor? ABD ve AB eliyle. Türkiye’nin tasfiye memurları kimlerdir? İktidara tırmanmış muhafazakârlık, gericiliğin demokratlık sosuyla kendini gizleyen neoliberal entel dostları. Bunlar hangi konularla solun ezberini bozarlar? Kürt sorunuyla, Ermeni meselesiyle.

Oysa sol dönüp baksa kendi tarihine, Kürt sorunu ile ilgili en sağlam tezleri kendisinin o eski zamanlarda bildiğini ve bildirdiğini, Ermeni meselesiyle ilgili en sağlam duruşu yine o eski zamanlarda kendisinin bildiğini, bildirdiğini de bilirdi.

Peki, korkusu ne? Bana Ergenekoncu derler, bana solda birliği savunmuyor derler, yurtseverliğimi ırkçılık, şoven milliyetçilik diye anlatıp beni yalnız bırakırlar.

Yalnız ve güzel ülkemin yalnız ve güzel solcuları.

Korkmayın. Bu zamanların en iyi işi, tasfiyecilerin planlarını bozmaktır. Onların karmakarışık hezeyanlarının içinde rastladığınız kimi doğrular onları doğru ve güzel yapmıyor, tasfiyecilikten kurtarmıyor.

Onlardan uzak durmak, yalnız kalmak, saf olmak en iyisidir.

Mahalle baskısına kulak asmayın.

Sizin mahalle değil o mahalle.

e-posta: [email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları