'Yemek ve Kültür'

28 Aralık 2011 Çarşamba
\n

Birkaç gün sonra yeni bir yıla gireceğiz. Alışkanlık olmuş, yeni yıla iyi dileklerle, mutluluk duygusu ve arayışı içinde girmek. Bir günlüğüne de olsa sanki yaşadığımız dünyanın sorunlarından uzaklaşıp bir masal beldesindeymiş gibi sevinçli, mutlu hissetmek kendimizi.

\n

Yaşadığımız dünyada bunun ne denli olanaklı olduğunu bilemiyorum. Bunca acının, yokluğun, yoksulluğun olduğu bir dünyada istese bile, bir günlüğüne de olsa unutabilir mi insan içinde yaşadığı çevreyi?

\n

Ama deneyeceğiz çoğumuz, mutlu olduğumuzu sandığımız bir ortamda yeni yıla girmeyi. Güzel yiyeceklerle şenlendirmek isteyeceğiz nefsimizi.

\n

Güzelini, lezzetlisini bulsak da, bulamasak da yemek, yaşamanın temel koşulu. Toplayıcılık, avcılık günlerinden tarım toplumuna, oradan bugünün sanayi ve bilgi toplumuna insanlar varolabilmek için hep yemek zorundalar.

\n

Yemenin ihtiyaç olmanın dışına çıkıp bir eğlence ya da zevk kültürüne dönüşmesi çok da uzak zamanların işi değil. Kralların saraylarında, beylerin şatolarında başlayan güzel şeyler yeme alışkanlığı günümüzde artık ayrı bir bilim dalına dönüşmüş durumda.

\n

***

\n

Kadıköydeki Çiya Lokantası, Antep mutfağının lezzetleriyle müşterilerini tanıştırmasıyla ünlenmişti. Son yıllarda ilgi çekici yayınlarla kültür dünyamıza da katkıda bulunuyor.

\n

Üç aylık Yemek ve Kültür dergisi 26. sayısına ulaştı. Derginin yeni sayısı Beyşehir tarhanasından Van Gölünün inci kefaline dek geniş bir alanda beslenme kültürünün türlü yanlarına eğilen ilginç yazılarla dolu.

\n

Çiya Yayınları, Turgut Çeviker ve Musa Dağdevirenin yayın yönetmenliğinde kitap yayımcılığına da başladı.

\n

Görebildiğim kitaplardan Hâmit Zübeyir Koşay ile Akile Ülkücanın, ilk basımı elli yıl önce yapılmış Anadolu Yemekleri ve Türk Mutfağıadlı halkbilimi araştırması bulunmaz bir kaynak. Ülkenin dört bir yanından yerel ağızlardan yapılan derlemelerle oluşturulan yüzlerce tarif içermesinin yanında kullanılan kap kacak çizimleri, yemekler üstüne söylenmiş dörtlükler ve sözlükçesiyle de gerçek bir dil ve kültür hazinesi.

\n

Günümüz İngiliz yazarlarından Julian Barnesın Mutfaktaki Tarifbazı (çeviren: Özcan Kabakçıoğlu) yazarın mutfak serüvenleri üstüne eğlenceli deneme yazılarından oluşuyor.

\n

Gabriele von Arnimin Yemeki (çeviren: Sevinç Altınçekiç) ise, günümüz Almanyasında yaşayan genç bir kadının yirmili yaşlarından başlayarak yemek ve mutfak konularında kişisel deneyimlerinin yansıdığı bir kitap.

\n

***

\n

Yemek denilen gereksinim ve haz duygusunun edebiyatımıza da yansımış unutulmaz sayfaları vardır. İlhan Berk, gördüğü, yaşadığı her şeyi şiire dönüştürmede Şifalı Otlar Kitabı yazacak kadar ileri gitmişti.

\n

Yaşar Kemal yazdığı her satırı dil lezzetine dönüştürürken yemekleri de unutmamıştı. İnce Memedlerden aklımda ve burnumda kokusu kalan, üzerine sarımsaklı kızgın yağ gezdirilen tarhana çorbaları ile Bir Ada Hikâyesinde közlenen balıkların lezzetleridir.

\n

Toplumca ağız tadımızın yerinde olacağı bir yıl dileğiyle...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları