Erinç Yeldan

İnadına 2012

04 Ocak 2012 Çarşamba
\n

Yeni yılın ilk yazısında tekrardan beraberiz. 2012nin ilk günleri Avrupa-merkezli küresel durgunluğun derinleşeceğine ve hatta sıcak savaş koşullarının tırmandırılacağına ilişkin endişeler ile yoğrularak açıldı. Sorunun temelinde kapitalizmin 50-60 senelik uzun devreler halinde yaşadığı yapısal nitelikli bir birikim krizi olduğu artık tüm çıplaklığıyla ortada duruyor. 1970li yıllarda sanayi üretiminde kâr oranları hızla gerilerken, kaçınılmaz krizlerini finansallaşma ile aşmaya çabalayan kapitalizm, 21. yüzyılın bu yeni on yılında çareyi tekrardan kumarhane kapitalizminin geliştirmeye çalıştığı yeni rant oyunlarında ve savaş endüstrisinin yeni teknolojilerinde bulmaya çalışıyor.

\n

Rakamlar kapitalizmin söz konusu dönüşümünü net olarak belgeliyor: McKinsey Enstitüsü tarafından yayımlanan veriler, küresel piyasalarda finansal varlıkların 1980de 12 trilyon dolar iken, 2009 itibarıyla 241 trilyon dolara çıktığını; aynı dönemde ABDde finans sektörünün toplam kârlar içindeki payının yüzde 10dan yüzde 30a yükseldiğini belirtiyor. Amerikan Merkez Bankası (Federal Reserve) tarafından sunulan verilere göre, 1980de milli gelirin yüzde 20si düzeyinde olan finans sektörü borçları, 2007’de milli gelirin yüzde 116sına ulaşmış durumda.

\n

Borçlanma ve tüketim çılgınlığı, gezegenimizin tüm ekolojik dengelerini tehdit edecek boyutta bir çevre felaketine zemin hazırlıyor.

\n

Ancak insanlığın tüm değerlerinin ve gezegenimizin tüm kaynaklarının piyasalarındenetleme ve derecelendirme kuruluşlarının raporlarına ve direktiflerine bağımlı kılındığı bu günlerde bir yandan da dünyanın dört bir bucağından direniş haberleri ulaşıyor. Mısırın Tahrir Meydanında başlayan halk hareketlerinin, Wall Streeti işgal eylemlerinde yansımalarını bulduğunu gözlüyoruz. Bizler için daha da önemlisi, Wall Streeti işgal eylemlerinin artık sadece finansal kuruluşların önünde yürütülen meydan gösterileriyle sınırlı kalmadığını ve üniversite kampuslarında da dile getirilmeye başlandığını izliyoruz.

\n

Başta ABD olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde üniversiteli gençler piyasa-merkezli öğretim dokümanlarına ve sadece kâr amacına indirgenmiş üniversiter eğitime tepkilerini dile getiriyorlar. Protestocu gençlere göre, piyasa için eğitimmodeline sıkışıp kalmış olan üniversiteler giderek tek sesli, tek düze ve tek otorite (piyasanın kâr sinyallerinin otoritesi) merkezli birer baskı aracına dönüşmüş durumda. Bilimsel kuşkuculuğun ve akılcılığın yerine, piyasa mantığınagöre ürün (öğrenci) yetiştirmeye yönelen üniversiteler giderek birer alışveriş merkezini (AVMyi) andırıyor. Bu devasa AVM içinde müşteriler (öğrenciler) ve öğretim görevlileri, kapitalizmin kısa dönemli kâr-zarar muhasebesine sıkışıp kalmış olan tek tip müfredatlarını, küresel yayınevi tekellerinin hazır ettikleri gösterişli sunumlar, broşürler ve ders materyalleri aracılığıyla sunma gayreti içindeler.

\n

***

\n

Bu şartlar altında dünyanın dört bir yanından genç üniversite öğrencilerinin işgal et hareketine verdikleri desteği ilgiyle izliyoruz. 2012nin inadına daha mutlu, daha barışçı ve esenlik dolu günler getireceğine inanarak...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları