Erdener Yurtcan

Başsavcı Neden İtiraz Etmeli?

19 Ocak 2014 Pazar

Şike olayında dün açıklanan Yargıtay kararından sonra fırtına tüm şiddetiyle sürüyor. Şimdi ne olacak, ne yapılabilir, süreç nasıl işleyecek soruları havada uçuşuyor. Olayın kamuoyunu bu denli ilgilendirmesine hiç şaşmamak gerek. Bunun temel nedeni, dünkü yazımda da söylediğim gibi bugüne kadar ülkemizde yaşanan en önemli futbol sorunu olmasından kaynaklanmaktadır. Öyle ya, futbol bugün tüm ülkelerin sporlarında baş köşeye oturunca, şike kavramı ekseninde dönen bir olayın da fırtına koparmasını yadırgamamak gerekir.
Dünkü yazımın özeti şuydu: Yargıtay kararın içinde yer alan bozma ve düşme sonuçları dışta tutulursa mahkemenin kararını onadı. Bu kararda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddialarını içeren belgede (tebliğname) kararın onanmasını istemesinin de elbette rolü oldu. Şimdi Başsavcılık dosyayı itiraz yetkisini kullanarak Ceza Genel Kurulu’na taşımalıdır. Böylece kararın içinde yer alan hukuk sorunlarının tartışılması olanağı yaratılmış olacaktır. Bu konuya yüzeysel bakanlar, Başsavcılık onama istediği dosyaları genel kurula taşımaz yaklaşımını ileri sürüyor. Bu doğru değildir. Yargıtay uygulamasında başsavcılık önemli hukuk sorunlarının söz konusu olduğu dosyaları pekâlâ genel kurula taşır. Bunun örnekleri çoktur. Unutmamak gerekir ki Yargıtay’ın en önemli işlevi ülkede hukuku yaratmak ve içtihat oluşturmaktır. Bu öneriyi ileri sürerken olayla ilgili tartışılması gereken konu ve sorunları şöyle sıralamam uygun olur:
Bu olay, şike sporda şiddet yasasının içinde suç olarak düzenlendikten sonra ortaya çıkan ilk olaydır ve 100’e yakın kişinin yargılandığı bir davaya konu olmuştur. Bu bağlamda şike nedir, şikeye teşebbüs nedir, şike sahada gerçekleşecek bir olay mıdır, görüşme/konuşma ile de şike suçu işlenebilir mi sorunlarının çözümü şarttır.
Şikenin disiplin hukuku içindeki yeri nedir, bu konuda uygulanması gereken kurallar neler olmalıdır, şike suçundan ötürü yapılacak olan yargılamayla disipline aykırılık olarak şike fiilleri arasındaki hukuki bağlantının nasıl kurulması gerekir sorularının aydınlatılması da kaçınılmazdır. Bu olayın sürecinde bugüne kadar bu noktalar sağlam temele oturtulmadığı içindir ki bir bocalama yaşanmaktadır.
Şike dosyasında TFF çatısı altında rüşvet suçu da tartışıldı. Mahkeme TFF’nin özel hukuk hükümlerine tabii bir tüzel kişilik olduğu gerçeğini bir kenara koyarak TFF bünyesinde rüşvet suçunun işlenebileceğine karar verdi. Daire de bunu hukuka uygun buldu. Bu noktanın da genel kurulda tartışılması gerekir. Çünkü önemli bir hukuk sorunu oluşturmaktadır.
Bu sorunlar çözülmeden bu dosyanın kapatılması kanımca uygun olmaz. Başsavcılık daire kararına karşı dosyayı genel kurula taşımalıdır önerisini ileri sürerken yukarıdaki resmi kamuoyuyla paylaşmak istedim. Bilmiyorum, doğru yaptım mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İçimden Geldiği Gibi... 19 Aralık 2013

Günün Köşe Yazıları