Psikoloji

29 Aralık 2008 Pazartesi

Medya üzerine çok gitti ama Krizin nedeni psikolojiktirderken aslında haklıydı Sayın Başbakan. Tabii sözlerine açıklık getirip ekonominin bir depresyonmu yoksa panik atakmı geçirdiğini, toplumda saptadığı eğilimlerin paranoidmi yoksa histiriyonik mi olduğunu söyleseydi doğal ki çok daha iyi olurdu. Nitekim şimdi bu toplumun bireyleri olarak ne geçirdiğimizi, ne olduğumuzu bilememenin şaşkınlığını yaşıyoruz. Ama bir şeyler geçirdiğimiz, bize bir şeyler olduğu, tıbben adını koyamasak da toplumca ruhsal durumumuzun bozulduğu bir gerçek. Ve bu gerçek hepimizin davranışlarına yansıyor.

***

Ülkemizin en üst yargı organı olan Anayasa Mahkemesi yargıçlarının ikiye bölünüp her birinin ayrı basın toplantıları düzenleyerek öbür tarafı suçlaması bile tek başına bu ruh sağlıksızlığının bir yansıması değil midir?

Ya da Ergenekonda görülen yargıç-savcı çatışması, hukukçuların birbirlerini anayasayı çiğnemeklesuçlamaları?

Veya daha düne kadar krize Hodri meydan!diyen, Fırsata dönüştüreceğiz!diyen o Şimşeklerin, o Tüzmenlerin, o Unakıtanların bugün ekranlardaki o ne yapacağını bilemez halleri?

Hele üniversitelerdeki rektör seçimlerinin galiplerini mağlup sayan o YÖK Başkanının şaşkın gevelemeleri, Danıştayda verilen yürütmeyi durdurma kararları?

Sağlıklı bir toplumda bu türden arızalı durumlara tanık olunabilir mi?

***

Bu ülkenin çivisi çıkmıştır, ekonomisinin de, siyasetinin de, hukukunun da, üniversitesinin de, medyasının da çivisi çıkmıştır. Çivisi çıkan bir ülkenin bireylerinin ruh sağlığını koruması mümkün müdür?

Sen bu ülkenin başbakanısın, sen bu ülkenin ekonomiden sorumlu bakanısın, sen hükümetsin; tutup sözgelimi doğalgaza yüzde 82 zam yapacaksın, tüketicinin cebine darbe üstüne darbe indireceksin, sonra da çıkıp milletle alay eder gibi Haydi, tüketin, satın alın, para harcayın! diyeceksin.

Gelen krizi sanayiciler aylar öncesinden görmüşler, sana Önlem alınsın, bir şeyler yapılsın demişler, aldırmamışsın. Tersaneler kapanırken, tekstil sektörü çöker, otomotiv sanayii üretimi durdururken sen hâlâ Kriz bizi vurmayacak, Bize teğet geçecek diye hikâye anlatmışsın. Avrupanın en pahalı doğalgazı, en pahalı petrolü, en pahalı elektrik enerjisi bizde olunca, en ufak dalgalanmada bile rakiplerinin ilk altında kalanın bizim sanayicimiz olması doğal değil mi?

Çok geçmeden toplu işçi çıkarmalar başlamış, işsizler sokaklara dökülmüş. Ne yapacaksın, işsizlerin üzerlerine panzerleri mi salacaksın?

***

Ellerin kolların bağlı, özelleştirmeler adına devleti küçültmüş, un ufak etmişsin; ekonomiyi yönlendirmekten aciz duruma düşmüşsün. Sana özelleştirmeyi dayatan devletlere bak, ABDye, Almanyaya, İngiltereye bak, ekonomilerini ayakta tutabilmek için nasıl para döküyorlar. Senin ise elinde avucunda bir şey kalmamış, har vurup harman savurmuşsun, gırtlağına kadar borç batağına saplanmışsın. Şimdi IMFden medet umuyorsun, Ümüğümüzü sıktırmayız!diye efelendiklerine ümüğümüzü teslim etmek için can atıyorsun.

Krizin nedeni psikolojikmiş! Tabii ki psikolojik, ama sen önce psikolojisi bozulana değil de o psikolojiyi bozana bak, kendine yani Sonra da şükret ki millet tümden dellenip sokaklara fırlamıyor. Ama yine de bilinmez, burası Türkiye çünkü

[email protected]

www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları