İki milliyetçilik

06 Temmuz 2015 Pazartesi

Seçimlerde yalnızca iki parti, HDP ve MHP, oy oranlarını artırdı. Meclis Başkanı seçimi sürecinde açıkça görüldüğü gibi, bu iki parti arasında büyük ölçüde MHP’den kaynaklanan ve giderek derinleşen bir uzlaşmazlık yaşanıyor.
Bu olgunun önümüzdeki günlerde ülke siyasetini artan bir biçimde etkilemesi kaçınılmazdır.

***

Çok özet olarak belirtmek gerekirse, kapitalizmin güçlü bir türevi olarak doğmuş olan milliyetçiliğin, biri ekonomi, diğeri de kültür olmak üzere iki ayağı var. Ekonomik yön, sermaye birikimi ya da milli burjuvazi oluşturulmasını; kültür boyutu da geçmişten geleceğe, ülke, dil, tarihi birliğini içerir. Zaman zaman ve yer yer çok kalın dinci, etnik kimlikçi ya da ırkçı ve savaşçı zırhlar giydirilse ve değişim geçirse de milliyetçiliğin asıl yapısı, ulusal ekonomi ve kültür üzerinde kuruludur. 

***

Seçimlerde oy oranını bir ölçüde de olsa artıran MHP’nin ideolojisinin ana ekseninin kalın bir siyasal İslamcılık damarı da bulunan Türk milliyetçiliği olduğu biliniyor. MHP, terör ve ülkenin bölünmesi korkularına dayalı milliyetçi bir söylem kullanarak, seçimlerde oy oranını en fazla artıran parti olan HDP’yi tanımazlıktan geliyor. Buna karşılık HDP çok daha uzlaşmacı bir tutum sergileyebiliyor.
MHP’nin ve kimi diğer yorumcuların HDP karşıtlığı, daha derinden, bu partinin Kürt milliyetçiliği yapmasından mı kaynaklanıyor sorusu bu noktada anlam kazanıyor.
Sonuçtan başlayalım. HDP, gerek Cumhurbaşkanlığı, gerekse milletvekili seçimi sürecinde bütün ülkeyi ya da tüm seçmenleri göz önünde tutan, çağdaş, demokratik, barış yanlısı ve sol bir ideolojik çizgiyi başarıyla izledi.
Yine de geriye doğru bakıldığında kolayca saptanabileceği gibi HDP’ye yöneltilen Kürt milliyetçiliği nitelemesinin iki kaynağı var.
Birincisi, bu partinin tarihsel ve düşünsel kökenleridir. Yüz elli yıla yaklaşan bir süredir su yüzüne çıkmış olan ve son 30 yıl boyunca da silahlı savaşıma başvuran Kürt siyasal hareketinin ekonomik olmaktan çok, temel hak ve özgürlükleri de içeren kültürel milliyetçiliğe dayalı bir özellik taşıdığı nesnel bir geçektir.
HDP’ye yönelik Kürt milliyetçiliği nitelemesinin ikinci dayanağı seçim coğrafyasıdır. Seçim sonuçları, Kürt nüfusunun yoğun olduğu Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da HDP dışındaki partilerin yok olma derecesinde eridiklerini kanıtlıyor. Bu silip-süpürme sürecinde Kürt milliyetçiliği etkili olmuş olabilirse de bu sonucun ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
HDP’nin seçim başarısı bu iki noktadan çok, söyleminin güçlü içeriğinden kaynaklanıyor denilebilir.

***

Siyasal İslamcı damarı MHP’ye göre çok daha kılcal olan HDP, Meclis Başkanı seçimlerinde AKP adayına oy vermedi; Türk milliyetçisi MHP ise, yaptığı dolaylı katkıyla AKP adayının kazanmasını sağladı.
MHP özelinde Türk milliyetçiliği siyasal İslam ile işbirliği yapıyor; buna karşılık çözüm süreci nedeniyle seçimlerin hemen öncesine kadar AKP ile birlikte çalışmak zorunda kalan HDP, kim ne derse desin, tutarlı ve ilkeli bir AKP karşıtlığı sergilemeyi başarıyor.

***

HDP ve MHP’nin sergiledikleri tutum, ülke siyasetinin bundan sonra gideceği yolun ana özelliğini de gösteriyor. Bu süreçte HDP’nin seçimlerde ve sonrasında sürdürdüğü siyaseti güçlendirerek sürdürmesi, ülkenin barış içinde demokratikleşmesi açısından büyük önem taşıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları