Onnik ile Birlikteyken...

30 Aralık 2008 Salı

Onnik asistan doktorluk günlerimizin arkadaşıydı.

Çok çalışkan, dikkatli, zeki bir tıp doktoruydu.

Hepimiz iyi asistanlardık.

Ortak bir tutkumuz da satrançtı.

Beyoğlu Belediye Hastanesinin yüksek pencereli odalarında 64 kareli satranç tahtası pek çok oyunumuzun tanığıdır (1957-58 yılları olmalı).

Dr. Turan da (İrde) satranç meraklısıydı, Capablanca hayranı. Laskeri de severdi.

Sonra hepimiz uzman doktorlar olduk.

Onnikin bir Ermeni hastanesine başhekim olduğunu duydum. Çok memnun oldum. Hakkıdır diye düşündüm.

Onun Ermeniliği, filancanın Kürtlüğü, bunun Yahudiliği ne aklımıza gelirdi, ne ayrımcılığa yol açardı. Böyle gördük, böyle büyüdük, böyle yaşadık.

Şimdi 1915 yılında yaşanmış Ermeni göçünün yol açtığı acılar üzerimize şimşekler yağmasına yol açıyor. İçimizden, kimilerini çok iyi tanıdığımız, okuduğumuz, sevdiğimiz kişiler Ermenilerden Özür Dilemekampanyası açıyor. Yaşanan büyük felaketiçin acı çektiklerini belirtiyorlar.

Şimdi. Aradan neredeyse yüz yıl geçtikten sonra. Olabilir. Ama neden şimdi?

Şimdi, Türkiyenin Kürt vatandaşlarını fark etmesi isteniyor. Dillerini, kültürlerini, şarkılarını. Yavaş yavaş illerini, bölgelerini, özerkliklerini. Belki ilerde Kürdistanı.

Türkiye yavaş yavaş Ermeni soykırımıyla, Kürt sorununun çözümüyle kuşatılıyor.

Dikkat etmemek artık olanaksız.

Bütün bu sorunlar dünyadaki ülkeler tarafından ele alınıyor, çözmesi için Türkiyeye koşullar dayatılıyor.

Bir benzeri de Kıbrıs Rum Yönetimi ile yaşanıyor. Yunanistan da bu sorunun tarafı. Kıbrıstan çıkmamız isteniyor. Sanki isteyerek girmişiz gibi işgalci ilan ediliyoruz.

Ermeniler, Kürtler, Rumlar, arkası da gelebilir.

Sanki 1914 yenilgisini yaşıyoruz, sanki Sevr görüşmeleri yürütülüyor...

Şimdi 50 yıl sonra Onnik ile düşman mı olacağız?

Hayır, hiç sanmam.

Onnik de, öteki Ermeni dostlarım gibi çok yakın insanlarım.

Kürt dostlarım da, Rum tanıdıklarım da bildiğimden başka türlü olamaz.

Ama ya araya sokulan düşmanlık kıvılcımları?

Lord Curzonlar, Lloyd Georgelar?..

Savaşın galipleri?

Onlar Atatürkün Cumhuriyetini unuttular mı? Unuturlar mı?

***

Onlar, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, şimdi de Almanlar, Avusturyalılar.

Onlar, şimdi de Amerika. Yeni emperyal Amerika.

Onlar, Türkiye Cumhuriyetini unutmazlar.

Küreselleşmiş emperyalizm.

Bağımsız, laik, üniter ulus-devleti, Türkiye Cumhuriyetini unutmazlar.

BağımsızlığınıSana yardım ediyoruzdiye silip atarlar.

Laikliğini, Sen ılımlı İslam oldiye ortadan kaldırırlar.

Üniter yapını, orada Kürtler var, burada bakalım kimler varmış diye kemirirler.

Cumhuriyetin kurucusunu gözden düşürmeye kalkışırlar.

Cumhuriyetin kuruluşunu diktatörlük diye etiketlemeye çalışırlar.

Ulusal dediğinde dar kafalılıkla, şovenizmle suçlarlar.

Sen de Acaba onlar haklı da ben mi yanılıyorumder misin diye bakarlar.

Ben demem. Neyi beklediklerini anlayacak bilincim var da ondan demem.

***

Küresel emperyalizm karşısında gerçek direniş ulusal bilinçtir.

Ulusal bilincin yoksa uşaklığı seçersin.

Türkiye, ulusal bilinç üzerine kurulmuştur.

Bugün 85. yılımızdayız.

Türkiyenin nasıl kuşatıldığını görmemek cehalet değildir, ihanettir.

1919’da da yaşandı, 1923’te de yaşandı, bilinen bir şey.

Benim Onnikle aram hiç bozulmaz.

Karşılaşırsak bunları ona da anlatırım.

Zekidir. Anlar.

[email protected]

[email protected]

www.erdalatabek.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ben başkan olamazsam? 11 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları