Neye ‘Hayır’?

07 Temmuz 2015 Salı

Osmanlı döneminde, Babıâli’de toplanmış göstericiler, haykırıyorlar:
- Hayır istemezuk!
Zaptiye çavuşu kolundan yakalamış oradaki kılıksızlardan birini, sormuş:
- Neye hayır ulan, nedir istemediğin?
- Meyhaneci Apostol’a hayır abi, geç açıyor erken kapıyor, demiş berduş.
Yunan halkı pazar günü yapılan referendumda neye “Hayır” dedi?
Bu “Hayır” kimilerinin gönlünden geçtiği gibi, AB’ye, hatta Avro’ya değil, “Troyka”nın (IMF, AB yani Merkel ve Hollande ve Avrupa Merkez Bankası) dayattığı kemer sıkma politikalarının sertlik dozuna karşı.
Kemer sıkma politikaları altında ezilen Yunan halkına bunları hafifleteceği vaadiyle işbaşına gelen SYRİZA’nın lideri Çipras’ın tasarruf paketinin ağırlığının hafifletilmesi, toplam 323 milyar Avro’luk borcun 1/3’nün silinmesi, ödemelerin 20 yıla yayılması yolundaki istemlerini reddeden Troyka’nın önerilerini Yunan halkına sundu, Yunan halkı yüzde 61. 3 oranında Troyka’nın önerilerine “Hayır” deyince, Çipras’ın eli güçlenmiş oldu.
Ancak,Yunan Başbakan’ı “Hayır”ın AB üyeliğine ve Yunanistan’ın Avro bölgesinde kalmasına karşıtlık anlamına gelmediğini belirtti ve Troyka’nın uzlaşmaz olduğunu ileri sürdüğü Maliye Bakanı Varufakis’in istifasını isteyerek de AB’ye jest de yaptı.

***

Şimdi ne olacak?
Bakın sanatçı Katherina Zarzuki ne diyor:
- Bizi Avrupa’dan çıkaramazlar, “Avrupa” bile Yunanca, bizi çıkarırlarsa doğdukları yeri kaybederler.
Doğrusu Zarzuki’nin iyimserliğini paylaşmak o kadar kolay değil.
Söz konusu para olunca, duygusal veya kültürel etkenler önemlerini yitiriyor.
Finans kapital Çipras’ın ve müflis borçlu Yunanistan’ın burnunu sürtmekten öyle kolay vazgeçecek gibi görünmüyor.
Borçlusuna merhamet hiçbir tefecinin raconunda yoktur, olamaz da.
Nitekim Troyka, borçluyu dizüstü çöktürme konusundaki kararlılığını, kafa tutmaya tahammülü olmadığını kanıtlamıştır.
Üstelik iflas etmiş olan Yunanistan’ın direnme gücü de son derece sınırlı.
Kapalı olan bankalarda olduğu gibi, devlette de para yok. Gıda ve ilaç kıtlığı kapıda.
Acil yardım gelse bile durumunu normale dönmesi zaman alacak.
Acil bir çözüm bulunamazsa, Yunanistan kendi parasını basmak zorunda kalacak, bu da Avro’dan çıkmak demek; onun da çok daha ağır bedelleri olacak.

***

Ama Yunanistan’ın Avro’dan çıkması yalnız Atina’ya değil, Brüksel’e de pahalıya patlayacaktır.
Yunan iflasının doğurduğu krizin boyutu Avrupa ekonomisi için küçük. Ama, krizin aşılması için tutulacak yol örnek oluşturması bakımından siyasal açıdan önemli.
Unutmayalım, arkada yine krizle boğuşan İtalya, İspanya, Portekiz var.
Krizin boyutlarının büyümesi ateşin başka yerlere sıçraması bütün Avrupa’yı tehdit edecek; Birliğin geleceğinin sorgulanmasına yol açacak gelişmelere neden olabilir.
Onun için şu önümüzdeki günlerdeki gelişmeler çok önemli.
Şu anda bilek güreşinin en kritik safhasındayız.
Öyle bir bilek güreşi ki, kazandığını sananın tam yengi ilan ederken kaybettiğini fark etmesi de son derecede mümkün.
İşin kıssadan hisse bölümü de yarın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları