Çipras’ın ‘Pirus zaferi’

07 Temmuz 2015 Salı

Bizim “ileri demokrasi” modelinde uygulandığı üzere referandum sorusunu tamamen es geçip; üstünde sadece “Evet”, “Hayır” yazan pusulalar hazırlatmayı bakın akıl etmemiş Çipras
Made in Turkey” referandumlarda biz hep yalnız “evet” ve “hayır” sözcükleri bulunan boş kâğıtlara mühür basmıyor muyuz?
Çipras hükümeti işte böyle yapmamış ve gerçekte “referendum” ların “olmazssa olmazı” sayılan “soruyu” oy kâğıtlarına güzelce bastırmış.
Amma velakin…
Atina’nın sorusu da çok teknik olmuş.
Soru, ezcümle tüm seçmenlerin bilmesi ve izlemesi olanaklı olmayan bazı resmi belgelere atıf yaptığı gibi, üstüne “AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin 25.06. 2015 tarihinde önerdiği anlaşmayı (yani “kurtarma operasyonunu) kabul ediyor musunuz?” ifadesiyle masada artık olmayan bir realiteye referansta bulunuyor.

‘Onurlu duruş’ oylaması
Bu “retorik” soru; Yunanistan’da pazar günü yapılan referendumu neredeyse işte “evet”-“hayır” ilkelliğindeki bir Türk işi referanduma çevirdi.
Hayır” talep eden Çipras’ı destekleyenler, “Başbakan’a güvenoyu” verdiler ve oylarını “Ohi”ye bastılar.
Muhalifler aksi yönde “evet” kullandı.
Sonuç Çipras için kişisel başarı oldu.
Ama bunun ötesinde “referendum zaferi”nin ne anlama geldiğini kimse bilmiyor.
Yüzde 61 çoğunluk alan “hayır”ın altını herkes dilediği gibi dolduruyor.
Türkiye’nin referandum pratikleri hangi kertede popülistse; SYRİZA’nın referandumu da öyle populist oldu.
Kathimerini’nin İngilizce baskısındaki bir köşe yazısı bu durumu, “Sorulmuş olan soru karmaşık, yanıltıcı ve çelişkili olduğundan ne gerçekte ne için oy kullandığımızı… ne de ‘oy’un tam nasıl yorumlanacağını biliyoruz” diyerek izah ediyor ve ekliyor:
Hayır oyu, hükümet tarafından düşmanlara (Avrupalı müttefiklerimize) karşı onurlu ve cesur bir duruş olarak takdim edildi. Karşı olanlar da ‘uşak’ sayıldı… Oylamanın (Yunanistan’ın) müzakere pozisyonunu güçlendirip güçlendirmediği belli değil. (Referandum) Çipras’ın ülkedeki siyasi pozisyonunu güçlendirmiş olabilir. Ama bundan, Avrupa ve IMF ile olan ilişkilerimizin doğası etkilenmedi. Bu açmazdan nasıl çıkacağız, sorusunun yanıtı verilmedi!
Bilinmeyene iman/Faith in the unknown” başlıklı Kathimerini değerlendirmesinin isabetlilik oranı, dün sabah Maliye Bakanı Varoufakis’in istifasıyla ortaya çıktı.
Bakan; “Toplantılarda kreditörlerin kendisinin var olmamasını tercih ettiklerini öğrendiğini”, bu yüzden görevi bıraktığını duyudu.
Kreditörlere “meydan okuma” kutlamaları daha tamamlanmamışken kabinenin en kilit bakanı, troika güçlerinin talebiyle, dakika bir, gol bir koltuğundan ayrılıyor ve referandum yorgunluğunu daha atmayan Başbakan da “istifa”yı kabul ediyor…
Bu tür çelişkileri var Yunanistan oylamasının.

Berlin-Paris hattı belirleyici
Alman basını bu sebeple Çipras’ın zaferini aslında antik Yunan krallarından biri olan “Pirus zaferine” benzetiyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung’un başlığı tam böyle:
Çipras Pirus zaferini kutluyor!
Gazete zaferin Yunanistan’a avantaj sağlayıp sağlamayacağının ve de ülkenin gerçek çıkarlarına uygun olup olmadığının henüz belli olmadığını yazıyor.
Çipras “hayır zaferiyle” SYRİZA koalisyonunun başka türlü frenlenmesi kolay görünmeyen “ideolojik sol kanadını” kontrol altına alıyor ve kendisi ülke politikasının rakipsiz hakemi oluyor.
SYRİZA lideri böylece konumunu sağlama alırken, Yunanistan’ın kaderinin hangi yönde etkileneceği bankalar açılınca anlaşılacak.
Avrupa Merkez Bankası’nın çizgisi ve 19 üyeli Avro grubunun maliye bakanları ile Berlin-Paris hattında belirlenecek kararlar son kertede Yunanistan’ın “Avro”daki konumunu koruyup koruyamayacağını belirleyecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları