Siyaset kahvesinde…

07 Temmuz 2015 Salı

İzmir Bornova’da siyasetin nabzının attığı yerlerin başında Erzene Mahallesi’ndeki Bayarlar Kahvesi gelir. Burada metrekareye 4-5 siyaset stratejisi düşer.
Dün öğleden sonra uğradığım kahvede doğal olarak siyasi tartışmaların ortasına düştüm. 8-10 kişilik bir çember oluştu. Belli ki gelişmeleri adım adım izliyorlar.
Hemen tümü Erdoğan’ın yeniden siyaset kurucusu haline gelmesinden rahatsız. Bu ortak görüş dile getirildikten sonra niçin bu noktaya gelindiği sorusu ortaya atıldı.
Bir ses, “Baykal görüşünce oldu” deyince hemen karşılık geldi:
“İyi de. HDP de görüştüCelal Doğan gitmişBahçelinin de bilgisi dahilinde bir MHP’linin de görüştüğü söyleniyor… AKP dahil bütün partiler Erdoğan’a mesafe koyacaktı… Ona, sen anayasa sınırları içinde kal diyecekti. Çünkü seçmen parlamenter sistem dedi…
Kahvedeki herkesin Erdoğan için görüşü şu:
Huylu huyundan vazgeçmez. Erdoğan’ın hükümet işini ağırdan almasının tek nedeni kendi ağırlığının olabildiğince yükseleceği bir ortam yaratmak istemesidir…
Kahve erken seçim havasına da uzak değil… Bundan sonra AKP’nin kaybedeceği bir süreç olur görüşü hâkim. Ancak Erdoğan’ın kafasındaki tilkilere de pay bırakıyorlar.

***

Tartışma konuları sıralamasında birinciliği MHP alıyor. Çevrelerinde MHP’ye oy verenler kızgınmış. Yakın gelecekte bir seçim daha olursa oy vermeyeceklermiş. Bunun üzerine onlara MHP kulislerinden yansıyan şu ham bilgiyi aktardım:
MHP, izlediği son politika ile Batı’dan özellikle Ege’den yüzde 2-3 oy kaybedeceğini, ama özellikle Orta Anadolu’da AKP’den yüzde 6-7 oy alacağını hesaplıyor.
Bu düz mantıkla, bir koyup üç almaya karşılık geliyor. Ancak siyasette bu tür hesaplar çoğunlukla öngörüldüğü gibi olmaz.
Bunları aktardıktan sonra şu karşılık geldi:
Bizce de belli olmaz… Böyle giderse MHP baraj seviyesine kadar iner…’’
Daha sözünü bitirmeden şakayla karışık kestim:
Aman bu tür şeyler söyleme… MHP’nin baraj altı kalabileceğinden endişe edenler oraya yönelebilir… Kimi aileler oyları bölüştürebilir… Olan yine CHP’ye olur…
Tabii şakaydı!
Doğal olarak HDP de gündemde… Seçim sürecinde kahvede HDP de oy verilebilecek partilerden biri olarak konuşulmuş. Birkaç kişinin koro halinde katıldığı bir görüş şu oldu:
HDP aldığı yüzde 13 oyu taşıyamayacak. Bunu Meclis Başkanı seçiminde gösterdiler. Partilerinin adayı daha önce yolsuzluk iddialarına bulaşmış, Kılıçdaroğlunun ortaya koyduğu belgeleri yalanlayamamış Dengir Beydi… Oldu mu şimdi… Büyük insanlık dedikleri bu mu? Demek ki HDP’nin içinde de bir derin HDP var. Aday budur dedi…”

***

CHP’nin hükümet kurmasına ilişkin tartışma da çok renkli… Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingini izlemiş kardeşimiz, “onun şu sözü çok hoşuma gitti. Babası demiş ki, oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur… Ne güzel söz… Şimdi CHP dosdoğru durmalı, eğriyle işi olmamalı” dedi.
Geçmişi de iyi bilen bir kardeşimiz söze başka yerden girdi. Dedi ki:
Eğer başta Erdoğan varken AKP ile koalisyon kurulursa CHP sadece hükümet ortağı olur, iktidar olamaz. Devletin tüm kurumlarını onlar elinde tutar…
Peki CHP ne yapmalı?
Ortak görüş şu:
Seçim ya hemen olacak ya da çok kısa vadede olacak. CHP adımını bu gerçeğe göre atıp, 7 Haziran’da oy veren seçmenini hayal kırıklığına uğratacak bir adım atmamalı…
İzmir’in sokaklarında da en çok şu yelpaze vardı:
Çok endişeliler, çok karamsarlar, çok kızgınlar…
Buna karşılık bizim söze giriş cümlemiz şu oldu:
Her şey bir yana bugün 6 Haziran’dan daha iyiyiz… Tünelin sonunda ışık göründü… Bunun arkasını daha iyi getireceğiz…’’  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları