Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kan Lekesi, Vicdan Kiri
Papazın biri, uzun süredir ahbaplık ettiği Haham’a, “Bana Tevrat’ı öğretmenizi isterim” der. \n
\nHaham, olmazlanır: “Sen Yahudi değilsin, kafan da Yahudi gibi çalışmaz. Tevrat’ın kelamını anlaman mümkün değil.”\n
\nPapaz ısrar eder, Haham razı olur, ama bir koşulu vardır. “Soracağım soruya doğru yanıt verebilirsen, öğretirim” sözü verir. Papaz, “Kabul” diye yanıtlar. “Sor bakalım!”\n
\nSoru gecikmez: “İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli, öteki tertemiz çıkar. Hangisi yıkanır?”\n
\nPapaz, “Bundan kolay ne var?” diye atılır. “Kirlenen yıkanır, temiz kalan yıkanmaz.”\n
\nHamam içini çeker, “Sana Tevrat’ın kelamını asla anlamayacağını söylemiştim! Doğrusu tam tersi: Temiz kalan adam ötekinin kirlendiğini görünce, kendisinin de kirlendiğini sanıp yıkanır. Kirlenen adam ise karşısındakini temiz gördüğü için kendisini de temiz sanıp yıkanmaya gerek duymaz.”\n
\nPapaz, kafasını kaşır. “Bak bu aklıma gelmemişti. Bir soru daha sorar mısın?”\n
\nHaham aynı soruyu yeniden sorar: “İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli, öteki temiz çıkar. Hangisi yıkanır?”\n
\nPapaz, doğru yanıtı artık bildiğinden emin, “Temiz kalan ötekinin kirlendiğini görünce kendisinin de kirlendiğini sanıp, yıkanır. Kirlenen, ötekini temiz gördüğünden kendisini de temiz sanıp yıkanmaz!”\n
\nHamam, başını sallar. “Yine yanıldın! Sana söylemiştim, asla anlamayacağını. Temiz kalan adam aynaya bakar, temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirlendiğini görünce, gider yıkanır.”\n
\nPapaz itiraz eder: “Ayna nereden çıktı? Bana ayna var demedin ki…”\n
\nHaham, parmağını sallar: “Seni uyardım, bu kafayla Tevrat’ın kelamını kavrayamazsın. Tevrat’ı anlamak için her olasılığı düşünmelisin.”\n
\n“Peki, peki” diye inler Papaz. “İzin ver, bir kez daha şansımı deneyeyim. Başka bir soru sor!” \n
\n“Son kez soruyorum” der, Haham: “İki adam, bir bacadan içeri düşerler. Biri temiz, öteki kirli çıkar. Hangisi gidip yıkanır?”\n
\nPapaz, “Artık her olasılığı biliyorum” deyip, bir solukta sıralar: “Eğer ayna yoksa, temiz kalan ötekini kirli görüp kendisinin de kirlendiğini düşünerek gider yıkanır. Kirlenen temize bakıp kirlenmediğini düşünerek, yıkanmaz. Eğer ayna varsa, temiz kalan aynaya bakıp temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirini gördüğü için yıkanır!”\n
\nHaham başını sallayıp, cık cık yapar: “N’ayır, sana söylemiştim, kafan Yahudi kafası değil, Tevrat’a basmaz! Söyle bana, aynı bacadan içeri düşen iki adamdan birinin kirlenip, ötekinin temiz çıkması mümkün müdür?”\n
\n***\n
\nOsmanlı çökerken, imparatorluğun kopmak üzere sallanan Doğu bacasına düşen Türkler, Kürtler ve Ermeniler ne birbirinden temiz, ne birbirinden kirli olup, 1885’ten 1915’e yaşanan kanlı süreç, yukardaki fıkra gibi, bu topraklardan yetişmemiş kafaların basacağı bir tarih değildir, sevgili okurlar.\n
\nBu tarihte Müslüman Türkler, çokça da Kürtler ile Ermeniler arasında geçen korkunç çatışmanın, etimolojik anlamda “soykırım” olmasa da, “Büyük Felaket” niteliğinde bir katliamlar dizisi olduğu kanısındayım.\n
\nAma Türkiye’nin, Osmanlı’nın hiçbir sorumluluğu yoktu, asıl Müslüman tebaayı katleden Ermeni tebaa tehcir sırasında hastalıktan kırıldı savı; çok sıkışınca da “Onlar da öldürdük, biz de öldürdük!” göreceliği de artık savunulur olmaktan çıkmıştır.\n
\nErmeni Soykırım tezi, ilk kez 1965 yılında ortaya atıldı. \n
\nUluslararası düzeyde saygın tarihçimiz, Prof. Dr. Taner Timur’un söylediği gibi: “1965’te, henüz dünya kamuoyu bu konuda tamamen bilgisiz iken, Türk devlet adamlarının içten bir şekilde üzüntülerini bildirmeleri, 1915 felaketinde analarını, babalarını kaybedenlerin acılarını paylaşmalarıyla çözülebilecek bir sorun, dar kafalı politikacılarımızın boş gururu ve inadı yüzünden tüm ulusu küçük düşüren boyutlar kazanmıştır.”*\n
\n2006 yılında, böyle bir üzüntü bildirmeye kalkanlar arasında yalnız bana yapılan saldırıları bile düşününce, 1965’ten beri Türkiye’yi küçülten dar kafanın salt politikacılara özgü olmadığını, seçmen çoğunluğunu da kapsayıp bugün de genişlemediğine kalıbımı basarım. \n
\n*Birgün gazetesi, 24 Ocak 2012
\n\n\n‘G’ NOKTASI
\n\n\nMemleket Saat Ayarı\n
\n\n
\nSen üç deniz ortasında sararmış yosun\n
\nSen upuzun uzanmış kalmış memleketim\n
\nHer akıntıyla kımıldamıyor musun arada bir\n
\nYine uyanmıyasıya uyumuyor musun böyle\n
\nBenim nefesim kesilir\n
\nAğrı’lara mı Erciyes’lere mi çıksam\n
\nYoksa artık ALAY EDEN seninle\n
\nŞu aydan mı şu yıldızdan mı şu güneşten mi\n
\nSöyle nereden şu mezarlıklardan mı\n
\nNereden çıksam da bağırsam\n
\n“Artık yetişir yetişir\n
\nAtatürk gelmez ikide bir\n
\nGelmez kırk yılda bir MİLLETİ KENDİNE İŞ EDİNEN ŞAİR”\n
\nSen akarsularına kadar durgun\n
\nŞarkılarına kadar mahzun memleketim. \n
\n\n
\nSelahattin Aldemir
\n\n\n“Zaman, her şeyi itiraf eder. Hem de sorgusuz, sualsiz.”\n
\n\n
\nEuripides
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Rıdvan Dilmen'den penaltı ve şampiyonluk yorumu
- 23 Nisan töreninde tek genel başkan…
- Erdoğan'dan 'Özel ile randevu' sorusuna yanıt
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!
- Arapçayı anlamadı, Türkçeye çevirtti
- Sivasspor'un penaltısında karar doğru mu?
- 'Şampiyonluğa oynayan bir takım için...'
- Benjamin Brand kimdir? Benjamin Brand hangi okul mezunu?
- Özel, Erdoğan'la görüşme için tarih verdi