Tire pazarında siyaset pazarı...

09 Temmuz 2015 Perşembe

Seçim sonrasında Ankara’nın en kara işleriyle uğraşmaktan halkla kucaklaşmayı özlemişiz. Karşıyaka’dan Ödemiş’e, Bornova’dan Tire’ye üç günlük tur iyi geldi.
Toplumun her kesimiyle temas kurmaya çalıştık, onların yorumlarını dinledik, biz görüşlerimizi aktardık. Ayrıntıya girmeden önce bir Tire güzellemesi yapalım. Tatilini İzmir’in güneyinde yapanlara deniz kıyısının yanı sıra mutlaka Tire’ye de uğramalarını önerelim. Kesinlikle pişman olmayacaklar. Ege’nin deniz tarafı masmavi bir güzellikle iç tarafı da yeşil bir okyanustur. Evliya Çelebi’nin de anlata anlata bitiremediği Tire’de Arappınarı’ndan Değirmen’e, Derekahve’den Toptepe’ye kadar bir güne sığmayacak bir zenginlik var.
Salı günü giderseniz Anadolu’nun en zengin, en renkli pazarlarından birinde bulursunuz kendinizi.
Sakın hiçbir şey almayacağım, sadece bakacağım diye girmeyin. Eliniz boş çıkmanız zordur.

***

Bizim Tire pazarında aradığınız siyaset pazarıydı.
Aradığımızı fazlasıyla bulduk.
Ciddi bir MHP kızgınlığı var. Toplumsal hafızamızın zayıf olduğu söylenir, doğrudur. Ancak MHP’nin son tutumu bellekleri tazelemiş. “Zaten eskiden de böyleydi” diye söze başlayanların çoğu devamında en az 4-5 cümle kuruyor. MHP’ye oy verdiğini söyleyip Bahçeli’ye kızgınlığını dile getirenler de vardı.
Oyunu kullanmış ama siyasete mesafeli kişilerin sözlerini Ege ağzıyla aktarmaya çalışalım:
- Ne etceseniz edin... Uzatmen gari...
- Hepiniz bir olup o saraydakini bi suduramadınız...
- Palementoda çözün bu işe, hemen gelmen bize. Bir sandık deel hükümet bekleyoz...
Halkın gündeminde elbette salt siyaset yok, siyasete dayalı sorunlar da var. Komşularla ilişkilerimizin kötü olması yaş sebze, meyve ihracatını durdurmuş. Bir pazarcı sordu:
“İran’ın karpuzu buraya kadar geliyor da bizim patatesimiz neden oraya gidemiyor?”

***

Erdoğan’a yönelik kızgınlık AKP’nin önüne geçmiş.
Siyasete böylesine müdahale etmesi herkesin dikkatinde, kabul görmüyor. “Bu olmaz” deyip devam ediyorlar:
“Seçim sonuçlarını beğenmedi, top çeviriyor... Meclis’i çözümsüz gösterip seçime girmek istiyor. Onun için 258’le 158 arasında hiç fark yok... Hükümet kuramadıktan sonra Meclis’i ne yapsın...”
Halkın gündeminde şu soru da var:
“Mebus pazarı kurulur mu?”
Soruyu soranlardan biri yanıtını da ihmal etmedi:
“Saray’da bu işe kafa yoranlar da var diyorlar...”
Erdoğan’a yönelik kızgınlık çerçevesinde Baykal’ın görüşmesi de kabul görmeyen konuların başında geliyor.
Biz de yorumlara, sorulara kısa kısa karşılıklar verdik.
En kötü parlamento bile kapalı bir parlamentodan iyidir, her şey orada konuşulacak, dedik. Şöyle devam ettik:
Son bir ayın siyasal tartışmaları, içinde zaman zaman kızgınlıkları ve hayal kırıklıklarını barındırsa da 6 Haziran’dan daha özgür bir Türkiye’de olduğumuzu gösteriyor. Parlamentoda bütün sorunlara çözüm bulacağız. Olmadı, tekrar halka gideceğiz. Hodri meydan... Göreceksiniz kaybeden Erdoğan ve partisi olacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları