Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidar Koalisyonu ve CHP
1990’ların ortasından itibaren, Demirel’in aktif siyasetin üstüne çıkması, çatallaşan merkez sağın adım
\n\n\nadım küçülmesiyle birlikte doğan boşluğu Erbakan doldurmaya başladı.
\nErbakan’la birlikte “Siyasal İslam” tanımı daha çok öne çıktı. Bu yelpazede iki ana eğilim vardı:
\n1- Seçim yoluyla iktidara gelelim.
\n2- Devlet kurumlarının tümünde var olarak sürekli iktidar kalalım.
\nBirinci eğilimin başını Erbakan, ikincisini ise Gülen çekiyordu.
\nO dönemde Gülen’den bir hareketin ya da cemaatin başı olarak açıkça söz edilmiyordu. Cumhuriyet’in salt buna benzer ifadeler kullandığı için pek çok kez tekzip yediğini anımsıyorum.
\nHer iki eğilimin de iktidar gücünün içinde yer aldığı günümüzde artık her şey açıkça tartışılıyor. 13 Şubat Pazartesi günkü Zaman gazetesi “milat” olmasa da bu konudaki “açıklığın” en net ifadesiydi. İktidar koalisyonunun, taraflarının ne pahasına olursa olsun birbirinden ayrılmaması gerektiği açıkça dile getiriliyordu.
\n7 Şubat Salı günü patlayan MİT geriliminden sonra iktidar yanlısı olanlar dahil tüm gazetelerin konuyu ele alış biçimine bakarak şunu söyleyebiliriz:
\nArtık cemaat her taşın altında değil, üstünde!
\n***
\nSiyasetin gerçek sahasına, yani Meclis’e gelirsek...
\nOrtak paydaların giderek azaldığı Meclis’te kişiye ve soruşturmaya özel yapılan tek maddelik yasa değişikliğinin yarattığı iklim “Sibirya soğuklarından” daha kötü.
\nHükümetin bugüne dek yargı için vitrine söylediği bütün “özlü sözlere” ters düşen bu değişikliğe muhalefetin gösterdiği haklı tepki akla ister istemez şu soruyu getiriyordu.
\nBu Meclis’ten nasıl bir ortak anayasa çıkar?
\nKılıçdaroğlu’nun, ana muhalefet lideri olarak “devlet çatırdıyor” tanımlaması, tablonun Ankara’daki görünümünün daha vahim olduğunu gösteriyor.
\nMuhalefetin ağır eleştirilerine karşılık hükümetin izlediği yol ise aklımıza şu atasözünü getirdi.
\nBir kişinin en güçsüz anı, kendisini en güçlü hissettiği andır.
\nBaşbakan en az 2023’e dek Türkiye’nin her kurumunun avuçlarının içinde olduğunu düşündüğü bir anda karşılaştığı MİT krizine karşı, “kriz sertliğinde” bir adım attı. Bu adım Başbakan’ın kendisine bağlı bütün adamları “dokunulmaz” kılacak bir özel güç. Bunun anlamını uzun uzun Türkçeye çevirmenin gereği yok.
\nTürkiye’ye yönelik dış algı zaten değişiyor. Şimdi iç algının da değişmeye başladığını görüyoruz.
\n***
\nModa deyimle “büyük resme” bakarsak...
\nBaşta vurguladığımız siyasal tablo, daha doğru anlatımla “iktidar koalisyonu” şöyle sunuluyor:
\n“Bunun seçeneği yok.”
\nNe demek seçeneği yok?
\nDemokrasinin özü seçenek demek. Her alanda olduğu gibi iktidarda da seçenek. Bu seçeneği yaratabilecek, yaratması gereken, yaratmak zorunda olan başlıca parti CHP.
\nBugün Türkiye’de iktidarı destekleme yöntemlerinden biri de iktidar seçeneği olabilecek partileri kösteklemek. Bunun her türlü yöntemle ve “çok ustaca” yapıldığını görüyoruz.
\nBuna rağmen CHP’nin hiçbir bahanesi olmamalı, olamaz.
\nMİT krizinin büyük resminde de Türkiye’nin seçeneksiz yönetilmesi ve paylaşımı var.
\nHükümet Meclis’in anayasası demek olan içtüzükte ne yapmak istiyorsa Türkiye’nin anayasasını da öyle yapmak istiyor.
\nBunu gören CHP, gereğini de sonuna kadar yapmalı, yapmak durumunda.
\nBu anlamda CHP’nin muhtaç olduğu kudret toplumun içinde var.
\nBen iyimserim...
\nBunun için elinde ne var diye sorarsanız...
\nİçimde pozitif bir enerji var.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Tanrıkulu'ndan Diyarbakır iddiası: Kayyım atanacak mı?
- Akşener'den oy bölme tartışmalarına cevap!
- YURTTAŞLAR KABİNEYE ATEŞ PÜSKÜRDÜ!
- Ekonomik kriz tiyatronun yolunu unutturdu
- Yerel seçime son 5 gün
- Akşener Özel'in o sözlerini hatırlattı
- İmamoğlu önceki dönemi anlattı
- Mart ayı 1. Dönem Çocuk Meclisi toplandı
- İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu ile Vefa Bozacısı'na gitti
- Özel İYİ Partili ve AKP'li adayları yerden yere vurdu
En Çok Okunan Haberler
- Büyükşehirlerde başa baş seçim
- 'Mahremimizi ortaya saçıyor'
- Belediye çalışanlarına miting ‘yoklaması’
- Ben ona 'Bakan olamazsın' demedim...
- '30 yıl sonra aynı yanlışın tekrarlanmaması için...'
- Öğretim görevlisi açığa alındı
- Diyarbakır'da dikkat çeken çıkış
- Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan 'altın' kararı
- ‘İçişleri Bakanlığı’nın izni olmadan taktık’
- ‘Bağış olarak verdim’