Celal Başlangıç

'İnsanlık' müzelik oldu

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Çocuklarının cenazesini almak için gelen ailelerin, yaralıların hastaneye götürülmesi ya da tedavilerinden sonra geri dönmeleri için kullanılan Mürşitpınar sınır kapısından “özel izin”le geçip Kobane’ye giriyoruz.

Kobane'den çarpıcı kareler-FOTO GALERİ

Her yer yıkılmış, taş taş üzerinde kalmamış neredeyse. Yaklaşık 10 ay önce gördüğümüz, o zaman “biraz yıkık” bulduğumuz Kobane’de ayakta duran bina sayısı yıkılanlardan çok daha az. Onların içinde de hasar görmeyen, havan topundan, doçkaların mermilerinden nasibini almayan hemen hemen hiç yok.

Kobane Kantonu Başbakanı Enver Müslim bizi yönetim binasında bekliyor. Suruç’ta sosyalist gençleri katleden bombanın patlamasından kısa bir süre sonra da Kobane’de bir patlama meydana gelmişti. Herkes “paralel bombalama” olarak değerlendirmişti.

Müslim “Tamamen tesadüf” diyor “Savaş boyunca patlamayan füzeler ve havan toplarının toplandığı bir yer var bu binaya yakın. Peyderpey götürüp imha ediyorduk. Furkan el Fırat mensubu gerilla içinde gaz olan bir mebir rmiyle oynarken patlatmış. O kişi öldü, başka şehadet olmadı.”

Müslim’in, Kobane için dayanışmaya giderken katledilen gencecik canlarla ilgili de bir mesajı vardı: “Yeni bir yaşamı inşa etme felsefesini yok etmek üzerine kurgulanmıştır bu menfur katliam. Yaşamını yitiren tüm dostlarımızın, yoldaşlarımın ailelerine başsağlığı diliyorum.”

Dünkü “yandaş” medyada Kobane yönetiminin gençlerden en fazla beş kişiyi kabul ettiklerine, gerisini istemediklerine ilişkin iddiaları “Tamamen uydurma” diye yanıtlıyor Müslim: “Biz herkesin gelip Kobane inşa sürecinde yer alması için bu sınır kapısının açılmasını istiyoruz. İnsanlıktan yana olan herkes gelsin, diyoruz. Hatta çok kişi resmi yollardan geçemediği için kaçak yollardan geliyor.”

Artık tümüyle yıkıntıya dönüşmüş “eski Kobane”yi geziyoruz. Sınırdan sonraki ilk kavşakta Özgürlük Meydanı var. Üzerinde baba Esad zamanından kalma bir heykel. O heykelin iki yanında IŞİD ile Kobaneli gerillalar tam üç ay göğüs göğüse çarpışmışlar. İki taraf da bu süre içinde ne bir adım ileri, ne de bir adım geri atmış. İşte burası şimdi “İnsanlık Müzesi” olacak. Bunun için Şirvan Köyü’ndeki antik kentten kabartma taşlar getirilmiş, bu müzenin “doğal bir parçası” olarak sergilenmesi planlanan IŞİD çetelerinden kalma havan toplarıyla birlikte “müzelik” olmayı bekliyorlar.

Sonra “Yeni Kobane” olarak planlanan bölgeye geçiyoruz. Burası Halep yolu üzerinde.

İşte Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, eğer Suruç’taki katliam olmasaymış yeni parklar yapmak, kütüphane kurmak için bu bölgeye gelecekmiş. Kentteki benzicide büyük bir motorsiklet kuyruğu var. Tel Abyad ile Kobane birleştirilmeden önce benzinin litresi beş, mazotun litresi dört liraymış burada. Ancak Cizire ile koridor açılınca artık mazotun litresi 20, benzinin litresi de 50 kuruşa düşmüş.

Geri dönerken sınırın iki yanından yükselen dumanlar dikkatimizi çekiyor. Sonra öğreniyoruz ki, önce Suruç tarafından katledilen 31 gencin anısı için büyük bir ateş yakılmış, kısa bir süre sonra da Kobane tarafındaki YPG veYPJ gerillaları da bir ateş yakmış buna karşılık olarak.

Aslında o ateşler hepimizin içinde yanıyor.

Bu kadar çok acının, bunca genç ölümlerin, katliamların yaşandığı bu topraklarda “insanlığı” müzelik yapanlara lanet olsun!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları