Meclis Açılırken...

03 Ekim 2013 Perşembe

Meclis bu yıl köklü değişikliklerle açılacak. Değişim, yerden tavana Meclis’in her yerinde hissedilecek. Bu değişimi, görmek istemezler bile görecek, duymak istemeyenler bile duyacak.

Çünkü Meclis’in hem ışıklandırma sistemi değişti hem mikrofonları yenilendi.
Derin araştırmalar sonucunda, milletvekillerinin sık sinirlenmesinin, ani öfke kabarmasının ana nedeninin fazla ışık olduğu saptanmış. Salon fazla aydınlık olunca, bunun milletvekillerinin sinir uçlarına dokunduğu ortaya çıkmış. Demek ki genel kural Meclis’te de geçerli; fazla aydınlanma sinir bozar!
Çözüm olarak 16 avizenin ışıkları yüzde 25 oranında azaltılmış.
Bu yasama yılında yapılacak sinir ölçümlerinin ardından önümüzdeki yıl yeni bir indirime de gidilebilir. Mevcut mikrofon sistemi de kaldırılmış. Daha hassas, kürsü zeminine daha yakın mikrofon konmuş.
TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Vekili 
Kemal Kaya, mikrofon konusunda gazetecilere bilgi verirken şu değerlendirmeyi yapmış: “Milletvekili kürsüde konuşurken yönünü değiştirse bile çok net bir şekilde sesi anlaşılacak.”
Bu da önemli; milletvekili ne tarafa dönerse dönsün, anlaşılma sorunu olmayacak!

 

***

 

Anlatıma biraz mizah karıştırdık ama değişikliğin etkilerinin olumlu olmasını dileyelim, beklentilerimize geçelim.
Türkiye’de kritik olmayan yasama yılı yoktur. Her 1 Ekim öncesi, mutlak o döneme özgü gündem vardır.
Bu kez durum daha ciddi. Önümüzdeki 2 yılda üç önemli seçim var. İlk ikisi bu yasama yılının başlıca konusunu oluşturacak. Üstelik 2014 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimler Meclis’in aritmetiğini de etkileyecek. İktidardan muhalefete pek çok milletvekilinin belediye başkanlığına adaylığını koyması gündemde. Siyasetimizde artık böyle bir gelenek var.
Nisan başından itibaren bütün gözler ağustostaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevrilecek. Siyasette 24 saatin çok uzun olduğu Türkiye’de aylara dayalı tahminlerde bulunmak çok zor.
Ancak her iki seçimin genel iklimini ekim ve kasım ayının şu iki gündemi şekillendirecek:
Demokratikleşme paketi.
Anayasa çalışmaları.
Her iki konunun da temel belirleyicisi iktidar olacak ama biçimlendiricilik görevi de Meclis’e düşecek.
Her şey Başbakan’ın iki dudağı arasında görünse de yakın geçmişteki Meclis mesaileri gösterdi ki, son dakika değişiklikleri olağan bir TBMM faaliyeti!
Girişte ayrıntılarıyla aktardığımız Meclis salonundaki görüntüsel değişiklikler milletvekillerinin kafalarında ve yüreklerinde de var mıdır?
Bu soruya yanıtımız şu:
Seçim yıllarında Meclis’ten her şey beklenir.
Gözlemimiz o ki, sürprizlere hazır olmak gerekecek.

 

***

 

Konunun “sürpriz” yanları bir tarafa iktidar kadrosunun planlaması şöyle görünüyor:
Çıkarılacak ve çıkarılmayacak paketler hem Doğu’da oylarımızı artırmalı hem Batı’da. Güneydoğu’da 
“Bakın size daha önceki iktidarların ağzına dahi almadığı hakları veriyoruz” deyip paketlerin Meclis’ten geçen maddelerini gündeme getiririz... Batı’da da “Bu dış destekli nifak yuvaları öyle şeyler gündeme getirdi ki, bunların hepsini elimizin tersiyle itip birlik beraberliğimizden ödün vermedik” deriz, muhalefete oy kaptırmayız...
İktidar bu tür politikalar uygulamada ustalık dönemini çoktan aştığı için, atacağı-atmayacağı adımların altını doldurmakta zorlanmayacaktır.
Soru-n şu:
Toplum bunu Doğu’suyla Batı’sıyla ne ölçüde inandırıcı bulacak, benimseyecek ve buna dayalı olarak oy verecek?
Her şeyi halının altına süpürmekten öyle tümsekler oluştu ki; Meclis’in yeni aydınlatma sistemi de görünmez kılamaz.
Meclis’in yeni yasama yılını kutlarken olası sürprizlerin ülke yararına olmasını dileyelim.

30 Eylül 2013 - Cumhuriyet



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları