Üç Bin Yıllık David-Goliath Kavgası!

07 Ocak 2009 Çarşamba

Kim, ne derse desin, İsraile helal olsun diyorum! Lütfen önce okuyunuz, sonra bana kızacaksanız kızınız! İsrail, işgali altındaki 1.5 milyon nüfusun yüzde 49unun işsiz olduğu 360 km2lik Gazzeden 2005te çekildi. Ama sorunlar bitmedi.

Filistinliler köktenci Hamas ile ılımlı El Fetih arasındaki ben kavgaları zaman zaman sınır ötesine taştı. Hamas, 19 Aralıkta sona eren ateşkesi sürdürmeyeceğini açıkladıktan sonra İsraile füze atışlarına başladı. İstikrarsız İsrail siyasasında 10 Şubat seçimi de ben kavgasını başlattı.

İsrailin ben bencileri ile Filistinin ben bencileri Gazzede olayları yeniden tırmandırdılar. İsrail, hedef Hamas diyerek 27 Aralıkta Filistinlilere havadan saldırdı. Bugüne değin ölenler 500ü, yaralananların sayısı 3 bini aştı. Son 60 yılın en kanlı saldırısı yaşanıyor.

***

Şimdi biraz gerilere gidip Türkiye bağlantılı olaylara kısaca göz atalım. Rumların, Kıbrısta 11 yıl boyunca Türk toplumuna yönelik şiddet, terör, baskı ve kıyımları ile yetinmeyen Yunan Cuntası, Londra ve Cenevre anlaşmalarına aykırı biçimde darbe yaptı. Türkiye, bu anlaşmaların güvence kurallarının kendisine tanıdığı hakka dayanarak, Türk toplumunu korumak amacıyla 1974te adaya girdi. Dünyada kıyamet koptu. ABD, Türkiyeye silah ve ekonomik yaptırımlar uyguladı. Türk jetleri uçamaz, halk benzin istasyonlarında benzin, mazot bulamaz oldu. Başta ABD olmak üzere Batı, uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını kullandığı halde, Türkiyeye büyük fatura ödetti.

***

Türkiye, tam çeyrek yüzyıldır PKK teröründe 30 bin kişi yitirdi, yitiriyor. Kalkınmaya para ayırmak yerine TSKnin milyarlarca dolar faturasını ödedi, ödüyor. TSK, sınır ötesinde odaklanan PKK yerleşkelerini vurdukça, başta AB ülkeleri olmak üzere Batılılar, Türkiye aleyhinde kıyametler koparıyorlar. TSK, ülke sınırları içindeki terör odaklarına yüklendikçe ABden başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler, yabancı sivil toplum örgütleri gayri resmi PKK başkenti kabul ettikleri Diyarbakırı Kâbe gibi ziyaret edip İnsan hakları! İnsan hakları!” türküleri söylüyorlar.

31 Aralıkta İsrail Toplumsal Güvenlik Bakanı İzak Gerzog, Türk basınına Ha sizin PKKniz, ha bizim Hamasımız!”, ardından İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, Amacımız terörü ezmek. Şimdi Hamasa ciddi bir ders veriyoruz dediler. Peki, sizin Hamasınıza siz saldırırken, yüzlerce masum insanı öldürürken her şey iyi de, bizim PKKmize gelince Batıdan insan hakları çığırışları neden yankılanıyor? Batılı başbakanlar, bakanlar, diplomatlar, sivil toplum örgütleri insan hakları ihlallerini de aşan bu insanlık dışı kıyım için neden Gazzeye gitmiyorlar?

***

Irakı altüst eden George V. Bush, İsrailin saldırısı karşısında Romayı yakan Neron gibi zevkten dört köşe Tepkisini Durumu ulusal güvenlik heyetimle çok yakından izliyoruz sözleri ile açıklıyor. Açıklamasında ne ateşkesten söz ediyor, ne de kınamadan!

Bushun bu tepkisinden farksız günlük bir olay, Amerikan toplumunun Müslümanlar karşısında beyinlerinin nasıl dumura uğradığının en somut örneğini oluşturdu. Floridaya yılbaşı tatiline giden, ikisi Türk dokuz Müslüman yolcu, kuşkulu konuşmalardan dolayı uçaktan yuh sesleri ile indirildi. Bush ile yuhçular arasında beyinsel fark var mı?

***

Birleşmiş Milletler (BM) neden var? Barışı sürdürmek için değil mi? 27 Aralıktan bu yana BM Güvenlik Kurulu (GK) güç bela önceki gün toplandı. BMGK resmen açık bir toplantıda değil, danışma amaçlı olarak dışa kapalı bir görüşme yaptı. BMGKnin tek Arap üyesi Libyanın ateşkes çağrısı içeren değil karar suretini, açıklama yapılması önerisini ABD engelledi. Dönem başkanı Fransız temsilcisi, Açıklama konusunda anlaşma yok. Ama tehlikenin büyüyeceğinin kaygısında görüş birliği var dedi. Barışı sağlayacak örgüt, bırakın ateşkes kararını alabilmeyi, bir basın açıklamasını bile yapamıyor. Ama kaygı duyuyorlarmış! Demek ki bu kadar ölüm yeterli değilmiş, İsrail saldırıları biraz daha tırmanmalıymış ki ondan sonra belki bir basın açıklaması uygun görülebilirmiş.

Türk diplomasisinde ilkin iki yıllığına daha baki kalmanın mucidi emekli büyükelçi, yeni Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Baki İlkin bile, bu ilk girdiği toplantıdaki kilitlenmeden üzülmüş, Keşke bir basın açıklaması yapılabilseydidemiş.

***

PKK karşısında insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayan ABnin gidici dönem başkanı Fransa, İsrail saldırısını ve Hamasın füze atışını kınamış. ABnin yeni dönem başkanı Çek Cumhuriyeti ise açıklamasında İsrailinki saldırganlık değil, savunma amaçlı bir harekât sözleri ile çam devirmiş. Dervişin fikri neyse zikri de odur!un en güzel örneğini vermiş! AB, 3 milyon dolarlık sadaka ile insani yardım lütfedecekmiş. Dünyanın ekonomik bunalımda olduğu şu günlerde AB bonkör davranmış!

Bizim gazetelere baktım.. dünyanın İsrail saldırıları karşısında ayağa kalktığını bildiriyorlar. Avrupanın çeşitli kentlerinde insanlar İsraile karşı gösteriler düzenlemişler. Kim bu göstericiler? O ülkelerde yaşayan Müslümanlar! Peki, o ülkelerdeki Hıristiyanlar neden gösterilerde yoklar? Çünkü o Hıristiyanlar saman altından Dinsizin hakkından imansız gelir felsefesi ile İsraili destekliyorlar.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve ABye Hiç olmazsa Gürcistana verdiğiniz desteğin benzerini Filistinlilere de gösterin diyor. Ama o çifte ölçekli Batı, Müslüman Filistinlilere neden destek versin ki?

***

Kaldı ki Müslüman Araplar sus pus otururken, Hıristiyan Batı neden parmağını kıpırdatsın? Filistinliler hem Arap hem Müslüman. Peki, hem Arap hem Müslüman olan ülkeler ne yapmışlar? Yılbaşı eğlencelerini iptal etmişler!

İnsanın aklına bazı sorular geliyor? İsrailde petrol var mı? Yok! İsrail petrolü nereden alıyor? Araplardan! Araplar, ABDnin 1974te Türkiyeye yaptırımı gibi, neden İsraile petrol satışını durdurmuyorlar? Petrol olmayınca ölüm saçan uçaklar uçabilir mi, tanklar Filistine girebilir mi? Hadi sıkıysa Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, İsraile petrol göndermesinler de görelim bakalım.. sonra ne olur? Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, İsrail Filistinden çekilene kadar Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinden yaptığı petrol satışını bir ay durdurduğunu açıklamıştı. Saddam bu yaptırımın faturasını ağır ödedi. Hadi sıkıysa Araplar petrolü kessinler de görelim bakalım!

***

Erdoğanın da sıkça kullandığı, Batılıların da sıkça yineledikleri bir kavram var: İsrail orantısız güç kullanıyor! Düşünebiliyor musunuz? Ateşkesten sonra Hamasın kullandığı basit füzelerin benzerlerini İsrail kullanacak, uçaklarını uçurmayacak, tanklarını Gazzeye göndermeyecek? Tüm Batı ve Araplar arkasındayken, neden orantılı güç kullansın ki?

“Yurt kabilesi” anlamlı Filistin sözcüğünün kökeninin Anadolu çıkışlı olduğu, halkın bu yöreye Giritten İÖ 12. yüzyılda göç ettikleri düşünülüyor. Geldiklerinden bu yana Yahudi-Semetik kökenli halk ile o günden beri iyi geçindikleri söylenemez.

İÖ 11. yyda Filistin Ordusu, İsraile karşı harekete geçmiş. İsrailliler, sünnetsiz dedikleri Filistinlilerin, 2.70 m. boyunda, zırhlar giymiş, büyük bir kılıç tutan Goliath adlı bir dev askeri karşılarına çıkarıp meydan okumalarından ürkmüşler. Sünnetli İsrailliler devin karşısına kimseyi çıkaramamışlar. 15-16 yaşlarındaki David, haber almak için cepheye gelmişmiş. Bir sünnetsiz nasıl olur da koskoca orduya meydan okur? diyerek devle dövüşmek istediğini söylemiş. David, Goliathın karşısına elindeki sapanla çıkmış. Sapanıyla attığı taş devi yere düşürmüş. David, kılıcı kapıp devin kellesini, gövdesinden ayırmış. 2009’da Filistinliler de artık sünnetli. Ama sünnetli olup David rolü oynamak yetmiyor! ABD-AB-Arapların desteğindeki yeni dev İsraili deviremiyorlar. Gelin de İsraillilere helal olsun demeyin bakalım!

 

Elmek: [email protected]\tFaks: 0312. 442 79 90



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları