RTE’nin yıldızı bir daha parlamaz

28 Temmuz 2015 Salı

Ülkenin o kadar temel konusu var ama biz durmadan iktidar odaklı yazılar yazmak zorunda kalıyoruz. Bizim için de zor bir durum. İktidara yapışmış bir lider ve parti olunca hangi hesaplar, planlar içindeleri anlamak, başlıca sorunumuz oluyor.
Seçmeni biçimlendirmek için AKP/Beştepe’den algı operasyonları pompalanmaya başladı. Bunun ilk işareti, AKP oyunun “yüzde 45’i aştığına” ilişkin piyasaya sürülen palavralardır. AKP’nin tanınmış algı şefi Hüseyin Çelik bildik propagandasını yapıyor.
7 Haziran seçimlerinden önce de, önlerindeki gerçek oranlar yüzde 40 civarını gösterirken, kamuoyuna sundukları oranlar yüzde 47’lerde dolaşıyordu.
Buna benzer daha çok kamuoyunu baskılama oyunları göreceğiz.

***

Cumhurbaşkanı’nın hesapları tutar mı?
Savaş operasyonları ile erken seçimde oy artırma politikası başarıya ulaşır mı?
Bunun için seçmen, “yaşasın hükümet savaşıyor” düşüncesinin şehvetine kapılarak “oyunu bize verir” basit mantığı mı işler?
Yoksa, eyvah oğlum askerde, poliste, okulda, can güvenliğimiz ne olacak yine, biçimindeki yaşamda kalma içgüdüsüyle hükümete ret mi ağır basar?
Bu psikolojiyi belirleyecek olan, erken seçime giderken yaşayacaklarımızdır.
Ya “ülkemiz elden gidiyor” ile milliyetçi duygular aşırı noktalara tırmandırılacak ve oylar devşirilmeye çalışılacak...
Ya da ülkede yeni bir korku egemenliği ile RTE’ye hayır ağırlık basacak.
RTE, bir de Davutoğlu’nu ikna etmek gibi bir problem yaşayacak.
Uzun zamandır bu köşede işlediğim görüş, erken seçimin, Davutoğlu’nun siyasi liderlik iradesi ortaya koymasını engelleyeceği ve Davutoğlu’nun erken seçimi değil koalisyonu istediğidir. Gördüğüm kadar, bu düşünce yaygınlaşıyor.
Fakat Davutoğlu, RTE engelini nasıl aşacak ve koalisyon kuracak?
AKP içinde, Beştepe/Başbakanlık arasında epey gerilimler yaşanacak bir sürece giriyoruz.
Pazarlıklar mı olacak, Parti’de RTE güçleri Davutoğlu’na karşı ikazlarda mı bulunacak, RTE Davutoğlu’nu oldubittiler karşısında mı bırakacak?.. İzlemeye değer.

AKP vitrini Gül ile yenilenir mi?
Bu arada RTE’nin kulislere sızan sözleri, doğruysa eğer, yeni bir atağı gündeme getirecek gibi görülüyor. RTE, üç dönem kuralına takılanlardan bir kısmına, elveda ziyaretlerinde durun bakalım acele etmeyin, bekleyin, demiş.
Bu, bir süre önce yazdığım gibi, AKP’nin eski kadrolarla erken seçimde seçmenin karşısına çıkabileceği varsayımını doğrulayacak gelişmelere yol açabilir. Tabii bana sorarsanız, Abdullah Gül’ün de mesela Parti Başkanı veya Başbakanlık düşüncesiyle Parti vitrininin, bu kez seçimleri kazanacak biçimde tasarlanarak seçime gidilmesi.
Gül etkenini devreye sokmayı düşünürse, RTE’nin bir “iktidar paylaşımı”nı da kabul etmesi gerekir. Buna ne kadar hazır olur, bilinmez. Ama parti olarak çoğunluğu yeniden sağlamalıyız düşüncesinin gerçekleşmesinin başka bir yolu yordamı yoksa, RTE bu seçeneği kabul edebilir.
Tabii Abdullah Gül’ün böyle bir projeye bakışı ne olur bilinmez.
Şunu belirteyim: Parti vitrinini üç dönemliklere yeniden yolu açarak yenileme, bu yolla seçimi kazanmalarına hiç mi hiç yetmez. Onlar zaten varlarken yüzde 9 oy kaybettiler. Ama Gül etkeni farklı sonuç verir.

RTE yıldızını yeniden parlatamaz
Ben, RTE’nin “savaş politikasıyla” oylarını artıracağını sanmıyorum.
RTE, savaş yoluyla yıldızını yeniden parlatamaz.
Toplumsal konumu, özellikle Kaçak Saray ile büyük darbe yedi.
Türkiye’nin maliyesini, milletin hazinesini har vurup harman savuran bir Cumhurbaşkanı var.
Bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı, kendi lüksü ve iktidar gücünü böyle inanılmaz noktalara tırmandırmamıştı.
Millet bunu görüyor ve konuşuyor.
CHP’nin, RTE’nin Türkiye’ye günlük, aylık ve yıllık maliyetlerini hesaplattırmalı ve düzenli açıklamalıdır. (Çiğdem Toker’in de kulakları çınlasın...)
Ekonomi sarsılmış, dolar tırmanıyor, ortalığın kaotik hali durulacağa benzemiyor.
ABD ile ittifak bile ülkeye gerekli Batı parasını çekemez.
Erken seçimi istiyor, RTE orayı zorlayacak diyoruz, ama bu kısa süreçte yaşanmakta olan ve yaşanacak bütün olaylar RTE ve AKP’nin aleyhine gözüküyor.
Ve bunlar “savaş ve zafer naraları’nın canına okuyacak cinsten olaylardır.
Bütün bunlar, yine de Davutoğlu’na koalisyon kurması için bir şans verebilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları