Parlamentodan beklenen

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Türkiye - Suriye sınırında yaşananların uluslararası ve küresel boyutunu dün paylaştık. Bugün içimize dönelim...
Suruç’un ardından yaşananlarla birlikte ülkenin gündemi tümüyle değişti, teröre döndü. Siyaset de terörize oldu.
AKP, hükümeti elden bırakmamak için akla gelen, gelmeyen her şeyi yapıyor, yapacağını da gösteriyor! Bunların başında terörle mücadele geliyor.
Bu sütunun temel felsefesi şudur:
Nereden gelirse gelsin, hedefi ne olursa olsun, kim yaparsa yapsın, terörün her türlüsüne hayır!
Bu bağlamda son yaşanan terör olaylarını da şiddetle kınıyor hükümetin ana sorumluluğunun bu olaylardan yakınmak ve bu olayları kullanmak değil sorumluları ortaya çıkarmak olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
Davutoğlu, gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle yaptığı toplantıda şu büyük sözü söyledi:
“Sınırımızda IŞİD adlı terör örgütünü istemiyoruz.”
İlahi Davutoğlu, IŞİD sınırımızda değil ki içimizde. Bunu söyleyen de biz değiliz, sizsiniz. Son bir hafta içinde 34 ilde operasyon yapıldığını duyurdunuz. Gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun IŞİD üyesi olduğunu duyurdunuz. Hatta dünkü Milliyet gazetesinin manşeti şuydu: “IŞİD’in merkezine baskın.”
Neresiymiş merkez?
Hacı Bayram Camii çevresi.
Orası neresi?
Ankara’nın ortasında valiliğe birkaç yüz metre, Başbakanlık’a 10 dakika, Beştepe’ye 15 dakika...
Başka sorumuz yok!

***

IŞİD’le mukaveleden mücadeleye geçen AKP’nin bir hedefi de HDP’nin baraj altına ineceği bir zemin hazırlamak. Bunun için Kürtleri sokağa dökmekten, HDP’yi yasa dışı ilan etmeye kadar her şeyi göze almış görünüyorlar.
AKP’nin bu tür konularda, AKP’nin çözüm ortağı olan MHP görüşünü açıkladı. Dün de Erdoğan HDP’yi kapatmadan Meclis’i HDP’ye kapatmanın formülünü önerdi.
Türkiye yıllarca terörle mücadelenin değişik yöntemlerini denedi. Bunlardan biri de Güneydoğu merkezli siyaset yapan partilerin kapatılmasıydı. Bunun çözüm olmadığını sağduyu sahibi herkes gördü. Öyle anlaşılıyor ki bu filmi tekrar izlettirmeye niyetliler. Bunda da tek amaç az önce vurguladığımız gibi HDP’nin baraj altına inmesi, AKP’nin tek başına iktidara gelmesi.

***

İşte böyle bir ortamda parlamento toplanıyor...
CHP’nin çağrısına iktidar partisi de olumlu karşılık verdi. Yanılmayı yürekten diliyoruz ama biz bu kabulü hayra yormakta zorlanıyoruz.
AKP, parlamentonun arkasına sığınıp son yaşananlardaki sorumluluğunu gizlemek ve ortak bir deklarasyon söylemiyle hedef olmaktan çıkmak mı istiyor, yoksa gerçekten terörün kaynaklarının nedenlerini konuşup icraatını da masaya yatırarak hesap vermek mi istiyor?
Gelinen nokta birinci şıkkın önde olduğunu gösteriyor.
AKP 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını tanımama ve tek başına iktidar gücünü koruyarak gidebildiği kadar gidip sonra seçim yapma eğiliminde.
AKP’nin sağduyulu milletvekilleri dahil parlamento, bu oyunu bozabilmeli. Parlamentolar böylesi zamanlar için vardır.
Yıllarca milli irade söylemleriyle siyaset sahnesinde başka bir partiye hiç rol vermemenin yollarını arayan AKP, şimdi fiilen 7 Haziran seçiminin sonuçlarını yok saymanın peşinde.
Üstelik de bunu insanlık suçu olan terörden de medet umarak yapıyor.
Tam da namusluların da namussuzlar kadar uyanık, cesur ve akıllı olması gereken dönem.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları