18 Brumaire’e Doğru

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Tehlike büyüdü; siyasette sıkışıklığı yönetebileceğini, bundan amacına uygun sonuçlar çıkartabileceğini düşünen, planlayan bir siyasetçi var. Seçim sonuçlarını kabul etmeyen siyasetçi sonuçların uygulanmamasını, en azından yeni bir seçime kadar askıda tutulmasını istiyor. Seçilmiş Meclis’in kapalı olmasını da ustaca kullanıyor. O zamana kadar tek yetkili olarak geri alınması zor kararlar, geri dönülmesi zor adımlar atarak emrivakilerle yeni bir durum yaratma peşindedir. Silahların sustuğu, neredeyse hiç çatışmanın olmadığı, ölümlerin, siyasi cinayetlerin yaşanmadığı dönem bir çırpıda çöpe gitti.

***

Sınır ötesi hevesleri hep vardı; Büyük Osmanlı projesi ne kadar kof olursa olsun, sıkı yasalarla pekiştirilmiş başkanlık sistemi planına uyuyor, ona hizmet ediyordu. Seçim sonuçları, HDP’nin 80 kişilik bir grupla Meclis’te temsil hakkını kazanması, bütün planları bozdu. Şimdi geriye tek bir çıkış yolu kalmıştır: Takvimi Fransızların devrim takvimine çevirmek. Twitter’da sık sık şakası yapılıyor; koşulları ve ilişkileri iyi değerlendirerek parlamentoyu fesheden Küçük Napolyon günlerinde, 18 Brumaire’deyiz sanki. Bu benzetme arka plandaki sınıflar arası ilişkilerin yarattığı koşullar ve uygun siyasi parametreler unutulmazsa işe yarayabilir. Nihayet verili ilişkiler yumağının sonucu olarak bir tür benzer projeyi, girişimi konuşuyor Türkiye.

***

Özetlemenin yararı var: Seçilmiş parlamento kapalıdır. Ülkeyi istifa etmiş hükümet yönetiyor. Bu hükümet seçimde tek başına iktidar olma yetkisini, çoğunluğu yitirmiş bir partiye dayanıyor. Seçimlerde o parti için mitingler yapmış, konuşmuş, oy istemiş olan Cumhurbaşkanı amacına ulaşamamıştır. Daha önce nedenleri uzun uzun tartışılabilecek bir sonuçla kazandığı seçimle elde ettiği konumu, fiili başkanlık olarak kullanmakta kararlı olduğu anlaşılıyor. Seçimlerden Meclis’in açılacağı güne kadar olan süreyi kendisinin doldurduğu bir boşluk olarak yorumlama, kullanma eğilimindedir.

***

Bir erken seçime ya da Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle “tekrarlanacak seçimlere” kadar geçecek sürede atılan, çözüm sürecini bitirmek, savaşa girişmek, ülke çapında sıkı yönetim uygulamalarını yaygınlaştırmak gibi adımlar, bundan sonrası için ipucu sayılmalıdır. Yasalardaki boşlukları, sınıflar arasındaki nesnel konumlanmanın yarattığı ilişkileri ve koşulları siyasetin kendiliğindenci diline ustaca çevirerek değerlendiren lider, istediği sonucu elde edebilir. Üstelik uluslararası politik güçleri ikna edebilecek geri dönüşleri hızla yapabilecek oportünite yeteneğine de sahip görünüyor.

***

Tehlike büyüktür. Kazanılmış ne varsa uçurumdan aşağı yuvarlanmak üzeredir. Ana muhalefet partisi “iktidar partisi” ile koalisyon yapma ihtimalinin kendisini hareketsizleştirdiğinin farkında görünmüyor. Sokak ise küçük esnafın karakterini iyi bildiği anlaşılan, HDP’yi baskı altına alarak Güneydoğu’yu yeniden kazanma, köylülükten büyük destek alma umudunu her anlamda koruyan tek adamın saldırısı altındadır. Artık sistemin tümü rejim değişikliğinin arifesindedir. Türkiye’nin önünde iki üç aylık bir süre kaldı. Brumairecilerin kazanması da durdurulması ya da geriletilmesi de bu aylara sığacaktır.
Kuşkusuz “saf ve temiz kalmak” da mümkündür...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları