Siyasetin terörle sınavı!

30 Temmuz 2015 Perşembe

Suruç katliamının ardından yaşananlar Meclis’in olağanüstü toplanması sonucunu doğurdu. CHP’nin çağrısı üzerine Meclis, terör olaylarının araştırılması için bir komisyon kurulması gündemiyle açıldı.
Doğal gündem bu olması gerekirken AKP Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve onun etki alanındaki kurumların oluşturduğu iklimle gündem tamamen değişti. Erdoğan ve çevresine göre gündemde, terörün kaynaklarının ve destekçilerinin araştırılması ve HDP’nin Meclis’te olup olmamasını tartışmak var.
Gelinen nokta görünenden çok daha önemli ve derin...
AKP ile HDP arasındaki 13 yıldır dalgalanarak, iniş çıkışlarla süren diyalog ve işbirliği yerini tam tersi bir tabloya bıraktı. Gelinen nokta iç barışımız açısından yakın gelecekte sağlıklı bir zemin oluşmayacağını gösteriyor. Yanılmayı yürekten diliyoruz. Türkiye’nin sorunlarının çözümünde ana merkez olması gereken parlamento, dün, yakın gelecekte sarsıntılarını hissedeceğimiz fay hatlarını açığa çıkardı. Bu aşamada bizi bir nebze umutlu olmaya iten toplumun bir arada yaşama kültürünün, parlamentoda oluşan iklimden bir adım daha ileri olmasıdır.

***

Fıkra bu ya... İki arkadaş uçakta yolculuk ederken uçak birden sarsılmaya başlamış, biri telaşlanmış, “Eyvah düşüyoruz” demiş. Arkadaşı gayet sakin karşılık vermiş:
“Bırak düşsün babanın malı mı!”
Parlamento zemininde, değil partilerin, herhangi bir kişinin karşılaştığı olumsuzluk sadece o kişiyi bağlamaz, tüm parlamentoyu bağlar. 24. dönemde TBMM’nin 8 üyesi hapisteydi. Bunu o günlerde şöyle tanımlamıştık:
“Meclis’in 8 damarı kesiktir...”
24. dönem bu nedenle sadece ülkemizde değil dünyada da en çok üyesi hapiste olan parlamento olarak tarihe geçmişti.
Bugün de son 4-5 gündür HDP’nin kapatılıp kapatılmaması üzerinden bizce bütün parlamentonun gücünü etkileyecek bir tartışma başladı. Yazının başında vurguladığımız; Meclis teröre çare üretmek için toplandı. Kendi içinden bir partiyi terörist ilan edip etmemeyi gündeme getirdi.
Aziz Nesin’lik bir tablo...

***

Sadece ülkemizde değil bütün dünyada siyasi tarih, bir bakıma parlamentoların tarihidir. Bu anlamda parlamentolar sadece yaptıklarından değil yapmadıklarından da sorumlu olmuştur.
Türkiye’de demokrasinin değişik nedenlerle kesintiye uğradığı dönemler irdelendiğinde parlamentonun sorumluluğuna da gönderme yapılmıştır. Bu sorumluluğun azlığı çokluğu ayrı konu ama mutlaka olumsuzluklardan parlamento da payını almıştır.
Bugün Ankara’da AKP hükümeti 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını tanımıyor, tek başına iktidarını ne pahasına olursa olsun sürdürmeye kararlı bir tutum sergiliyor.
Hatta bu uğurda terörle mücadeleyi bile kullanmaktan çekinmiyor.
Meclis dün 3 saate yakın terörü konuştuktan sonra teröre ilişkin bir komisyon kurulmasını reddetti. AKP’nin blok olarak verdiği ret oylarına karşılık MHP’nin de ona destek vermesiyle fiili bir AKP - MHP bloku oluştu.
Meclis başkanlığını AKP’ye MHP sunmuştu. RTÜK’te ikinci üyeliği MHP’ye AKP sunmuştu... Dün de MHP, AKP’ye, terörle mücadele politikalarını kullanmaya devam et, vizesi verdi.
Bu uyum, önümüzdeki günlerde AKP - MHP koalisyonunu da öne çıkartabilir.
Bütün bunlardan öte dün, siyaset terörle mücadelede olumlu bir sınav vermedi.

.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları