Ayşe Yıldırım

Kadın düşmanlığı

30 Temmuz 2015 Perşembe

Bir kadının başkınlık yaptığı oturumda yaşandı her şey. Şafak Pavey, oturumu açarken "Su satmak için yangın çıkarmayın" diyerek oy için ülkeyi yangın yerine götürmeyin diye sesleniyordu genel kurulu dolduran vekillere. Kadın-erkek ayrımı yapmıyordu. 7 Haziran seçimlerinde bu güne dek en yüksek oranda kadın girmişti Meclis'e. 98 kadının olduğu Meclis'te en azından geçen dönem yaşanan kanlı,vurdulu kırdılı sahneler azalar umudumuz vardı.

İlk hayal kırıklığı dün Osman Baydemir kürsüdeyken geldi. 41 kadın milletvekilini Meclis'e taşımanın 'gururunu yaşayan' AKP sıraları oldukça ateşliydi. Baydemir, 'barış' derken, "Bu meclis evet derse bu savaş 48 saatte durur" derken AKP sıralarından protestolar yükseldi. En çok da kadınlardan. Kapak sıralarına vurup laf atan kadın vekilleri görünce "çok kavgalı bir sezon bizi bekliyor" dedik.

Konuşmaların ardından sataşma nedeniyle söz alan Bülent Arınç, hayal kırıklığımızı daha da arttırdı. HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ için "Kadın eş başkanınız" tanımını kullanan Arınç, kendisine laf atan HDP'li Nursel Aydoğan'a"Hanımefendi sus. Bir kadın olarak sus" diyerek devletin "erkek" dilini ortaya çıkarıp, kadın düşmanlığıyla Meclis'te zirve yaptı.

Bu onun ilk vukuatı değildi üstelik. Meclis koridorlarında "erkek" ve "kadın" milletvekillerinin dediği gibi yine "bilinç altını ortaya çıkarmıştı". Sinirlenince düşüncelerine hakim olamamış ve gerçek görüşü ağzından kaçıvermişti. CHP'li Aylin Nazlıaka ile 'vajina' tartışması yaşayıp, herkesin içinde kahkaha atan kadınları "iffetsiz" olmakla suçlayan oydu. Kısalan etek boylarından şikayet edip İmralı'da kurulması tartışılan sekreteryaya cinsiyetçi bakıp "Bacak bacak üstüne atacak, dizinin üstünde not tutacak sekreterlere Öcalan’ın ihtiyacı yok" diyen de oydu.

Arınç'a tepki gösterip söz isteyen HDP'li kadın vekillere söz vermeyen Şafak Pavey'in tutumu yadırganırken kadın vekillerin basın açıklaması yapacağı duyuruldu.

Önce CHP'li kadın vekiller çıktı basının karşısına. Arınç'ı özür dilemeye çağırdılar. Peşlerinden HDP'li kadın vekiller "Susmak için Meclis'e gelmediklerini" söyleyerek Arınç'ı protesto etti. MHP ve AKP'li kadınlardan ise ses seda çıkmadı.

Dört partinin kadın vekilleri kendilerine yönelik cinsiyetçi, ayrımcı, aşağılayıcı söyleme karşı bile birlikte hareket etmeyi başaramadı.

RESMİ GÖRÜŞ YER DEĞİŞTİRDİ

1989 yılında Turgut Özal Mardin’e gider ve PKK’ye teslim olun çağrısı yapar. PKK o gece Mardin’in mezralarını basar. Özal ertesi gün sonra yanında gazetecilerle Mardin’e gider. Köylerden birinin muhtarını yanına çağırır: Ne diyorsun muhtar bu PKK’ye?

Muhtar başlar konuşmaya: Katildirler, gelip çocuklarımızı öldürürler...

Özal gittikten sonra gazeteciler bu kez muhtara gider aynı soruyu sorar. Muhtar “Valla onlar da bizim evlatlarımızdır, iyi çocuklardır, dağlarda savaşırlar” deyince gazeteciler şaşırır.

“Demin Özal’a öyle demiyordun ama?” diyen gazetecilere muhtar “O benim resmi görüşümdür” yanıtını verir.

Dün Meclis’teki olağanüstü toplantı nedeniyle koridorlar gazeteci, milletvekili, danışman ve konuk kaynıyordu. Gazetecilerin yanında yüksek sesle “HDP bunu haketti, böyle yapmayacaklardı, tabii karşılık vereceğiz” diyen kişinin kim olduğunu sordum Ankara temsilcimiz Erdem Gül’e. “AKP’li bir danışman. Ama bakma böyle dediğine. Ortalıkta böyle konuşuyor, kapalı kapılar ardında farklı konuşuyor” yanıtını alınca yukarıdaki hikaye aklıma geldi. “Artık onların da mı resmi görüşü var” sorusuna yanıt aramaya başladım. Ve öğrendim ki sadece danışmanlar değil kimi AKP’li vekiller ve gazetecilerin koridorlarda, kalabalıklarda dile getirdiği sözleri “resmi görüşleriymiş”.

Meclis terör nedeniyle toplanmıştı ama kulisler ve koridorların ana konusu “koalisyon mu, seçim mi” bilmecesiydi. Erdoğan faktörü nedeniyle ağırlıklı görüş ‘seçim’ diyordu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları