Düdük!

03 Ağustos 2015 Pazartesi

Beşiktaş da iyi transferler yaptı.
Q7’den sonra Galatasaray’ın alamadığı Mario Gomez’i getirmek iyi işti mesela.
E, şansızlıkları da oldu, sakatlıklar açısından.
Orta saha bu yüzden biraz muammadır.
Hocaları akıllı ama...
Beşiktaş’ın eksiği İnönü’dür!
Bu, talihsizliktir!
Ancak, her şeye rağmen hayat devam edecek, yarış başlayacaktır!
Peki ne olacaktır!?
Düdük ötecektir!
Evet, düdük…
Düdük “ötecek”, maç başlayacak, düdük çalacak, faul olacak. Düdük “ötecek” gol geçerli sayılacak, düdük ötecek kart çıkacak, düdük çalacak penaltı atılacak.
Düdük çalacak oyuncu çıkacak, düdük çalacak oyuncu girecek, düdük ötecek maç bitecek!
Kısaca, milyon Avrolar dökülerek kurulan takımların kaderine “düdük” hükmedecek! Düdük karar verecek!
Buraya kadar normal…
Düdük bu, ötecek elbet!
Ancak, kart vermesi gerekirken görmezlikten gelip düdük “ötmezse” durum fena..
Şayet düdük, kulüp başkanından korkarak “ötmüyorsa” daha da fena!
Gerçek penaltılarda “ötmüyor”, verilmemesi gerekenlerde ‘düüüüüüt’ diye “ötüyorsa” inleyen nağmeler artık...
3 puan, hak edenden alınıp, hak etmeyene veriliyorsa ‘yuh” artık!
Milyonlarla kurulan takımların hayalleri, emekleri; Avroları gibi “yenilecektir”!
“Biz bu hakemleri kolay yetiştirmiyoruz..” diyeceklerdir!

İç edilen puanlar

Evet ya, hakemler kolay yetişmiyor da, bu takımlar kolay kuruluyordu sanki..
Milyon Avrolar, sokakta bulunup, dağıtılıyordu…
Şöyle bir geriye bakın, kaç takımın ne puanları, hele hele Beşiktaş’ın ne puanları “iç” edildi bu zamana kadar!
Zordur düdük olmak! Çünkü; her “düüüt”, milyonların sevinç veya hüzünlerini de tayin eder.
‘Kader belirleyici’ olmak ne ağır bir sorumluluktur!
Ve onlara, kalplerinde olması gereken, vicdan ve ahlak yol gösterir!
Düdük çalmak bu yüzden önemli bir “eserdir”!
Bakın, Türkiye’de bir sorun da kötü teknik adamlardır.
Hani, utanç verici “Futbol oynatmama taktiğinin” yaratıcıları!
Hiçbir başarısı olmayan teknik adamlar zihniyeti!
“Durduramıyorsan tekme at, bileğine bas. Hakemi ittiret. Ama illa tekme at” taktiği!
Böylece Avrolar harcanarak getirilen oyuncular “Eşek sudan gelinceye kadar tekme yer”!

Taktiğin özü tekme!

“Yaslan oğlum geriye, tekme at ki top yapamasınlar, bi kontra atak, golü bulursak yatarız üstüne”!
Taktiğin özü tekmedir…
Hakemin gözü önünde ama!
İşte, düdük çalıcıların baş etmesi gereken bir başka zorluk da, bu adamların Avrupa’da işleyemeyen bu taktiğidir!
Bir de “Emek hırsızı” futbolcular olacaktır.
Futbol, saha içinde rakibini aldatma “sanatıdır”!
Bu doğru.. Ancak bunu rakibi yerine, “Hakemi aldatma oyunu” sananlar vardır!
Bedava penaltıyı, faulü “Helal” kazanç sanan oyuncular!
Hani, G3 mermisi yemiş gibi düşüp, hakem “devam” deyince de bir şey olmamış gibi yerden kalkan oyuncular!
Hani, utanma duygularını yitirmiş olanlar!
Bu adamlara karşı da ‘düdük’, dikkatli olmalıdır! İşte bu yüzden, hakemlerin elindeki o düdük, önemli bir “eserdir”!
Ve o ‘Düdük’, kulüp başkanlarına bırakılmayacak kadar mühim bir “eserdir”!
Yanıyorum yanıyorum, bu yıl da kaderimizi çalan düdükler belirleyecek ya, ben ona yanıyorum..!!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları