AKP ateşle oynuyor!

04 Ağustos 2015 Salı

Son günlerde sık sık 1990’lı yılların başını anımsıyoruz. 1991 genel seçimlerine giderken SHP lideri Erdal İnönü Meclis’te Güneydoğu’nun da temsil edilmesi gerektiğini düşünerek o dönemin HEP’i ile diyalog kurmuş ve onların temsilcilerini Güneydoğu illerinden listeye almıştı. SHP, attığı bu adımın bedelini Rize’den Zonguldak’a Karadeniz’in hiçbir ilinden milletvekili çıkaramayarak ödemişti.
İnönü, yine de doğru bir karar verdiğini, Türkiye’nin iç barışı için parlamentoda bütün illerin hakkaniyetle temsil edilmesi gerektiğini söylemişti.
Ancak o milletvekilleri daha yemin töreninde Meclis kurallarının dışına çıkmış ve o gerilim uzun yıllar sürecek sonuçlar doğurmuştu.
Bugün anlaşılıyor ki HDP’liler o süreçten ders çıkarmışlar, siyaseti zeminin kuralları çerçevesinde kullanmak için birikim edinmişler.
O süreci bugünkü AKP’nin öncüleri de yaşadı ama görülüyor ki onlar ne ders çıkarmışlar ne de kendilerinden başka bir şeyi düşünme eğilimindeler.
Tarih ancak yaşanılanlardan ders çıkarırsanız tekerrür etmez.

***

Geçen cuma günü Halk TV’de Fatih Ertürk, Saygı Öztürk ve Hüseyin Özay ile birlikte katıldığımız “Türkiye Nereye” programında Saygı ilginç bir belge gösterdi. Adalet Bakanlığı’nın 28 Temmuz’da bütün illerin cumhuriyet savcılarına gönderdiği genelgeye göre IŞİD, PKK, TKP-ML, DHKP-C ve diğer terör örgütleriyle sürekli ve düzenli bir mücadele başlamış.
Bir devlet elbette hukuk dışına çıkan hiçbir kişiyi ya da grubu kabul edemez. Hele bu terör örgütü olursa... Elbette mücadele etmelidir, toplumun huzurunu ve güvenliğini birinci sorun olarak görmelidir.
Ancak bu belgede, her ilin cumhuriyet savısının her sabah 09.30 sıralarında Ankara’yı arayıp, terör örgütleriyle mücadele konusunda bilgi vermesi isteniyor.
Devleti biraz bilen herkes, Ankara’dan gelen böyle bir yazının anlamını da bilecektir. Yani Ankara diyor ki, her il her gün ele geçirdiği teröristlerin listesini verecek. Veren il çok çalışıyor demektir. Vermeyen il ise tembeldir, terörle mücadele edemiyordur!

***

Başta vurguladığımız gibi terörle mücadele bir toplum için kutsal sayılabilecek bir değerdedir. Ama siz terörle mücadelenin içine siyasi rantı katarsanız, bu kutsallığın tam karşıtını anımsatacak ahlak dışı bir durum söz konusu olur.
Her ilden mutlaka her sabah yakalanan terörist listesi istemek, akla ister istemez Aziz Nesin’in Fil Hamdi öyküsünü getiriyor.
Öyküde, Ankara, Fil Hamdi lakaplı birinin yakalanmasını istiyor. Eşkalini verip her ili ayağa kaldırıyor. Fil Hamdi, şişmanca, kel kafalı, dolgu dişleri olan bir kişi. Bir il şişmanları topluyor, öteki il de kelleri... Her il birbiriyle yarışıyor.
Sonunda Ankara yeterince Fil Hamdi’nin yakalandığını, cezaevlerinin dolduğunu söyleyip, artık yeni Fil Hamdi yakalamayın, talimatı veriyor.
Adalet Bakanlığı’nın genelgesi, illeri birbirleriyle yarıştırarak Fil Hamdi’yi aratmayacak bir kampanyanın önünü açıyor.
Türkiye’nin terörle mücadele birikimi, bu işin salt güvenlik önlemleriyle olamayacağının da tarihidir. Ne var ki AKP hükümeti tek başına iktidarı kaybetmenin acısıyla terör acısının nelere mal olabileceğini unutmuş görünüyor.
Şehit haberleri, cenazeleri içimizi paralarken AKP’nin yanlışlarını vurgulamanın da önemli bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. 2002’de terörün büyük ölçüde bittiği bir ortamda iktidara gelen AKP, uzatmaları oynarken, ateşle oynuyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimden sonra! 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları