Tarihin Çöplüğünden

05 Ağustos 2015 Çarşamba

İnsan üzülüyor tabii! Geçici hükümetin milletvekilliğini yitirmiş üç dönemlik bakanları, vekil olamadıkları için vekil maaşı, bakan olarak atanamadıkları için de bakan maaşı alamıyorlarmış. Kitapta yazmıyormuş yani bu gibi durumlarda ne yapılacağı. Şaşırıp kalıyoruz; sanki şu sıralarda hep kitapta yazılı olana mı bakılıyor, kitap dediğin nedir! Şimdi eski zamanların, eski kitapların, eski filozofların zamanıdır. Öyle muzır olanların; devleti de, hukuku da başka ışıklar altında görenlerin değil, yol gösterici, strateji, taktik öğretici; olup bitenlere “işte budur” dedirtecek filozoflardan söz ediyoruz.

***

Bir de önerimiz var. Bakılsın edilsin, yapılanlara uyuyorsa, denk düşüyorsa, “başkanlık” sistemine kapı açacaksa alınsın, tepe tepe kullanılsın isteriz. Hayır, bu kadar fikirsizlik ortadan kalksın diye gayret ediyoruz. Kitabı bıraktınız tamam da “kitabına uydurmak” diye de bir şey var; işte o işe yarar bir filozoftur adamımız Nazi zamanlarının büyük düşünürü Carl Schmitt. Sihirli formül sahibidir, der ki; yasallık, olağan dönemlerde meşruiyeti hep baskı altına alır, ama durum olağan dışına doğru kayıyorsa meşruiyet kendine bir çıkış yolu bulur, bulacaktır, bulmalıdır.

***

Biraz daha bakalım; hukuk düzeni dediğiniz hepsi hepsi iki sözcük: “Hukuk” ve “Düzen.” İkisinin kaynağında da şu kendisinden sonra gelecek kimi muzır düşünürlere bilmeden akıl hocalığı yapan Hegel’in “kutsal devleti” vardır. Olağanüstü zamanlarda Hukuk geri çekilir, çektirilirken doğal olarak Düzen öne çıkar; devlet hukuktan safi düzene dönüşür. Devlet kendini korumayacak mı, işte o zaman düzendir, güvenliktir, operasyondur gelir, devleti korumaya alır. Meşruiyetin kaynağı devletin kendisi ise, hukuk ve düzen çatışıyorsa, önlemler alınacaktır; bu önlemler de devleti, düzeni hukukun zincirlerinden kurtaracaktır, kurtarmalıdır.

***

Olup bitenlere bakanlar, Stratejik Derinlik masallarının yetersiz kaldığını, başka tezler, teoriler, başka kitaplar gerektiğini anladılar bana sorarsanız. “Çarıklı erkân-ı harplere” taş çıkartan üslubuyla danışman kadrosuna alınan Burhan Kuzu değilse de türlü çeşitli lakap sahibi, okuduğu kitapları unuttuğu her halinden belli “çift tabancalı danışmanın” bu Carl Schmitt’i duymuş, “işte budur, aradığımızı bulduk, evraka evraka” diyerek Saray’da odadan odaya koşuşturmuş olması ihtimal dahilindedir.

***

Şu sıkıntılı günlerde artık iktidarın nasıl bir iktidar olmayı düşlediği de belli olduğuna, hukuk ve düzen sarmalından kurtulup buldukları çarelerin Carl Schmitt tezlerine uygun düştüğü de ortaya çıktığına göre, zamanın öğrettiklerine bakılmasın mı? Bu Schmitt’in akıl hocalığı yaptıklarının “bin yıl sürecek” iktidarı bin türlü kanlı belayı dünyanın başına sardıktan kısa bir süre sonra bitti. Carl Schmitt bir süre Nürnberg hapishanesinde misafir kaldı.

***

İktidar sahipleri, maksada uymadığı için silkinip kurtulmak istediği hukuktan kurtuluş yolunu gösteren, “Hukuk Önder’in kendisidir” diyen bu filozofu beğeneceklerdir. “Hayır işe yaramaz, o savaşla birlikte gömüldü o uğursuz teoriler tarihin çöplüğüne” diyen münafıklar çıkarsa, ki çıkar, uygun bir cevap bulur, bulacaktır, çifte tabancalı danışmanımız...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları