Asıl sen ne yaptın bu devlete?

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Defalarca benzerlerine şahit oldun aslında. Kalabalık bir caddede yürürken mesela...
Önündeki adamın yolu, içi siville dolu karanlık pencereli bir araba tarafından kesildi.
Siviller bellerindeki silahları göstere göstere arabadan aşağıya indi.
Adamın kolunu arkaya kıvırdılar, başını ensesinden bastırdılar.
Adam, “Yardım edin” diye bağırdı.
Bacaklarını tekmelediler.
Adam “Yardım...” diye bağırdı.
Sırtını yumruklayarak arabadan içeri soktular.
Adamdan bir inleme sesi geldi.
Kapıları kapadılar.
Adamın sesi kesildi.
Araba kalabalık caddenin tam ortasında, içinde bir karmaşa, sallanıp durdu.
Adamın sesi kesildi.
Sen önce adımlarını hızlandırdın.
Sonra durdun, geri döndün.
Arabaya yaklaşıp “Ne yapıyorsunuz bu adama siz” diye sormaya yeltenen kadını kocasının kolundan çektiğini gördün.
Onlar aralarında tartışarak uzaklaşırken sen sırtını duvara yasladın.
Yumruklarını sıktın.
İçerisinde bir adamın öldüresiye dövüldüğünden emin olduğun o arabaya doğru gidip, kapıyı açıp “Bırakın onu” diye bağırmakla yoluna devam etmek arasında bocaladın.
Köşede mendil satan bacak kadar çocuk yanına geldi.
Polis onlar” dedi sana.
Polisin yolda yürüyen bir adamı yaka paça pencereleri film kaplı bir araca bindirip öldüresiye dövme hakkı olduğunu sokaklarda senden çok önce öğrenen ve bu gerçeği kabullenip hayatına devam etmeni öneren o bacak kadar çocuğun iri mavi gözlerine baktın.
Sonra arabaya baktın.
Araba artık sallanmıyordu.
Devleti Tanrı sananlar ve ondan ölesiye korkanlar cadde boyunca o arabaya kaçamak bir bakış atıp hızlı adımlarla oradan uzaklaşıyordu.
Arabanın kapısı açıldı. İçinden genç bir sivil indi. Sana doğru yürüdü.
Ürperdin.
Yanında duran çocuğa seslendi.
Çocuk hızla sivilin yanına seğirtti.
Sivil çocuğun elindeki selpaklardan birini çekip aldı.
Para vermedi ama sevecen bir hareketle oğlanın saçlarını okşadı.
Paketten bir mendil çıkarttı, alnındaki teri sildi.
Gözünü ona dikip bakmana aldırmadı. Döndü arabaya bindi.
Arabanın motoru çalıştı. Araba gitti.
Sen bittin.
Şimdi ekranda o görüntüleri seyrediyorsun...
Yere yüzükoyun yatırılmış insanların görüntüsü ve “Bu devlet size ne yaptı” diye bağıran adamın sesi beynini yakıyor.
Aynı caddede hâlâ her gün yürüyorsun.
O mendil satan çocuk büyüdü, bir bankanın önündeki taşlıkta karton bir yatakta leş gibi uyuyor.
Yanından utanarak geçiyorsun ve kendine sormaya hâlâ cesaret edemiyorsun:
Asıl sen ne yaptın bu devlete?
Ondan korkmaktan ve yaptıklarına sessiz kalıp göz yummaktan başka?
Kendi güvenliğin adına hep susmaktan başka?
Devlet, erkini kötüye kullanma cüretini, onun varlığını her haliyle onaylayan insandan alır.
İnsanın Tanrı sandığı o devlet, sadece ve sadece ona sorgusuz sualsiz tapıldığı sürece vardır ve ölümüne gaddardır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları