AKP’nin farkına varmadıkça!

17 Ağustos 2015 Pazartesi

AKP-CHP arasındaki hükümet kurma görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ana nedeni AKP’nin niteliğidir. AKP’nin siyasal İslamcı kimliği, bu aşamada bir AKPCHP işbirliğine olanak tanımıyor.
Toplumun önemli bir bölümü gibi, CHP de AKP’ye çok büyük bir yanlış bakışla gelişmiş ülkelerdeki merkez sağ partisi işlemi yapıyor; gerçek kimliğini görmezlikten geldiği için, bu partiyi anlamıyor. AKP ise ideolojisinin bir sonucu olarak CHP’yi anlamak istemiyor. Sonuçta, hükümet kurulmamasının tek sorumlusu AKP’dir.

***

Anımsanacağı gibi, CHP bu köşede sağcılaştığı için uyarıldı ve eleştirildi. Partinin genel başkanı ve genel sekreteri, Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisi, CHP’nin ideolojisi ve kadrolarıyla sağcılaşmasına karşı çıkan; yalnızca CHP’nin daha başarılı olması ve iktidara koşması için yapılan bu tür uyarıları göz ardı ettiler; son beş yıl boyunca CHP’yi sağcılaştırmak için her şeyi yaptılar.
İktidardaki AKP’nin dokuz puan oy kaybettiği 7 Haziran seçimlerinde ana muhalefet partisi CHP’nin de 1.5 puan dolayında oy kaybetmesi, değil Türkiye’de dünya siyasetinde de bir örneği bulunmayan tarihsel bir başarısızlık örneğidir. Acı gerçek şudur: Sağcılaşarak kişiliğini iyice yitiren CHP, seçmen desteğini alamamıştır.
Seçimlerde hiçbir getirisi olmadığı görülen sağcılaşmanın, büyük bir istekle ve tam bir uyumlu tutumla gidilen koalisyon görüşmelerinin de bütün iç ve dış kamuoyu istemlerine karşın, istenen sonucu vermediği hüzünle görüldü. CHP’deki büyük sağ sapma, AKP’nin gözünde de bir ortak hükümet kurulması için yeterli olmadığı gibi, AKP’nin kimliğinin doğru okunmasını da sağlamadı.
Bu toplumun 200 yıllık çağdaşlaşma sürecini kapatılması gereken bir parantez ve bunu kutsal bir görev olarak gördüğünü her fırsatta açıklayan AKP’den günümüzün özgürlük anlayışını özümsemesi beklenemez. Hukuk devletinden, kadın erkek eşitliğinden ve değişik sermaye kesimlerine eşit uzaklıkta devlet anlayışından çok uzak olan AKP’nin insanın yaratıcı yeteneklerini ortaya çıkmasını sağlayan eğitime; bilimsel bilginin yol göstericiliğine, özgür kültür ve sanata nasıl baktığı, 13 yıl boyunca yaptıklarının sayısız örnekleriyle biliniyor.
AKP kimliği, yalnızca imam hatip okulları ve kamusal alanda türban kullanımının çok ötesindedir; CHP yıllardır bunu görmüyor. Görüşmelerden sonra CHP Genel Başkanı, “Biz anlaşamayacağımız bir şey görmedik” diyebiliyor!
Kendi ideolojisinden, daha doğrusu kendisinden kaçan CHP’nin getirildiği nokta, ekonomi konularına öncelik vermesidir. CHP politikasıyla büyük övgü aldı. Oysa, ekonomizm, siyasal ve toplumsal sorunlardan, giderek ideoloji ya da düşünce alanından uzak durmak için genellikle sendikaların başvurduğu bir kolaycılık yoludur. Emeklilere ikramiye ve asgari ücretin yükseltilmesi gibi önerilerle ne ölçüde süslenirse süslensin, buradan elde edilecek sandık başarısı geçici ve sınırlıdır.
Sağcılaşmasını alkışlayanlar, koalisyon görüşmelerindeki uyumlu tutumunu da överek CHP’ye sağcılaşma yolunda devam et güzellemesi yapıyorlar. Böylece bir taraftan Cumhuriyetin değerlerinden tümüyle kurtulma sağlanacak, bir taraftan da AKP doğru yola gelecektir. Oysa bu önermeler CHP için sonu mutlaka başarısızlığa giden birer uyutmacadır.
Çağdaş evrensel ve sol değerleri özümseyen ilerici kadroları ile tek başına iktidara gelecek bir sürece girmedikçe CHP’ye ve daha da önemlisi Türkiye’ye de yazık olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları