Erdoğan’ın sis-temi muhtariyet mi?

20 Ağustos 2015 Perşembe

12 Eylülcüler bile cumhurbaşkanının anayasal sınırları gereğinden fazla zorlamayacağını düşündüğü için bağlayıcı cümleler koymamışlar. Örneğin, cumhurbaşkanı tarafsızlığını askıya alırsa ne olur, sorusunu hiç gündeme getirmemişler. Ya da cumhurbaşkanının anayasayı tümden reddedebileceğini, ‘ben yeni bir sistem uygulayacağım’ diyebileceğini düşünmemişler.
Ama oldu işte!
Sadece vatana ihanetle suçlanabilen, bunun dışında hiçbir sorumluluğu bulunmayan Erdoğan, kendisi gibi düşünmeyen herkesi neredeyse vatana ihanetle suçlayacak kadar ileri gitti.
Dur diyen yok...
Freni sökülmüş, gaz pedalının üzerine tuğla konmuş bir araç gibi gidiyor.
Arada birine çarparsa o suçlanıyor; niçin karşısına çıktı, diye!
Devlet kurumlarının içi boşaldığı için olsa gerek, kendisine yeni bir mekanizma buldu.
Muhtarları topluyor...
Dün dokuzuncusunu yaptı. Geçen hafta ilan ettiği sistem değişikliğini dün de duyurdu.
Ne olmuş?
Cumhurbaşkanını halk seçtiği için sistem de değişmiş.
Hangi sistem gelmiş?
Belli değil...
Görünüşe bakılırsa fiili durumun adı şu:
Erdoğan Muhtariyeti!
Muhtarlardan sorumlu cumhurbaşkanı!
Nasıl işliyor muhtariyet?
Her sabah kalkınca ne giysem diye düşünür gibi, bu sabah anayasanın hangi maddesini kendime benzetsem, diye işe başlıyor.

***

Erdoğan’ın dayattığı yolun hiçbir mantıklı açıklaması yok. Zaten artık mantık arayan da yok. Yine de şunu sormadan edemiyoruz:
Mademki cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle birlikte sistem de fiilen değişti, neden 7 Haziran’da ille de 400 milletvekili isterim dedin?
Seçimlere el koyup 7 Haziran’ı yok sayarak yeni bir seçim kurgulama sürecinin içindeyiz. Bu süreçte, hükümet kurulamamasının faturasını tümüyle muhalefete kesme niyetindeki Erdoğan bunun yapı taşlarını döşemeye başladı bile.
Elindeki medya gücüyle istediği iklimi yaratabileceğini düşünüyor.
Seçime giderken AKP içinde bir Erdoğan’a bağlılık testi de planlanıyor olmalı... Eylül’de AKP kongresi var.
Davutoğlu değişir mi?
Soruyu daha doğru soralım:
Erdoğan, Davutoğlu’nu değiştirir mi?
Görünüşe bakılırsa değiştirecek.
Neden?
Çünkü, 7 Haziran seçimlerinin yok sayılması sürecinde Erdoğan’ın yükünü tam alamadı. Seçime el koyan Erdoğan’ın tam demokrat gösterilmesi gerekirdi ama, tam olmadı.
Kim bilir belki de Davutoğlu ‘iyi polis’ rolünü biraz acemice,biraz da fazla iyi oynadı!

***

Dün öğleden sonra yine şehit haberleriyle sarsıldık. Siirt’te 8 askerimiz şehit oldu. Yazıyı kaleme aldığımız saatlerde bölgede geniş çaplı bir operasyonun düzenlendiği haberleri geliyordu.
Ateş düştüğü yeri yakar derler ama, şehit ateşi öyle değil. Şehit ateşi ülkenin her yerini yakar.
Terörün en önemli sonucu kendisi dışındaki tüm gündem maddelerini ikinci plana itmesidir. Teröre karşı başarılı mücadele vermenin başlıca yolu ise terör korkusuna teslim olmamaktır. Burada birinci sorumluluk ülkeyi yönetenlerindir.
Onların oluşturacağı ortak ruh terörün yarattığı korkuyu aşacak güçtedir.
Ülkeyi yönetenlerde böyle bir irade var mı?
En tepedekinin sadece dünkü konuşması bile bu konuda yeterli ipucunu veriyor.
Siyaseti terörize eden bir zihniyetin kanlı terörün altedilmesi için ortak akıl geliştirmesi çok zor.
Ülkeyi Erdoğan’ın hırslarına teslim etmenin nasıl sonuç doğuracağını sormak, Aziz Nesin’in ‘du bakalım ne olcek’ öyküsüne benzer.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimden sonra! 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları