Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bankacılıkta Gelişmeler
Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) “Bankalarımız 2011” başlıklı 274 No’lu yayınından yararlanarak, bankacılık alanındaki gelişmeler şöyle özetlenebilir:
\nTürkiye’de faaliyette bulunan banka sayısı 2011 yılında bir önceki yıla göre bir adet azalarak 44’e inmiştir. İslamı esas alarak bankacılık yapan 4 katılım bankası da bu sayıya eklendiğinde toplam banka sayısı 48 olmaktadır. Azalma yabancı banka statüsünde olan Fortis Bank AŞ’nin, Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) ile birleşerek tüzelkişiliğini kaybetmesinden kaynaklanmıştır.
\nFaaliyette bulunan 44 bankanın 31’i mevduat (ticaret) bankası, 13’ü de mevduat toplamayan kalkınma ve yatırım bankası türündendir. Mülkiyet esasına göre ayrım yapıldığında 31 mevduat bankasının 3’ü kamusal sermayeli, 11’i özel sermaye, 16’sı yabancı sermayeli banka olup biri de TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) bünyesinde fon bankası niteliğindedir. 13 kalkınma ve yatırım bankasından 3’ü kamusal, 6’sı özel, 4’ü de yabancı sermayelidir.
\nSermaye çoğunluğu ve/veya yönetim ve denetimi yabancı uyruklu kişilere ait bankalar yabancı banka olarak nitelendirildiğinde, ülkede faaliyette bulunan 44 bankanın 20’si yabancı sermayelidir. Ayrıca 11 özel sermayeli bankanın 5’inde, (Akbank, Şekerbank, Türkiye Ekonomi Bankası /TEB, Türkiye Garanti Bankası, Yapı ve Kredi Bankası) yabancı ortaklar, yönetimi etkileyebilecek ölçüde nitelikli paya sahip bulunmaktadır. İslami esaslara göre bankacılık grubuna giren katılım bankalarında da yabancı ortaklar nitelikli paya sahip bulunmaktadır.
\n• Türkiye’de faaliyette bulunan bankaların yurtiçi ve yurtdışı şube sayısı, 2011 yılında 368 adet artarak 9 bin 833’e ulaşmış, bir önceki yıla göre yüzde 3.9 artış göstermiştir. 2010 yılında ise banka şube sayılarında artış yüzde 4.7 olarak daha yüksek düzeyde gerçekleşmişti.
\n• 44 bankada çalışan sayısı 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1.6 oranında artarak 181 bin 418’e yükselmiştir. 2010 yılında ise bankalarda çalışan sayısında artış, 6 bin 100 kişi olarak yüzde 3.5 düzeyinde idi.
\n2011 yılında 2010 yılına göre bankacılığa ilişkin başlıca büyüklükler ve değişim TL ve USD olarak bir TABLO halinde gösterilmiştir.
\nBankaların büyüme göstergeleri, 2010 yılına göre cari fiyatlarla dahi belirgin biçimde yavaşladığı gibi, TL’nin USD karşısında yüzde 23 dolayında değer yitirmesi nedeniyle de USD bazında gerilemiş, azalmıştır.
\n2011 yılında bankaların varlık tutarı (aktif büyüklüğü) bir önceki yıla göre cari fiyatlarla 199 milyar TL , yüzde 20.7 oranında artarak 1.161 milyon TL’ye yükselmişse de USD bazında yüzde 1.8 azalmıştır. Bankaların aktif (varlık-bilanço) büyüklüğünün nicel bir ölçü olarak GSYH’ye (gayrisafi yurtiçi hasıla) oranı yüzde 90.0 düzeyindedir. Baka aktif (varlık-bilanço) büyüklüğünün GSYH’ye oranı AB ülkelerinde ortalama yüzde 345.0, 2010 yılı verilerine göre dünya ortalaması da yüzde 158.0’dir. Türkiye’de banka bilanço (aktif-varlık) büyüklüğü GSYH’ye oranının göreceli olarak düşük oluşu, bankacılığın nicel, açıdan da yeterince gelişmediğini potansiyelin varlığını da gösterebileceği gibi GSYH’nin hormonlu olmasının, büyüme hızını yüksek göstermek için abartılı tahmin edilmesinin sonucu da olabilir. Çeşitli veriler Türkiye GSYH’sinin özellikle son yıllarda abartılı tahmin edilediğini göstermektedir. Banka bilonço (aktif-varlık) toplamı/GSYH oranının düşüklüğü bu bağlamda ayrı bir gösterge, ayrı bir kanıt olarak alınabilir.
\n2011 yılında, bir önceki yıla göre, cari fiyatlarla TL olarak aktif büyüklüğü artış hızı yüzde 20.5 ve yüzde 20.7 olarak değişmezken kredi artış hızı yüzde 33.6’dan yüzde 30.5’e; mevduat artış hızı yüzde 31.8’den yüzde 13.7’ye; özkaynak artışı yüzde 21.2’den yüzde 7.3’e gerilemiş, dönem net kârı ise yüzde 10.9 oranında azalmıştır. TL, USD karşısında değer yitirdiğinden, 2011 yılında USD bazında bankaların aktif (varlık) büyüklüğü yüzde 1.8; mevduatı yüzde 7.5; özkaynak toplamı yüzde 13.1; dönem net kârı da yüzde 27.5 oranında azalmıştır. Cari fiyatlarla yüzde 10.9 oranında azalan toplam banka kârı yıllık, ortalama ÜFE artışı hızı ile enflasyona göre düzeltildiğinde reel kâr azalışı TL bazında yüzde 20.0 düzeyini bulmaktadır.
\nBankacılığın öngörülen sorunları 2011 yılında daha belirginleşmiştir. Gelişmeler, artan riskler, bekleyen sorunlar izleyen yazılarımızda irdelenmeye çalışılacaktır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
- Uzmanından kalp krizine karşı uyarı!
- Teleferik kazasında 5,5 saat mahsur kaldılar
- Kilosu 600 bin lira oldu
En Çok Okunan Haberler
- YSK 'Hatay' ve 'Ordu' için kararını verdi
- ‘İktidar Antalya’ya sopa gösterdi’
- Erdoğan yenilginin sebebini buldu!
- Erdoğan AKP’yi bırakacak mı?
- Uraz Kaygılaroğlu'nun verdiği pozlar büyük tepki çekti
- Selvi'ye MHP'den zehir zemberek sözler
- Bankaya götürdüğü cesetle kredi başvurusu yapmıştı
- Buzağı desteği ne zaman yatacak?
- Kıyı işgalini Beyoğlu Belediyesi bitirdi
- Askeri üniforma ile servise 3 gözaltı